Yazılı basında 16-22 Aralık 2019 haftasında nefret söylemi üreten üç haber seçildi. A Batılılar, Hıristiyanlar, Hırvatlar, Rumlar, Suriyeliler ve Yunanlara yönelik nefret söylemi içeren bu örnekleri ve haklarında yazılmış analizleri aşağıda bulabilirsiniz.¹

1. Yeni Akit gazetesinin “TÜRKİYE’YE KARŞI ANLAŞTILAR” haberinde, İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin Doğu Akdeniz’de boru hattı projesi için anlaşmalarını konu ediyor. Söz konusu anlaşma için bu devletlerin anlaşması “Türkiye karşıtlığı” olarak yorumlanıyor. Haber başlığında geçen “İsrail-Rum ve Yunan Türkiye’ye karşı anlaştılar” ifadeleri ile, Rum ve Yunan kimlikleri düşmanlaştırılıyor.

2.  Ali Yolcu, “İlk dalga 50 bin…” başlıklı köşe yazısında geçen, “Gözün aydın Hatay en az 50 bin Suriyeli daha geliyor”, “İşsizlik, ekonomik buhran ve üstüne Suriyeli mülteciler… Hatay bıktı, Hataylı usandı, Hataylı canından bezdi” ve “Hatay artık yeni Suriyeli kaldıramaz. Ağzına kadar doldu Hatay. Bir santim yukarısı artık burnuna denk geliyor Hatay’ın. Burun önemli bir insanın burnuna kadar getirirseniz o adam önünü, gerisini sağını solunu dinlemez haberiniz olsun” ifadeleriyle, Suriyelileri topluluk olarak ‘tehdit’ olarak işaretliyor; potansiyel şiddet olaylarını meşrulaştırıyor.

3.  Resul Şahin, “ZALİMDEN MERHAMET UMMAK”  başlıklı köşe yazısında, 2019 Nobel Edebiyat Ödülünü konu ediyor. Yazıda geçen” Çünkü öldüren Hıristiyanlar, katledilen, soykırıma uğrayan ise Müslümanlardı. Bu ödül kararı, Müslümanlara karşı içlerindeki kini dışa vurdu. Zira Batılıların çoğunluğunda İslam düşmanlığı var ve Müslümanın bir kuş kadar değeri yoktur. Peki, Sırplar Hırvatları veya başka bir hıristiyan halkı katletseydi ve bu katil sevici yazar da Sırpları övseydi, durum böyle olur muydu? Asla. Aksine bu yazar yargılanırdı. Belki de kendisini hapiste bulurdu. Batılı yetkililerin ve çoğunluğunun fikri de, zikri de budur” ifadeleriyle, Batılıları, Hıristiyanları ve Hırvatları şiddet ve katliamla ilişkilendiriyor, bu kimliklere karşı düşmanlığı körüklüyor.

^{1. Nefret söylemi odaklı sistematik medya izleme çalışması kapsamında, tüm ulusal gazeteler ve sayısı 500’ü bulan yerel gazete önceden belirlenen anahtar kelimeler üzerinden (ör. hain, dönme, mülteci, Hıristiyan, Yahudi, bölücü vs.) medya takip merkezi aracılığıyla taranıyor. Bu anahtar kelimeleri içeren haber ve köşe yazıları günlük olarak okunuyor (gazetelerin hafta sonu baskıları hariç) ve nefret söylemi içeren yazılar tespit ediliyor. Esas olarak ulusal, etnik ve dini kimlik temelli nefret söylemine odaklanılırken cinsiyetçi ve homofobik/transfobik söylemler de tarama kapsamına alınıyor.}