Yazılı basında 22-28 Ocak 2018 haftasında nefret söylemi üreten dört haber seçildi. Yahudiler, Hıristiyanlar, gayrimüslimler ve Budistlere yönelik nefret söylemi içeren bu örnekleri ve haklarında yazılmış analizleri aşağıda bulabilirsiniz.1


1.

Yeni Akit, 28 Ocak 2018

Nusret Yusufoğlu’nun “‘ZEYTİN DALI’ BAHÇESİNE DOMUZ SOKMAYALIM!” başlıklı yazısında “Yani, Gâvura, Kur’an’ın deyimiyle Yahudi ve Hıristiyanlara güven olmaz, olmaz, olmaz. Onlar Allah demek istediklerinde dahi çarpıtıp Tanrı diyorlar. Bunların neyine güveneceğiz.” sözleriyle, Yahudi ve Hıristiyanlara yönelik olumsuz yargıları pekiştirerek onları düşmanlaştırıyor. Ayrıca Yusufoğlu, yazısında Türkiye’de Müslüman olmayan kimlikler için bir nefret ve aşağılama ifadesi olarak kullanılan ‘gâvur’ sözcüğü ile onlara yönelik düşmanlık algısını güçlendiriyor.


2.

Doğru Haber, 26 Ocak 2018

M. Zülküf Yel’in “Arakan ve Gazze’deki insani dram” başlıklı köşe yazısında yer alan “Arakanlı Müslümanların yaşadığı soykırım çeşitli nedenlerle insanlığın gündeminden düşse de, vahşi Budist çetelerin ve Burma ordusunun eliyle Müslümanlara uygulanan zulümler devam ediyor. Özellikle Müslümanları yurtlarından etmek için Budistlerin uygulamaya koyduğu evleri ve köyleri yakma vahşeti, adeta bir rutin hal almaya başladı” ifadeleri, tüm Budistleri yaşanan olayların sorumlusu olarak gösteriyor ve okuyucunun algısında Budistlere yönelik olumsuz yargılar oluşmasına neden oluyor.


3.

Yeni Konya, 25 Ocak 2018

Yeni Konya gazetesinin, “Yahudi, Filistinlinin evini yıktı” başlıklı haberi, başlıkta kullanılan genelleyici ifadelerle yaşananların sorumluluğunu bir kimliğin tüm paydaşlarına mal ediyor. Gazete böylece, Yahudilere yönelik ön yargıların ve düşmanlığın körüklenmesine neden oluyor.


1. Nefret söylemi odaklı sistematik medya izleme çalışması kapsamında, tüm ulusal gazeteler ve sayısı 500’ü bulan yerel gazete önceden belirlenen anahtar kelimeler üzerinden (ör. hain, dönme, mülteci, Hıristiyan, Yahudi, bölücü vs.) medya takip merkezi aracılığıyla taranıyor. Bu anahtar kelimeleri içeren haber ve köşe yazıları günlük olarak okunuyor (gazetelerin hafta sonu baskıları hariç) ve nefret söylemi içeren yazılar tespit ediliyor. Esas olarak ulusal, etnik ve dini kimlik temelli nefret söylemine odaklanılırken cinsiyetçi ve homofobik/transfobik söylemler de tarama kapsamına alınıyor.