Yazılı basında 16-22 Temmuz 2018 haftasında nefret söylemi üreten üç haber seçildi. Hindular, Rumlar ve Suriyelilere yönelik nefret söylemi içeren bu örnekleri ve haklarında yazılmış analizleri aşağıda bulabilirsiniz.1


1.

Milli Gazete, 19 Temmuz 2018

Milli Gazete’nin “Müslümanlara hindu zulmü” başlıklı haberinde, Hindistan yönetiminin gerçekleştirdiği bir uygulama, hem başlıkta hem de “Emperyalistlerin kuklası Hindular, 1970 yılından önce Assam'da yaşadıklarını ispatlayan belge sunamadıkları için yaklaşık 7 milyon Müslümanı ‘illegal göçmenler’ diyerek, yeni işkence merkezi olarak inşa ettikleri esir kampına yerleştirmeyi planlıyor” ifadesinde tüm Hindu kimliğine mal edilerek aktarılıyor. Haber, Hindu kimliğini Müslümanlığın karşısında konumlandırıyor ve Hindulara yönelik olumsuz yargılar oluşmasına neden oluyor.


2.

Sözcü, 19 Temmuz 2018

Emin Çölaşan, “Yakın tarihten bir belgesel” başlıklı köşe yazısında, TÜRK ordusu bundan 44 yıl önce, Kıbrıs'a çıkmış ve orada Rumların elinde esir bulunan soydaşlarımızı kurtarmanın ilk adımını atmıştı” ve “Türk azınlık Rum çoğunluğun zulmü altında inim inim inliyor, alınan asker çıkarma kararları başta ABD olmak üzere dış ülkelerin baskısı nedeniyle bir türlü uygulanamıyordu” cümleleriyle, Rum kimliğini şiddet ve katliamla ilişkilendiriyor. Yazar böylece, Rumlara yönelik olumsuz yargıları pekiştiriyor ve düşmanlık algısını güçlendiriyor.


3.

Antalya Gündem, 17 Temmuz 2018

Antalya Gündem gazetesinin, “SURİYELİ ŞÜPHELİ, ‘TEŞHİRCİ DEĞİL, HACIYIM'” başlıklı haberinde, olayla doğrudan bir bağlantısı olmamasına rağmen zanlının ulusal kimliği ön plana çıkarılıyor. Haber, Suriyelileri suçla ilişkilendirerek onlara yönelik olumsuz bir algıyı körüklüyor.


1. Nefret söylemi odaklı sistematik medya izleme çalışması kapsamında, tüm ulusal gazeteler ve sayısı 500’ü bulan yerel gazete önceden belirlenen anahtar kelimeler üzerinden (ör. hain, dönme, mülteci, Hıristiyan, Yahudi, bölücü vs.) medya takip merkezi aracılığıyla taranıyor. Bu anahtar kelimeleri içeren haber ve köşe yazıları günlük olarak okunuyor (gazetelerin hafta sonu baskıları hariç) ve nefret söylemi içeren yazılar tespit ediliyor. Esas olarak ulusal, etnik ve dini kimlik temelli nefret söylemine odaklanılırken cinsiyetçi ve homofobik/transfobik söylemler de tarama kapsamına alınıyor.