Sivil Toplum Kuruluşları Hareketlilik Programı başvuruları devam ediyor!

Son başvuru tarihi: 15 Ocak 2020, 18:00

Avrupa Birliği’nin finansal desteğiyle, Olof Palme International Center ve İstanbul Politikalar Merkezi işbirliğiyle yürütülen Hrant Dink Vakfı STK Hareketlilik Programı’na başvurularınızı bekliyoruz.

Bu program, Türkiye’deki sivil toplum çalışanlarının Avrupa, ABD, Afrika, Güney Amerika ve Asya gibi dünyanın farklı yerlerinde faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarında dönemsel çalışarak deneyim kazanmalarını, yenilikçi yöntemlerden ve iyi örneklerden yararlanmalarını,  işbirlikleri kurmalarını ve uluslararası alanda hareketlilik sağlamalarını amaçlamaktadır. STK Hareketlilik Programı hak temelli çalışan kurumlar arasında köprü kurmayı, güçlü, yenilikçi ve yaratıcı bir sivil topluma katkı sunmayı hedeflemektedir. 

Sivil toplum çalışanları, dünyanın farklı bölgelerindeki insan hakları, LGBTI hakları, göç çalışmaları, işçi hakları, çocuk ve gençlik hakları, çatışma çözümü, hafıza çalışmaları, ifade özgürlüğü, kültürel çalışmalar, medya, sanat ve kültürel miras alanında faaliyet gösteren kuruluşlarda uluslararası düzeyde deneyim kazanacaklardır. 

Program, katılımcıların hak temelli örgütlerin yürüttüğü çeşitli projeler ve etkinliklerde yer alabilmelerine, yeteneklerini geliştirmelerine, ayrımcılıkla mücadelede, farkındalık yaratmada ve savunuculukta yenilikçi yöntemlerden yararlanmalarına olanak sağlayacaktır. 

STK Hareketlilik Programı’na 8 ila 12 hafta ile sınırlıdır ve 16 bursiyer kabul edilecektir. Başvurular çevrimiçi başvuru formu üzerinden İngilizce olarak kabul edilecektir.

Başvuru Belgeleri 
Başvuru rehberi
Başvuru formu 
STK hareketlilik programı yönetmeliği 
Ülkelere göre burs miktarları

Önemli tarihler: 
Başvuruların başladığı tarih:  9 Aralık 2019 
Son başvuru tarihi:  15 Ocak 2020
Sonuçların açıklanma tarihi: 29 Şubat 2020
Programın süresi: 1 Nisan – 30 Kasım 2020

İletişim: 
Sorularınız için Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir. adresine e-posta gönderebilirsiniz.

EV SAHİBİ KURULUŞLAR
Allianz Kulturstiftung kâr amacı gütmeyen bir kültür vakfıdır. Vakfın amacı sanat ve kültür araçlarını kullanarak Avrupa içerisinde uyumu güçlendirmektir. Sosyal değişimin destekçisi olan Vakıf etki elde etmeyi amaçlamakta ve bağımsız olarak faaliyet göstermektedir. Merkezi Berlin’dedir ve mali destek sağlamanın yanı sıra operasyonel bir rol de oynamaktadır.
Vakıf, Avrupa ve Akdeniz bölgesinde sanat ve kültür projelerine odaklanmaktadır. İlerleyen yıllarda açık b toplumun teşvik edilmesi ve Avrupa için merkezi olmayan bir yaklaşım geliştirerek ortak yarar amacıyla dijitalleşmeye önem veren bir strateji üzerinden faaliyetlerini yürütecektir.

ARTICLE 19 nerede olursa olsun tüm insanların kendilerini özgürce ifade edebilecekleri ve ayrımcılık korkusu olmadan toplum yaşamına aktif olarak katılabilecekleri bir dünya için çalışır.
Bunu, tüm çalışmalarının temelini oluşturan birbirine bağlı iki özgürlük için çalışarak yaparlar:
• İfade Özgürlüğü, herkesin düşünceleri, fikirleri ve bilgilerini her türlü yoldan ifade etme ve yayma hakkı ile iktidar sahipleri ile aynı fikirde olmama ve onları sorgulama hakkı ile ilgilidir.
• Bilgiye Erişim Özgürlüğü, şeffaflık, iyi yönetişim ve sürdürülebilir kalkınma için iktidar sahiplerinden bilgi talep etme ve alma hakkı ile ilgilidir.
King Baudouin Foundation tarafından desteklenen BELvue Müzesi, Belçika tarihiyle modern bir sergiye ev sahipliği yapıyor. Müze aynı zamanda düzenli olarak süreli sergilere ve kamuya açık organizasyonlara da ev sahipliği yapıyor. Müzenin eğitim servisi olan eduBEL okullar ve ihtiyaç sahibi gruplar için eğitim ve eğlence etkinlikleri düzenliyor.



