Yazılı basında 21-27 Ekim 2019 haftasında nefret söylemi üreten üç haber seçildi. Ermeniler, gayrimüslimler, Rumlar, Yahudiler ve Yunanlara yönelik nefret söylemi içeren bu örnekleri ve haklarında yazılmış analizleri aşağıda bulabilirsiniz.1


1.

Güneş, 22 Ekim 2019

Güneş gazetesinin, “HADDİNİ BİL” başlıklı haberinde geçen “CHP’li İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Yunan ağzıyla konuştu. KKTC’nin bağımsızlığını ve Türk

iye’nin uluslararası hukuktan doğan haklarını yok sayıp adanın Rumlara bırakılmasını istedi” ifadeleriyle, Yunan kimliğini bir hakaret ifadesi olarak kullanıyor ve Rumları topluluk olarak düşman olarak konumlandırıyor.


2. 

İttifak, 23 Ekim 2019

İttifak gazetesinin “77 Türk, Ermeni terör örgütlerinin kurbanı” başlıklı haberi, ASALA ve JCAG örgütlerince öldürülen Türkiye vatandaşlarını konu ediyor. Haberde, söz konusu örgütler “Ermeni terör örgütü” olarak adlandırılarak, Ermeni kimliği terörle ilişkilendiriliyor. Böylece Ermeni kimliğine yönelik düşmanlık algısı pekiştiriliyor.


3. 

Bizim Anadolu Gazetesi, 27 Ekim 2019

Hüseyin Tanrıkulu, “MUHALEFET EDİN AMA…” başlıklı köşe yazısında, muhalefet partilerinin muhalefet etme biçimlerini konu ediyor. “Çok ama çok üzülerek bir gerçeği ifade etmek zorundayız. O da şudur: Bizim ülkede siyasi partiler muhalefet edeyim, Hükümeti ve icraatını eleştireyim derken elin gavuruna her gün dosyalar dolusu malzeme üretiyor” ve “Yahu muhalefet etmek hakkınızdır. Saygıyla karşılarız. Ama bu ülkenin can damarına hançer saplayarak, elin gavuruna kendi içimizden malzeme üreten bir siyasi dille değil, Oyuna talip olduğunuz ve başına geçmek istediğiniz bu Aziz Milletin itibarını elin gavuruna karşı örseleyerek ve malzeme ihraç ederek değil” ifadeleriyle, Türkiye’de Müslüman olmayan kimlikler için bir nefret ve aşağılama ifadesi olarak kullanılan ‘gâvur’ sözcüğünü kullanıyor ve Müslüman olmayan kimliklere yönelik düşmanlık algısını pekiştiriyor. Ayrıca yazıda geçen “Geçen gün tesadüfen bir Amerikan kanalında ENES KANTER isimli bir şerefsizin konuşmasını dinledim. Önce ismini hiç duymadığım, duydum ise unuttuğum bu kişinin bir YAHUDİ falan olduğunu zannettim. Oysa bir Türkiyeli hain idi” ifadesiyle Yahudi kimliğini hainlik ve düşmanlık referansı olarak kullanıyor. Ayrıca, “Dünya malı ve serveti edinmek için bu ülke aleyhine casusluk yapan ve faaliyet gösteren bu şerefsizlerin verdiği zararı ülkemizi bir tarihte işgale kalkışan Yunan gavuru bile yapmamıştır ve yapmamaktadır” ifadeleriyle ise, benzer şekilde, Yunan kimliğini düşmanlık referansı olarak kullanıyor. Yazar böylece, gayrimüslimler, Yahudiler ve Yunanlar hakkında düşmanlığı körüklüyor.


1. Nefret söylemi odaklı sistematik medya izleme çalışması kapsamında, tüm ulusal gazeteler ve sayısı 500’ü bulan yerel gazete önceden belirlenen anahtar kelimeler üzerinden (ör. hain, dönme, mülteci, Hıristiyan, Yahudi, bölücü vs.) medya takip merkezi aracılığıyla taranıyor. Bu anahtar kelimeleri içeren haber ve köşe yazıları günlük olarak okunuyor (gazetelerin hafta sonu baskıları hariç) ve nefret söylemi içeren yazılar tespit ediliyor. Esas olarak ulusal, etnik ve dini kimlik temelli nefret söylemine odaklanılırken cinsiyetçi ve homofobik/transfobik söylemler de tarama kapsamına alınıyor.