Medyada Nefret Söyleminin İzlenmesi araştırmasının 2018 yılı Mayıs-Haziran-Temmuz-Ağustos aylarını kapsayan dört aylık döneminde ulusal, etnik ve dini grupları hedef alan 1537 köşe yazısı ve haber tespit edildi. 52 yayında, birden fazla gruba yönelik farklı kategorilerde nefret söylemi üretildiği için bu yazılar ele aldıkları grup/kategori sayısı kadar (birden fazla defa) incelenmiş oldu ve 1589 yazıya ulaşıldı. İncelenen tüm yazılarda 51 farklı grup hakkında 2035 adet nefret söylemi içeriği bulundu.

İnfografiğe ulaşmak için tıklayınız. Raporun tamamına ulaşmak için tıklayınız.

Aşağıdaki grafik, haftalara göre nefret söylemi sayısının dağılımını gösteriyor. Her haftanın bulgularından derlenen nefret söylemi örneklerine ve haklarında yazılmış analizlere ulaşmak için ilgili haftaya tıklayın:

30 Nisan - 6 Mayıs 7-13 Mayıs 14-20 Mayıs 21-27 Mayıs 28 Mayıs - 3 Haziran 4-10 Haziran 11-17 Haziran 18-24 Haziran 25 Haziran - 1 Temmuz 2-8 Temmuz 9-15 Temmuz 16-22 Temmuz 23-29 Temmuz 30 Temmuz - 5 Ağustos 6-12 Ağustos 13-19 Ağustos 20-26 Ağustos 27 Ağustos - 2 Eylül

Mayıs-Ağustos 2018 döneminde, 

  • Yahudiler,
    • İsrail-Filistin çatışmalarını ve Mescid-i Aksa’da yaşanan gerginlikleri konu alan haberlerde bir toplum olarak şiddetle özdeşleştirildi ve düşmanlaştırıldı;
    • “İsrail devleti”, “İsrail” veya “İsrail Savunma Kuvvetleri” gibi kişi/kurumları ifade eden sözcüklerin kullanılması yerine Yahudi kimliğinin genelleme yapılarak kullanılmasıyla hedef gösterildi;
    • ABD Kudüs Büyükelçiliği açılışını (16 Mayıs 2018) protesto eden göstericilere yapılan müdahalelerle ilgili haberlerde bir toplum olarak şiddetle ilişkilendirildi;
    • üretilen ‘komplo teorileri’nin arkasındaki ‘gizli güç’ olarak sunuldu ve ‘Türkiye’ye yönelik bir tehdit’ olarak gösterildi;
    • 19 Temmuz 2018’de İsrail Parlamentosu’nda ‘Yahudi ulus devlet’ yasasının kabul edilmesinin ardından hedef gösterildi;
    • basında olumsuz atıflarla yer bulan birçok kişi ve kurumla ilişkilendirildi; Yahudi kimliği bir hakaret ifadesi olarak kullanıldı.
  • Suriyeli mülteciler,
    • sistematik olarak cinayet, hırsızlık, taciz gibi adli olaylarla anıldı ve böylece potansiyel suçlu olarak kodlandı;
    • güvenlik sorunları ve ‘terör’le özdeşleştirildi;
    • olumsuz ekonomik gidişatın ve işsizliğin sorumlusu olarak gösterildi;
    • Türkiye’nin demografik yapısına yönelik bir ‘tehdit’, genel bir rahatsızlık ve ‘gerginlik’ kaynağı olarak etiketlendi.
  • Yunanlar,
    • 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Yunanistan'a giden askerlerin yargılanmasıyla ilgili tartışmalarla ilişkili olarak hedef gösterildi;
    • geçmişte yaşanan olaylara verilen referanslarla düşmanlaştırıldı;
    • Kıbrıs’la ilgili haber ve köşe yazılarında Rumlarla beraber Kıbrıslı Türkler için bir tehdit kaynağı olarak gösterildi.
  • Ermeniler,
    • PKK ve ASALA ile beraber anılarak ‘terör’ ile özdeşleştirildi;
    • Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki ihtilafa dair haber ve yorumlarda hedef gösterildi;
    • ‘Millî Mücadele’ anlatılarında bir toplum olarak şiddetle ilişkilendirildi;
    • ‘düşman’ grupların ve bireylerin arkasındaki güç olarak etiketlendi.
  • Hıristiyanlar,
    • Diplomatik krizler yaşanan ABD, Avrupa devletleri ve Avrupa Birliği’nin Hıristiyan kimliğiyle özdeşleştirilmesiyle bir ‘tehdit’ olarak işaret edildi;
    • Yahudilerle birlikte ‘Türkiye’nin ulusal güvenliğine yönelik bir tehdit’ olarak sunuldu;
    • Mayıs ayında, ABD’nin Tel Aviv’den Kudüs’e taşınan büyükelçiliğinin açılışıyla ilgili haber ve köşe yazılarında hedef gösterildi;
    • ABD ile Türkiye arasında, Rahip Brunson’un yargılanmasıyla ilgili yaşanan diplomatik kriz nedeniyle düşmanlaştırıldı.

Nefret söylemi içerdiği tespit edilen haber ve köşe yazılarının tümüne ulaşmak için tıklayın:

Ulusal gazete içerikleri Yerel gazete içerikleri