bi'bak sanatçı ve kuratör Malve Lippmann ve Can Sungu tarafından 2014 yılında kurulmuş olan kâr amacı gütmeyen bir kuruluştur. Film programı bi’bakino ve sesli programı bi’bakaudio ulus ötesi, göçmenlik perspektifleri ortaya koymayı amaçlamaktadır. Sanat, sinema ve akademi alanlarından dünyanın farklı yerlerinden davet edilen uzmanlar daha ayırt edici, apaçık Avrupalı olmayan bir toplum ve kültürel tarih görüşüne katkı sağlamaktadırlar. bibaxchange, sınır ötesi işbirlikleri başlatarak kültürel aktörler ve projeler için bir platform sunmaktadır. bi'bakwerk, eşit katılım, fikir, bilgi ve yaratıcılığın paylaşılmasını amaçlayan yenilikçi sanat eğitimi üzerine çalışmaktadır. bi’bak’ın araştırma temelli sergileri, dünya etrafındaki önemli bir yere sahip sosyopolitik ve sosyoekonomik bağlamların kapsamlı şekilde anlaşılabilmesi için ihmal edilmiş anlatı ve perspektiflere odaklanmaktadır. bi'bak’ın proje alanı 2017’de Berlin Kültür ve Avrupa Senatosu tarafından ödüllendirilmiştir.
İşçi Hakları Merkezi (CLR), Arnavutluk'ta insan haklarının ayrılmaz bir parçası olarak işçi hakları, işçilerin haysiyeti ve eğitimi ve insana yakışır iş prensiplerine saygı konusu ile ilgilenen bir grup profesyonel ve aktivist tarafından kurulmuş kâr amacı gütmeyen bir kuruluştur.
CLR çalışanlara destek olma, çalışma ve yaşam koşullarını iyileştirmek üzere çalışanların haklarını kullanmalarını sağlayan programlar ve projeler yürütmektedir. Arnavut toplumunun sürdürülebilir demokratik gelişimi için dernek kurma hakkını teşvik etme ve savunmak ve insana yakışır iş, sosyal adalet ve eşitliği destekleme misyonu ile CLR, Arnavutluk'taki ve bölgedeki çalışanlar, işçi sendikaları, işçi konseyleri, iş sağlığı ve işçi güvenliği konseyi temsilcileri, sivil toplum kuruluşları, çeşitli menfaat grupları, devlet kurumları, devlet ve özel üniversiteler, işveren örgütleri ve/veya ticari işletmeler, başka devlet veya özel araştırma ve eğitim kuruluşları ile birlikte çalışır.
1993’te kurulmuş olan ve 2002’den bu yana merkezi Güney Afrika’da olan CIVICUS, dünyanın her yerinden, çalışmalarını vatandaş eylemlerini ve sivil toplumu güçlendirmeye adamış sivil toplum kuruluşları ve aktivistlerin bir araya gelerek oluşturduğu bir küresel ittifaktır. 2017-2022’yi kapsayan stratejik dönemde CIVICUS adil, kapsayıcı ve sürdürülebilir bir dünya için vatandaş eylemlerini ve sivil toplumu güçlendirmek amacıyla faaliyet göstermektedir. Yürüttüğü çalışmalarla CIVICUS sivil özgürlükler ve demokratik değerlerin savunulmasını; insanların örgütlenme, harekete geçme ve eylemde bulunması için güçlendirilmesini ve daha hesap verebilir, etkili ve yenilikçi bir sivil topluma katkı sunmayı amaçlamaktadır.
CSDC Durres'in misyonu, sivil toplum kuruluşları, topluluk grupları, işçi sendikaları, bireyler ve medya gibi sivil toplum aktörlerinin gelişimini teşvik etmek; aralarındaki koordinasyonu sağlamak; bu grupları ağ oluşturma ve işbirliği kurma vasıtasıyla bilgilendirmek, güçlendirmek ve harekete geçirmektir. CSDC Durres vatandaşlar, yerel idareler ve sivil toplum paydaşları arasındaki mesafeyi Savunucu - Süreç Kolaylaştırıcı - Koordinatör rollerini etkili şekilde yerine getirerek kapatır.


