Yazılı basında 30 Nisan - 6 Mayıs 2018 haftasında nefret söylemi üreten dört haber seçildi. Yunanlar, Budistler, Ermeniler ve Suriyelilere yönelik nefret söylemi içeren bu örnekleri ve haklarında yazılmış analizleri aşağıda bulabilirsiniz.1


1.

Yeni Söz, 4 Mayıs 2018

Yeni Söz gazetesinin, “Yunan rahat durmuyor: Türk kepçe operatörüne gözaltı” başlıklı haberinde, Yunanistan askerlerinin yaptığı gözaltı başlıkta tüm Yunan kimliğine mâl edilerek aktarılıyor. Gazete böylece, Yunanlara yönelik olumsuz bir algının yaygınlaşmasına ve onların bir ‘tehdit’ unsuru olarak kodlanmasına neden oluyor.


2.

Milat, 3 Mayıs 2018

Milat gazetesinin, “ARAKAN'da insanlık suçu İŞLENİYOR” başlıklı haberinde, “Arakan Rohingya Ulusal Örgütü Başkanı Nurul İslam, Budistlerin Arakanlı müslümanlara yönelik yürüttüğü etnik, dini ve siyasal zulmün karşısında insanlığın şoka girdiğini söyledi” sözleriyle Budistler şiddet ve katliamla ilişkilendiriliyor. Haber böylece, Budistleri Müslümanlara yönelik bir ‘tehdit’ olarak etiketleyerek onlara yönelik önyargıların körüklenmesine neden oluyor.


3.

Adapazarı Akşam Haberleri, 3 Mayıs 2018

Adapazarı Akşam Haberleri gazetesinin, “Ermeni mezalimi tiyatroyla anlatıldı” başlıklı haberinde, hem başlıkla hem de “Yönetmenliğini Azerbaycanlı İftihar Piriyev'in yaptığı tiyatro oyununda Ermenilerin 1915 ve öncesinde Anadolu'da ve Güney Azerbaycan'da yaptıkları soykırımlar sahneye taşındı” ifadeleriyle tüm Ermeniler, şiddet ve zulümle ilişkilendiriliyor. Gazete böylece, okuyucuyu Ermenilere karşı kışkırtıyor ve halklar arası düşmanlığı körüklüyor.


4.

Bursa Haber, 2 Mayıs 2018

Caner Evyapan, “Suriyeli bakkallar PKK'ya mı çalışıyor?” başlıklı köşe yazısında, “Suriyeli bakkalların önemli bir kısmında, geliri bölücü terör örgütü PKK'ya giden sigaralar satılıyormuş” ve “ 'Mazlum' olarak ülkemize alıp, vergisiz - ödemesiz iş kurdurup zengin ettiğimiz, bir de üzerinden terör örgütüne para kazandırdığımız Suriyeli kardeşimizin (!)... En acısı da, buna göz yumanların... Suratına tükürmek lazım değil mi?!” cümleleriyle, Suriyelileri Türkiye’ye yönelik bir ‘tehdit’ olarak gösteriyor. Yazar böylece, Suriyeli mültecilere yönelik toplumda mevcut olan bir önyargıyı körüklüyor; nefreti ve ayrımcılığı güçlendiriyor.


1. Nefret söylemi odaklı sistematik medya izleme çalışması kapsamında, tüm ulusal gazeteler ve sayısı 500’ü bulan yerel gazete önceden belirlenen anahtar kelimeler üzerinden (ör. hain, dönme, mülteci, Hıristiyan, Yahudi, bölücü vs.) medya takip merkezi aracılığıyla taranıyor. Bu anahtar kelimeleri içeren haber ve köşe yazıları günlük olarak okunuyor (gazetelerin hafta sonu baskıları hariç) ve nefret söylemi içeren yazılar tespit ediliyor. Esas olarak ulusal, etnik ve dini kimlik temelli nefret söylemine odaklanılırken cinsiyetçi ve homofobik/transfobik söylemler de tarama kapsamına alınıyor.