Yeni Bir Söylem Projesi
Yeni Bir Söylem eğitimleri, sivil toplum çalışanlarıyla devam ediyor! Son başvuru: 2 Aralık Çarşamba
Medya çalışanlarıyla Yeni Bir Söylem eğitiminde bir araya geliyoruz! Son başvuru: 9 Aralık Çarşamba
#Kaçıranlarİçin "Yaratıcı yöntemlerle yeni bir söylem (2): Göçmenliği sahnelemek"
Hrant Dink Vakfı’nın yürütücülüğünde, Toplum Gönüllüleri Vakfı, Hayata Destek Derneği ve Sabancı Üniversitesi ortaklığıyla uygulanan Yeni Bir Söylem ve Diyaloğa Doğru projesi, Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse ediliyor. Proje, Türkiye’de bir arada yaşama imkânını güçlendirmek için kamu, sivil toplum ve medya sektörlerini bir araya getirerek, Suriyeli mültecilere yönelik ayrımcılığa ve ayrımcı söyleme dair farkındalık yaratmayı ve insan hakları odaklı yeni bir dil kurulmasına katkı sağlamayı hedefliyor.
Hrant Dink Vakfı’nın yürütücülüğünde uygulanan projenin ürünü olarak yayınlanan kitapçık, bir arada yaşamı tehdit eden ayrımcı söylemlere ve nefret söylemine karşı alternatif, çoğulcu, yeni bir dil üretimine katkıda bulunmak için hazırlandı.
Moderatörlüğünü Aslı İkizoğlu Erensü’nün yaptığı panelde Zeynep Kıvılcım ve Mert Koçak ile kadın ve LGBTİ mültecilerin maruz kaldıkları ayrımcı söylemlerin ve tutumların katmanları üzerine konuşuldu.
Krizna Gomez kolaylaştırıcılığında, insan hakları çalışmalarında anlatının önemi ve umut temelli iletişim yöntemlerinin konuşulduğu “Umut temelli iletişim: Anlatıyı değiştirmek sosyal değişim kampanyalarını nasıl etkiler?” atölyesi yapıldı.
Nefret söylemi hedef alır, ötekileştirir ve düşmanlaştırır. Bir kişinin veya grubun din, dil, etnik kimlik, engellilik, yaş, cinsiyet, cinsel yönelimini hedef alan, önyargıya dayalı, olumsuz ve saldırgan ifadelerdir.
Fotoğrafçılar Serbest Salih ve Kalpesh Lathigra'nın katılımıyla ve akademisyen Gamze Toksoy'un moderatörlüğünde görsel anlatılarda mültecilerin kurbanlaştırılması ve bununla mücadelede çoğulcu ve kapsayıcı yöntemler konuşuldu.
Avrupa Konseyi eğitmenlerinden Ruxandra Pandea ve Dariusz Grzemny kolaylaştırıcılığında, sivil toplum ve kamu çalışanlarının katılımıyla, dört gün süren “İnsan hakları eğitiminde kolaylaştırıcılık becerileri” atölye serisi yapıldı.
Oyun yazarı ve yönetmen Sedef Ecer ve Cut Academy’nin kurucusu Roula Al-Kayal ile Boğaziçi Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Emine Fişek moderatörlüğünde tiyatronun insan haklarını gözeten çoğulcu bir dil üretmedeki imkanları konuşuldu.
Avrupa Konseyi’nden Menno Ettema ve Yuva Derneği’nden Özge Sönmez’in katılımıyla yapılan panelde Covid-19 salgınının insan hakları odaklı çevrimiçi yaygın eğitim yöntemlerinde yarattığı zorluklar ve imkanlar üzerine konuşuldu.
Karma Motion kolektifinden “Refugee Here I Am” belgeselinin yaratıcıları bağımsız belgesel film yapımcısı ve görsel antropolog Eda Elif Tibet ve müzisyen Enzo Ikah’ın katılımıyla düzenlenen çevrim içi sohbetin kaydını izleyebilirsiniz.
Avrupa’da göçmenlere, mültecilere ve sığınmacılara yönelik çevrimiçi nefret söylemiyle mücadele etmeyi hedefleyen Positive Messengers projesiyle, nefret söylemiyle mücadelede çevrimiçi araçlar ve yöntemlere dair deneyimler paylaşıldı.
Begüm Başdaş'ın moderatörlüğünde, İGAM'dan Metin Çorabatır ve Mülteci-Der'den Pırıl Erçoban'ın katılımıyla, COVID-19 pandemisiyle birlikte Türkiye’de mültecilerin durumu ve mevcut politikalar tartışıldı.
Murat Utku'nun moderatörlüğünde, Georgios Kaminis, M. Murat Erdoğan ve Burcuhan Şener'in katılımıyla, Yunanistan ve Türkiye’de yerel yönetimlerin ayrımcılıkla mücadele ve bir arada yaşam ile ilgili çalışmaları konuşuldu.