Comittee to Protect Journalists (CPJ), tüm dünyada basın özgürlüğünü destekleyen bağımsız, kâr amacı gütmeyen bir kuruluştur. Gazetecilerin haberleri güvenli ve misilleme korkusu olmadan bildirme haklarını savunmaktadır. CPJ, 30 yılı aşkın süredir gazetecileri savunmakta ve basın özgürlüğü için mücadele etmektedir.
CPJ'nin çalışmaları, tüm dünyada özgür basının karşısındaki engellere ilişkin genel bir resim sağlayan kendi araştırmalarına dayanmaktadır. CPJ, basın özgürlüğü ihlallerini ihbar eder, devlet başkanları ve üst düzey yetkililer ile bir araya gelir, diplomatik girişimlere öncülük eder veya bunlara ilişkin tavsiyelerde bulunur ve gazeteciler hapsedildiğinde veya öldürüldüğünde adaletin yerine gelmesini sağlamak için başka kurum ve kuruluşlar ile birlikte çalışır.
Sınır Tanımayan Kültürel Miras kurumu, uzlaşma, adalet, insan hakları ve sürdürülebilir beşerî kalkınmanın sağlanması için gelişen ve yaratıcı bir güç olan kültürel mirastan istifade ederek, yenilikçi stratejiler tasarlıyor, uyguluyor ve sahada muhtelif müdahaleleri yönetiyor.CHWB kalkınmanın yalnızca toplumların kendisinden geldiğinde sürdürülebilir olduğunun inancıyla, aşağıdan yukarıya bir yaklaşımla, hem ortakların hem de faydalanıcıların aidiyet ve birlikte çalışma hislerini teşvik ederek çalışmalarını yürütmektedir.
Sivil toplum kuruluşları, kültür ve eğitim kurumları, uluslararası kalkınma ajansları, özel sektör kuruluşları ve devlet kurumları ile ortaklıklar kuan CHWB ırk, toplumsal cinsiyet, din, etnisite, cinsel yönelim, siyasi bağlantı, fiziksel, zihinsel, duygusal veya öğretim kabiliyeti temelinde ayrımcılık yapmaksızın toplumun tüm aktörleriyle çalışmalar yürütmektedir.
CHWB, deneyim, tutku, yaratıcılık ve kararlılığı bir araya getiren çok disiplinli bir ekibin yetkinliğinin güvencesiyle Arnavutluk, Batı Balkanlar ve ötesinde fark yaratmak için çalışmaktadır.
Dejusticia, Bogotá merkezli, halka açık tartışmalardaki liderliği ile bilinen, hem akademi hem de hükümet tarafından sıkça alıntılanan araştırma çalışmaları yürüten, Kolombiya ve Latin Amerika bölgesinde norm değiştiren hukuk davalarıyla tanınan bir düşünce kuruluşudur. Politika önerileri üreterek pozitif sosyal değişimi teşvik etmekte; etkili savunuculuk kampanyaları düzenlemekte ve en etkili forumlarda hukuk yollarına başvurmakta; eğitim ve kapasite geliştirme programları tasarlamakta ve sunmaktadır. Dejusticia akademik çalışmaların toplumsal adalete odaklanabileceğini ve değişime katkı sağlayabileceğini düşünür. Dejusticia’nın savunuculuk faaliyetleri gerçekleştimesi, yüksek etkili davalar açma konusundaki liderliği, sosyal değişim alanındaki kilit oyuncuların eğitimini sağlaması, ciddi akadamik araştırmalar yapması Dejusticia’yı hem aktivist bir STK hem de bir düşünce kurumu kılmıştır. Dejusticia hem Kolombiya hem de dünyada önemli bir referans noktası ve uzman sesi hâline gelmiştir. Dejusticia, 2017’de Kolombiya’da Semana, Liderlik ve Demokrasi Vakfı ve Telefónica tarafından verilen değerli “Kolektif Liderlik Ödülü”nü ve Kolombiya Anayasa Mahkemesi’nin “Şekerli İçecekler” kararında elde ettiği zafer sebebiyle Columbia Üniversitesi’nin Küresel İfade Özgürlüğü Ödülü tarafından 2018 Önemli Yargı Kararı Ödülü’nü almıştır.
Dejusticia Kolombiya’da geçiş dönemi adaleti, uyuşturucu politikası, çevresel adalet ve iklim değişikliği, yerli halkların hakları, yargı reformu, hukukun üstünlüğü ve yolsuzlukla mücadele, kültürel haklar, göç teknoloji ve şeffaflık, sosyoekonomik adalet ve toplumsal cinsiyet eşitliği gibi konular üzerine olan çalışmalarıyla hem Kolombiya’da hem de uluslararası mecrada her zaman ön planda yer almıştır.
1989 yılında kurulan Essential Partners’ın temel amacı, kimlik, inanç ve değer farklılıkları sebebiyle çatışmaların olduğu her yerde yapıcı diyalogu desteklemektir.
Essential Partners, diyalog temelli yaklaşımı kullanarak iletişimin kolaylaştırılmasını temin etmek ve insanlara bu süreçte ihtiyaç duydukları araçları sağlamak için çalışmaktadır. Kurum, çok farklı bağlamlara uygulanabilir ve uyarlanabilir bir yöntem ortaya koyar. Yansıtıcı Yapılandırılmış Diyalog (RSD) olarak adlandırılan yöntem, insanların kurmaları gereken iletişimi tesis etmek için ihtiyaç duydukları kapasiteye sahip olmalarını sağlamak amacıyla hazırlık, yapılanma, soru sorma, kolaylaştırma ve yansıtma süreçlerini kullanır.
Köklerini sivil toplumdan alan EuroMed Rights Avrupa-Akdeniz bölgesindeki STK'lar arasında ortaklıklar kurmaya ve bunları geliştirmeye, insan hakları değerlerinin savunuculuğunu yapmaya ve bu kapsamda kapasiteyi geliştirmeye yönelik çalışmaktadır. 1995 yılında Akdeniz'in her iki tarafından gelen bir grup insan hakları aktivisti Barselona Sürecini bölgede çalışan İnsan Hakları STK'larına bağlayan bir sivil toplum ağı oluşturarak insan hakları üzerinde pozitif bir etki yaratabileceklerine inanarak harekete geçti ve böylelikle EuroMed kuruldu.
Akdeniz'in her iki yanında güvenilirliğini tesis etmiş olan EuroMed Rights şu anda hem sivil toplum hem de karar alıcılar için kilit bir kuruluş olarak tanınmaktadır. EuroMed Rights bölgede önde gelen bir insan hakları forumu olarak hizmet vermeyi ve insan hakları ile demokratik reform konularında önemi bir bilgi ve eylem kaynağı olarak faaliyet göstermeyi hedefler.
1963’ta kurulan Europa Nostra, kültürel mirasın olağanüstü değeri konusunda Avrupa’da farkındalık yaratmakta; kültürel mirasın korunması için her kademedeki politika yapıcılara yönelik savunuculuk faaliyetleri yürütmekte; kültürel mirasın araştırılmasını ve kültürel miras eğitimini teşvik etmekte ve Avrupa’da tehlike altındaki kültürel miras varlıkların korunması için çalışmalar yürütmektedir. Kurumun nihai amacı günümüz için dersler alarak paylaşılan ortak geçmişin korunmasına ve Avrupa’nın geleceği için yeni vizyonlara ilham olmaya katkı sunmaktır.
Europa Nostra, 50 yıldan bu yana Avrupa’da büyümekte olan kültürel miras için sivil toplum hareketinin şekillenmesine katkı sunmaktadır. 340’tan fazla üye kurumu, 1000’den fazla bireyi bir araya getiren Europa Nostra, kamu kurumlarının, yönetim düzeyindeki tüm kurumların, uluslararası kurumların, STK’ların, özel şirketlerin desteği ile kendisini Avrupa’daki kültürel mirasın sesi olarak kabul ettirdi.
Bugün ve gelecek nesiller için kültürel mirası korumaya yönelik faaliyetlerinin yanı sıra Europa Nostra iki uzun soluklu program yürütmektedir. Bunlardan ilki, Avrupa Yatırım Bankası Enstitüsü’nün desteği ile Avrupa’nın yıkılma veya ihmal riski altında olan kültürel mirasını korumaya yönelik ‘En çok Tehlike Altındaki Yedi’ programıdır. Bir diğer program ise Avrupa Komisyonu ortaklığı ile yürütülen, emsal teşkil eden kültürel miras projelerini ve iyi örnekleri kutlayan Europa Nostra Avrupa Kültür Mirası Ödülüdür.
European Endowment for Democracy, 2013’te Avrupa Birliği (AB) ve AB üye ülkeleri tarafından Avrupa Komşuluk Bölgesi, Türkiye, Batı Balkanlar ve bu bölgelerin ötesinde demokrasiyi güçlendirmek amacıyla kurulmuş olan bağımsız, hibe veren bir kuruluştur.
European Endowment for Democracy, çoğulcu, demokratik bir siyasi sisteme yönelik çalışan sivil toplum kuruluşları, demokrasi yanlısı hareketler, sivil ve siyasi aktivistler ve bağımsız medya platformları ile gazetecileri desteklemektedir. EED talep odaklı faaliyet gösteren ve başka bir şekilde mali destek alamayacak olan demokrasi aktörlerinin ihtiyaçlarına cevap veren bir kurumdur.


