Yazılı basında 10-16 Eylül 2018 haftasında nefret söylemi üreten üç haber seçildi. Ermeniler, Yahudiler ve Suriyelilere yönelik nefret söylemi içeren bu örnekleri ve haklarında yazılmış analizleri aşağıda bulabilirsiniz.1


1.

Ortadoğu, 16 Eylül 2018

Ortadoğu gazetesinin, “Azeri bayrama Ermeni provokasyonu” başlıklı haberinde, yaşanan olayın sorumluluğu tüm Ermeni kimliğine mal ediliyor. Gazete böylece, Ermenilere yönelik ön yargıların körüklenmesine neden oluyor.


2.

Karaman Gündem, 13 Eylül 2018

Mahmut Toptaş, “ATEŞ ÖNCE KENDİNİ YAKAR” başlıklı köşe yazısında, “Yahudi teröristlerin kurduğu devletçiğin, eli kanlı katilleri, yavrusunun gövdesini siper yapan, Silahsız savunmasız, bir babanın ciğer paresini, biricik yavrusunu Amerika yapımı silahlarla taradığında, çaresiz babanın yüreğinden gelen yakıcı, kavurucu, yüreği olanların yüreğinde yangınlar meydana getirici feryadı, Minicik yavrusunun cansız cesedinin başında saçını başını yolan, Derdini dinleyecek bir kul bulamayan, Bağrının ateşi sönsün diye bağrına taş basıp yine Mevla’sına yönelen ananın çığlıkları ‘Engerek yılanlarını’ hatırlattı” sözleriyle, tüm Yahudileri şiddet ve katliamla ilişkilendiriyor ve düşman konumuna yerleştiriyor.


3.

Kocaeli Bizim Yaka, 11 Eylül 2018

Enes Şen, “GÖÇ DALGASINA HAZIR MISIN TÜRKİYE?” başlıklı yazısında, “Tüm bu tartışmaların içerisinde alımlar oldu ve maalesef ki o andan itibaren şahit olduklarımız yahut ana haberler vasıtası ile gördüklerimiz Suriyelilerin alınmaması düşüncesinin doğru bir yaklaşım olacağını gösterdi. Ev sahibini bıçaklayanından hırsızlık yapanına kadar hepsini duyduk” ve “Suriyeliler bizim hastanelerimizde doktor olmadığı için fütursuzca devletimizi kötüleyebiliyor ve hakaret edebiliyor. Bizim Mehmetçiklerimiz onların topraklarında mücadele edip şehitlik haberleri hepimizin içini acıtırken onlar sahil kenarlarında keyif çatabiliyorlar” gibi ifadelerle, yazı boyunca Suriyelileri suçla ilişkilendiriyor ve sosyo-ekonomik bir ‘tehdit’ olarak gösteriyor. Yazar böylece, Suriyelilere yönelik toplumda mevcut olan bir önyargıyı körüklüyor; nefreti ve ayrımcılığı güçlendiriyor.


1. Nefret söylemi odaklı sistematik medya izleme çalışması kapsamında, tüm ulusal gazeteler ve sayısı 500’ü bulan yerel gazete önceden belirlenen anahtar kelimeler üzerinden (ör. hain, dönme, mülteci, Hıristiyan, Yahudi, bölücü vs.) medya takip merkezi aracılığıyla taranıyor. Bu anahtar kelimeleri içeren haber ve köşe yazıları günlük olarak okunuyor (gazetelerin hafta sonu baskıları hariç) ve nefret söylemi içeren yazılar tespit ediliyor. Esas olarak ulusal, etnik ve dini kimlik temelli nefret söylemine odaklanılırken cinsiyetçi ve homofobik/transfobik söylemler de tarama kapsamına alınıyor.