Gazeteciler bilgiye, verilere ve yeni görüş açılarına erişim yoluyla insanların hayatlarını iyileştirir. European Journalism Center gazetecileri yeni fikirler, beceriler, insanlar ve finansman ile buluşturarak Avrupa gazeteciliğinin dayanıklılığını güçlendirmektedir. Kurumun amacı her gazetecinin ve haber kuruluşunun bir European Journalism Center programından faydalanmasıdır.



European Network Against Racism (ENAR) Avrupa’nın pek çok yerinde ırkçılıkla mücadele eden kuruluşları birleştiren Avrupa çapındaki tek çatı örgüttür. ENAR Irkçılık karşıtı yasa ve politikaların geliştirilmesi ve ırkçılığın mağduru olan kişilerin deneyimlerinin yansıtılması için çalışmalar yürütmektedir. Üye kuruluşların birbiriyle bağlantı kurması ve ırkçılıkla mücadele stratejilerini paylaşmalarını sağlamak amacıyla onlara alan sunmaktadır.


EUROM hafıza konusundaki kamu politikalarının analizi ve desteklenmesine odaklanmış çok uluslu bir enstitü ve örgüt ağıdır. Hafıza çoğulculuğunu savunan EUROM, Avrupa'da demokrasi ve özgürlük mücadelesiyle bağlantılı yakın tarih üzerinde düşünmeyi amaçlamaktadır. Kurum Avrupa Birliği'nin desteği ile Barselona Üniversitesi Dayanışma Vakfı tarafından yürütülmektedir. EUROM'un ana amacı çok disiplinli ve uluslararası bir ağ çerçevesinde Avrupa'da ve yurtdışında hafıza politikalarının nasıl oluşturulduğunu gözlemlemek ve analiz etmektir. Ana hedefleri toplumsal hafızanın inşasıyla ilişkili disiplinler arası araştırmaları ve akademik faaliyetleri desteklemek, hafıza politiğinin yönetimi ve analizine katkıda bulunmak ve vatandaşların hafıza mirasını kullanma ve yorumlama hakkına destek olmaktır.
Gyumri “Youth Initiative Centre” (YIC), gençlerin sivil aktivizmini arttırma ve genç merkezli bir yaklaşımla yaşam kalitelerine katkıda bulunma misyonu ile 2009 yılında kurulmuştur. YIC genç insanların seslerinin gençlik girişimleri vasıtasıyla duyurulması ve genç insanların ve etraflarındaki toplumun gelişmesi için yeni fırsatlar açmak üzere çaba göstermektedir.
Kurulmasından bu yana YIC faaliyetlerini gençler ve gençlerle çalışan insanlar üzerine yoğunlaştırmıştır. Projeler, kuruluşun stratejik faaliyet doğrultuları uyum içerisinde yürütülmektedir.
Bu doğrultular şu şekildedir:
a) gençlik meseleleri hakkında farkındalığın artırılması,
b) işgücü piyasasında genç rekabet gücünün artırılması ve genç girişimciliğinin geliştirilmesi,
c) gençlerin sosyalleşmesi ve sağlıklı yaşam tarzı,
d) gençlik çalışmaları ve gençlik politikalarının geliştirilmesi,
e) gençlik girişimleri ve liderliğin teşviki,
f) kültürel çeşitlilik ve sınırlar ötesi diyalog
g) gönüllülük kültürünün teşviki.
historicaldialogue.lk örgütü Avrupa Birliği ve Alman Federal Dışişleri Bakanlığının birlikte finansmanını yaptığı bir program olan Sri Lanka'daki Uzlaşma Süreçlerinin Güçlendirilmesi (SRP) tarafından desteklenmektedir. SRP, Ulusal Entegrasyon, Resmi Diller, Sosyal Gelişim ve Hinduizm Diyanet İşleri Bakanlığı ile ortak çalışmaktadır. Program, Deutsche Gesellschaft für Internationale Zusammenarbeit (GIZ) GmbH ve British Council tarafından uygulanmaktadır. Historical Dialogue.lk’nin merkezi Kolombo'dadır ve hafıza ve anma girişimleri ve yaklaşımları üzerinde çalışmaktadır. En önemli güncel faaliyetleri arasında gezici tarih müzesi yer almaktadır.
Sözlü tarih projesi olan Hafıza Arşivi, hafıza yürüyüşleri/ ve matineleri, üniversite öğrenci değişim programları ile insan hakları arşivlerinin ve ilgili arşiv projelerinin desteklenmesini içerir.
Hungarian Helsinki Committee, Macaristan ve Avrupa'da insan haklarının korunmasına ilişkin tüm dünyada kabul edilmiş bir sivil toplum kuruluşudur. 1989'dan bu yana herkesin insan hakları ihlallerine karşı korunduğu bir dünya için çalışmaktadır. Daralan demokratik alanda hukukun üstünlüğünü ve güçlü bir sivil toplumu savunmak; insanlığa aykırı devlet politikaları ve artan yabancı düşmanlığına karşı uluslararası koruma hakkını savunmak ve tutukluların haklarını ve adalet sisteminde adil yargılamayı savunmaya odaklanan faaliyetler yürütmek Macar Helsinki Komitesi’nin temel çalışmalarını oluşturmaktadır.
The Institute for Justice and Reconciliation, adil, demokratik ve herkesi kucaklayan toplumlar yaratması ile bilinen Afrikalı bir örgüttür The Institute for Justice and Reconciliation Afrika'daki ve tüm dünyadaki toplulukların uzlaşmayı teşvik etmelerini ve sosyoekonomik adalete insan merkezli yaklaşımlar uygulamalarını sağlar. Güney Afrika'nın Hakikat ve Uzlaşma Komisyonunun izini takip ederek 2000 yılında kurulmuştur. Kuruluş amacı Güney Afrika'nın apartheid rejiminden demokrasiye geçişi sırasında alınan derslerin ülkenin geleceğinde dikkate alındığından emin olmaktır.
Enstitü dikkatli bir şekilde seçilen bağlantılar ve çalışmalar ile Afrika'da adil, herkesi kapsayan ve demokratik toplumlar oluşmasına katkı sunmayı amaçlamaktadır. Enstitü siyasi uzlaşma, sosyal ve ekonomik adaleti destekleyen programları ile Afrika’da çatışma sonrası istikrara, iyi yönetişime ve insanların güvenliğine katkıda bulunmaktadır.
International Center For Ethnic Studies (ICES) son 37 yıl boyunca fikirler dünyasına katkıda bulunmuş ve araştırma, diyalog, yaratıcı sanatlar ve diğer araçlarla politika ve uygulama çalışmalarına katkı sağlamıştır.
ICES, uzlaşma, adalet, toplumsal cinsiyet ve insan hakları alanlarında önemli bir aktördür ve toplumsal cinsiyet eşitliği, etnik çeşitlilik, dinlerin bir arada yaşaması ve Sri Lanka'da anayasa reformu alanlarında politika ve kamuoyunun şekillendirilmesinde bilhassa etkili olmuştur.
ICES üç büyük rol oynamaktadır: araştırma, politika savunuculuğu ve diyalog alanı sağlamak. Bunun yanında kamunun hayal gücünü ateşlemek ve hakikat, güzellik, çeşitlilik ve uzlaşmayı teşvik etmek amacıyla yaratıcı sanatlardan yararlanmaktadır. Son yıllarda, ICES etnik-dinsel şiddet ve birlikte var olma, toplumsal cinsiyet, kadınların ekonomik olarak güçlendirilmesi ve zorunlu yerinden edilme konularında önemli araştırmalar gerçekleştirmiştir.
International Center for Transitional Justice (ICTJ), geçiş dönemi adaleti alanında uzmanlaşmış kâr amacı gütmeyen uluslararası bir kuruluştur. ICTJ baskı ve çatışma altında çok büyük insan hakları suiistimalleri yaşayan ülkelerde adalet için çalışır. Mağdurların tazmin haklarını sağlamak ve zulümlerin tekrar edilmesini engellemeye yardımcı olmak için mağdurlarla, sivil toplum gruplarıyla, ulusal ve uluslararası örgütler ile çalışır. Kurum geçiş dönemi adaleti eksenindeki çalışmalarını, bilgisini ve kararlılığını kullanarak parçalanmış toplumları iyileştirmeye ve hukukun üstünlüğüne yönelik güveni yeniden tesis etmeye yardımcı olmak amacıyla benzersiz ve en zorlu koşullarda yaygın şiddetin, kutuplaşmış siyasetin ve kırılgan kurumların şekillendirdiği toplumlarda gerçekleştirilmektedir.
1999’da kurulmuş olan International Coalition of Sites of Conscience tüm dünyaya yayılan tek Vicdan Mekânları ağıdır. 65 ülkede 275 üyesi bulunan Koalisyon hibe desteği, ağ oluşturma çalışmaları, eğitim, geçiş dönemi adalet mekanizmaları ve savunuculuk faaliyetleri vasıtasıyla önemli kuruluşların kapasitesini geliştirmektedir. Koalisyon üyeleri ve ortakları pek çok farklı tarihsel olayı hatırlatmakta ve uzun soluklu demokrasiler, şiddetin bıraktığı miras ile mücadele eden ülkeler ve geçici dönem adalet ihtiyaçlarını henüz ele almaya başlayan çatışma sonrası bölgeler dâhil olmak üzere bir dizi farklı ortamda yer almaktadır. Koalisyon üyelerinin buluştuğu ortak nokta ise geçmişi şimdiki zamanla ilişkilendirme ve hafızayı eyleme dönüştürmektir.
2008 yılında kurulan International Partnership for Human Rights (IPHR) bağımsız, kar amacı gütmeyen bir kurumdur. Brüksel’de bulunan IPHR uluslararası düzeyde insan hakları alanında yaşanan sorunları gündeme getirmek ve kırılgan toplulukların haklarına saygı gösterilmesi konusunda kamuoyunu teşvik etmek için farklı ülkelerdeki sivil toplum aktörleriyle birlikte çalışmalarını sürdürmektedir.
IPHR, insan haklarının dünya çapında desteklenmesi amacına sıkı sıkıya bağlıdır. IPHR, ülkelerinde insan haklarının korunmasını ilerletmek için çalışan yerel sivil toplum kuruluşlarını güçlendirmek için faaliyet yürütür ve uluslararası düzeyde insan hakları ihlalleri konusuna dikkat çekmek için çalışmalar yürüten bu kuruluşlara destek olmaktadır. IPHR farklı kurumlarla iş birliği yaparak ayrımcılık, adaletsizlik ve hak ihlalleri yaşayan topluluk ya da bireyler adına savunuculuk faaliyetleri yürütmektedir.
2003 yılında kurulan Kreuzberg Initiative against Antisemitism – KigA e.V., bir kar amacı gütmeyen kuruluş olarak, farklı kültürel toplulukları bünyesinde barındıran Almanya’da eğitime dayalı yöntemlerle antisemitizmle mücadele etmek için çalışmalar yürütmektedir. Kurum, gençler, öğretmenler ve diğer gruplar için gündelik hayatla ilişkilenen müfredat içi ve müfredat dışı eğitim programları geliştirmektedir. Antisemitizmin dünden bugüne tezahürleri, İsrail-Filistin sorunu ve İslam gibi alanlarda çalışmalarını yürüten KIgA‘nın çalışmaları göçle yeniden şekillenen mevcut Almanya toplumuna yöneliktir. Bu kapsamda geliştirdiği eğitim metotlarıyla ve açtığı kamusal tartışmalarla çoğulcu bir toplum inşa edilmesine katkı sağlamayı amaçlamaktadır.
Midilli’de bulunan Legal Centre Lesvos, hukuk alanında eğitimli uluslararası gönüllülerden oluşan küçük bir grup, bir yandan sığınmacı ve göçmenlere adli bilgi ve yardım sağlamakta bir yandan da yasal danışmanlık sunan Yunan avukatları desteklemektedir. Hukuk Merkezinde toplanan bilgiler basın açıklamaları, insan hakları raporları ve yasal stratejiler için temel teşkil etmektedir.
Legal Centre Lesvos adli yardımın elzem olduğunun farkında olarak en mühim siyasi aktörlerin mülteciler olduğunun bilincindedir. Bu sebeple Merkez çalışanları yalnızca doğrudan yasal temsil sağlamaya çalışmamakta, bunun yanında mülteci topluluklarıyla çalışmakta ve mültecilerin haklarını kullanabilmeleri için örgütlenme ve savunuculuk çabalarını desteklemektedir.
Medya Girişimleri Merkezi, Ermenistan’ın medya camiası içerisinde, eğitimler düzenleme, medya üretimini destekleme ve medya üretme ve medya okuryazarlığını teşvik etme alanlarında faaliyet göstermesiyle tanınan bir kurumdur.




MRG etnik, dini azınlıkların ve yerli halkların haklarını güvence altına almak için çalışan, önde gelen bir insan hakları örgütüdür. Örgüt tüm dünyada 50'den fazla ülkeden bulunan yaklaşık 150 ortağı ile çoğunlukla yoksullar arasında en yoksul olan dezavantajlı azınlıkların ve yerli halkların seslerinin duyulmasını sağlamak üzere kampanyalar yapmaktadır.
MRG eğitim ve öğretim, hukuk davaları, yayınlar, medya ve kültürel programlar aracılığıyla üzerinde yaşadıkları topraklar, konuştukları diller, eğitim ve istihdamda eşit fırsatlar ve kamu hayatına tam katılım konusundaki haklarını muhafaza etmek için çabalayan azınlıklara ve yerli halklara destek olmaktadır.
MitOst’un coğrafi odağı Avrupa’nın Doğu ve Güney Komşularıdır. MitOst Kültürel alışverişi, aktif vatandaşlığı, sosyal uyumu, sürdürülebilir kentsel ve kırsal kalkınmayı güçlendiren faaliyetleri teşvik etmekte ve bu amaçla programlar uygulamaktadır. MitOst’un 40 ülkede yaklaşık 1.400 üyesi bulunmaktadır. MitOst sivil toplumu destekleme alanında faaliyet yürüten çeşitli vakıf ve kurumlar için bir ağ, işbirliği ve uygulama ortağı olarak işlev göstermektedir.


1987’de kurulmuş olan Netherlands Helsinki Committee (NHC), Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatının (AGİT) geliştirilmesi ve gündeminin oluşturulmasının ardından Helsinki Sürecinde Hollanda sivil toplumunu temsil etmiştir. O tarihten bu yana, NHC insan hakları meselelerinde farklı aktörler arasında diyalog ve işbirliğine katkıda bulunan kilit sivil toplum kuruluşlarından biri olarak kabul edilmektedir. Sivil toplumun güçlendirilmesi, hukukun üstünlüğünün sağlanması ve insan haklarının korunması NHC’nin çalışmalarının üç temel alanını oluşturmaktadır.
NHC’nin misyonu AGİT katılımcısı devletlerde adaletin tesis edilmesi ve korunması, uluslararası insan hakları anlaşmalarına uyumun sağlanmasıdır. NHC, tarihi boyunca, sivil toplum kuruluşları ve devlet görevlilerinin kapasitesini güçlendirerek, insan hakları ve hukukun üstünlüğü alanlarında lobicilik ve savunuculuk faaliyetleri yaparak ve bu konulara odaklanan ağlara etkin katılım sağlayarak, somut sonuçlar elde etmiştir.
New Epoch, gençlerle ve gençler için çalışmaktadır. Üyeleri Fier’in 14-29 yaş arasındaki gençleridir. Merkez 2005 yılında, gençlerin kendilerini örgütlemesi ve toplumlarının aktif bir parçası olması ihtiyacını karşılamak amacıyla kurulmuştur. New Epoch, gençlerin toplumda değişim elçisi olarak hareket edebilme gücüne inanmaktadır. Kuruluşun hedefi; sosyal değişim, gelişim ve demokratik ilerleme süreçlerine yardımcı olmak ve gençlerin ve toplumun yaşamını genç işbirliği vasıtasıyla iyileştirmektir.


2007 yılında kurulan Pink Armenia toplum temelli bir LGBT (lezbiyen, eşcinsel, biseksüel, trans) kuruluşudur. LGBT topluluğu tarafından kurulmuştur; topluluğun ihtiyaçlarına hizmet eder ve destekler, LGBT bireylerin insan haklarının korunması sürecine destek olur ve LGBT konularında kamu politikalarının değiştirilmesi için çalışır.
İlk günden itibaren Pink Armenia, cinsel sağlık ve üreme sağlığı hakları, cinsel yolla bulaşan hastalıklar, HIV/AIDS, bunların önlenmesine ilişkin toplum farkındalığı oluşturan çeşitli faaliyetlerinin yanında güvenli cinsel ilişki ve davranışı destekleyen çalışmalar yürütmektedir. İlerleyen zamanlarda, kuruluşun faaliyetleri ve hizmet sağlanan alanlar genişleyerek insan hakları ve insan haklarının korunmasına ilişkin konular da kuruluşun gündemine girmiştir.
Prague Civil Society Centre, Doğu Avrupa ve Orta Asya'daki sivil toplumları güçlendirmek ve desteklemek için çalışmaktadır. Sivil toplumun, bölgede sosyal değişimin ve ilerlemenin en önemli itici gücü olduğuna inanan Prag Sivil Toplum Merkezi sivil grupların toplumları ile bağlantı kurmasını ve insanların hayatlarını iyileştirmesini sağlayarak toplumsal değişime katkı sunmayı amaçlıyor.



Prince Claus’un gelişim ve kültür alanındaki çalışmalarına ithafen, 6 Eylül 1996’da kurulan Prince Claus Vakfı, Latin Amerika, Afrika, Asya, Karayipler ve Doğu Avrupa’da kültürel ifadeyi güçlendirmek için çalışmalar yürütmektedir. Vakıf, kültür ve kalkınmanın ön planında yer alan vizyonerlerin olağanüstü başarılarını her yıl düzenlenen Prens Claus Ödülleri ile onurlandırıyor. Vakıf, beşerî veya doğal afetlerin tehdit ettiği kültürel miras varlıklarına ‘ilk yardım’ sağlayarak kültürel mirası koruyor. Prince Claus Vakfı, özellikle yoksulluk, çatışma veya siyasi baskı sebebiyle fırsat eşitliğinin sağlanamadığı yerlerde, hibe desteği ve mentorluk vasıtasıyla yenilikçi ve yüksek nitelikli kültürel girişimleri destekliyor. Kurum ‘BirSonraki Nesil’ programında ise gençler için ve gençlerle birlikte çalışmalar yürütüyor. Değişim ağları yaratan Prince Claus Vakfı bu ağ ile birçok kişinin birbirinden öğrenmesine ve birbirine ilham vermesine olanak sağlarken ağa mensup kişilerin tavsiyelerinden yararlanıyor.
Barış Enstitüsünün amacı, insan haklarının, inançlar arası diyaloğun, kadınların, gençlerin ve kırılgan grupların sosyal ve ekonomik şartlarının geliştirilmesine katkı sunmak; bireylerin güçlendirilmesi için özel çaba göstererek pozitif sosyal değişim için eğitim ve liderlik girişimleri vasıtasıyla uluslararası barışın tesis edilmesine yönelik faaliyetler göstermektir. Barış Enstitüsü özellikle gençleri ve kadınları etkileyen teorileri ve stratejileri incelemek üzere akademisyenleri, politikacıları, dini liderleri ve birçok farklı aktörü bir araya getirmektedir. Kurum bünyesindeki Sınır Tanımayan Anneler programı ise mevcut çalışmaların ve araştırmaların derinine inerek şiddet içeren aşırıcılık ve gençlerin radikalleşmesini ele almaktadır.
Trans Europe Halles (TEH), 36 ülkede 127 üye ve ortağıyla, vatandaşlar ve sanatçılar tarafından başlatılmış bağımsız kültürel merkezlerden oluşan Avrupa merkezli bir ağdır.
TEH, 1983’ten beri Avrupa’nın endüstriyel binalarını sanat, kültür ve aktivizm amacıyla kullanmaya uygun hâle getirme çalışmalarının ön planında yer almıştır. TEH yeni amaçlarla kullanılan alanlarda bulunan yaratıcı ve kültürel kurumları bağlantıya geçirerek , kurumların sürdürülebilir kalkınmasını kolaylaştırmaya katkı sunar. Uluslararası işbirliğini kolaylaştıran, öğrenme ve paylaşım için fırsatlar sağlayan TEH bunu başarabilmek için, her yıl iki uluslararası toplantı düzenliyor, uluslararası projeleri koordine ediyor, profesyonel bir kapasite geliştirme programı yürütüyor, zor zamanlarında üyelerini destekliyor ve kültürel politikalara etkin olarak tesir ediyor.
USC Shoah Foundation tanıklıklar ile empati, anlayış ve saygının oluşmasını sağlar. Holokost, başka soykırımlardan ve insanlığa karşı işlenen suçlardan kurtulanların ve bunların tanıklarının işitsel-görsel tanıklıklarını kaydederek kurtulanların sesi olur ve onların hayat hikâyelerini ve yaşadıklarını dünya ile paylaşır. Tanıklıkları derinlemesine dinleyen, dikkate alan ve uygun bağlama yerleştiren kurum akademik programlar ve araştırmalar ile bilgi birikimi ve içgörü oluşturmaktadır. Kurum bünyesinde geliştirilen eğitim programları, ortaklar ve onların izleyici kitlesi için pratik dijital araçlar ve kaynaklar sağlar.
Enstitünün çalışmaları, soykırım ve insanlığa yönelik suçlardan kurtulan, çoğunluğu Yahudi soykırımından kurtulanlardan oluşan 55.000 insanın ve tanığın tanıklıklarını içeren bir bilgi havuzu olan Görsel Tarih Arşivini kaynak olarak kullanmaktadır.
63 ülkede gerçekleştirilen bu tanıklıkların her biri ortalama iki saatten biraz daha uzun sürmektedir. Görsel Tarih Arşivi 13 yıla eşdeğer 115.000 saatten fazla tanıklık içermektedir.
Enstitü, Tanıklıkta Boyutlar adlı interaktif bir proje yaratarak alternatif gerçeklik dünyasına da girmiştir. Dünyada türünün ilk örneği olan proje soykırımdan kurtulanların önceden kaydedilmiş video tanıklıkları ile insanların soru ve cevap seansları yapabilmesini sağlamaktadır. Bu şekilde, dünyanın en etkili hoşgörü öğretmenlerinden bazıları ile gerçek zamanlı konuşmalar yapılabilmesini sağlayan bir yol sunmaktadır. Ortaokul ve lise öğrencileri için eğitim programları geliştiren kurum iki tanesi 360 derece sanal gerçeklik teknolojisi ile çekilen çeşitli ödüllere sahip olan belgesel filmler yapmıştır.
VYC, 12 Kasım 2002 tarihinde dernek olan kurulan ve Vlora bölgesinde çalışan kâr amacı gütmeyen bir kuruluştur. İnsan hakları, demokrasi ve gönüllüğün teşvik edilmesi için eğitim, farkındalık ve destek programlarının uygulanması ile toplumun, özellikle gençliğin güçlendirilmesine katkıda bulunur. VYC geleceğin toplum liderlerinin, pozitif değişim ve demokratik değer oluşturma temsilcilerinin şekillendirilmesine yardımcı olmaktadır.


1985 yılında kurulan World Organisation Against Torture (OMCT), bugün işkenceye, yargısız infaza, zorla kaybetme ve diğer acımasız, insanlık dışı ve aşağılayıcı muamelelere karşı mücadele eden uluslararası sivil toplum kuruluşlarının ana koalisyonudur. SOS-İşkence Ağında 200'den fazla üye kuruluş ve her ülkede on binlerce bildirmeni ile, OMCT dünyada insan haklarının korunması ve teşviki için çalışan en önemli sivil toplum kuruluşları ağıdır.
Cenevre'de ve Brüksel'de merkezleri olan OMCT'nin Uluslararası Sekreterliği yüzlerce işkence kurbanına kişiye özel tıbbi, hukuki ve/veya sosyal yardım sunmaktadır. OMCT bireyleri korumak ve dokunulmazlığa karşı mücadele etmek için tüm dünyada her gün acil müdahaleler yapılmasını sağlamaktadır. Özel programlar örgütün kadınlar, çocuklar ve insan hakları savunucuları gibi hassas grup kategorilerine destek sağlamasını mümkün kılmaktadır.
YouthAction Northern Ireland, 75 yıldır genç insanlarla çalışarak gençlerin tecrübe ettikleri eşitsizlikleri gidermek; hayattaki fırsatlarını iyileştirmek; gençlere aktivist olarak ilham vermek, barışçıl ve paylaşımcı bir toplumun gelişen topluluklarına katkıda bulunmak için çaba gösteren, üyelik temelli, gençlik çalışmaları ve sanat alanında faaliyet gösteren bir kuruluştur.



Bu proje Avrupa Birliği tarafından desteklenmektedir.