Yazılı basında 18-24 Aralık 2017 haftasında nefret söylemi üreten dört haber seçildi. Suriyeliler, Budistler, Yunanlar ve Rumlara yönelik nefret söylemi içeren bu örnekleri ve haklarında yazılmış analizleri aşağıda bulabilirsiniz.¹

1. Atilla Çilingir, “Unutulmayan çığlıklar!...” başlıklı yazısında, “Her 21 Aralık; Kıbrıs'ta yaşanan insanlık trajedisini, Rum'un acımasızlığını, Kıbrıs Türk halkının bir gece içerisinde nasıl topyekûn yok edilmek istendiğini anlatır!” ve “Çünkü o henüz 16 günlük bir bebekti! O gece küçücük bedeni diri, diri toprak olurken; Rum canilerinin varlığını sezemeyecek kadar küçüktü…” benzeri sözlerle, yazı boyunca Rum kimliğini ‘zulüm’ ve ‘katliam’ ile ilişkilendiriyor. Yazar, düşmanlık ve nefret unsurları barından ifadelerle Rum kimliğini şeytanlaştırıyor, okuyucuyu onlara karşı kışkırtıyor.

2. Siirt gazetesinin, “KÜSTAH YUNAN’A CHP’DEN YILDIRIM YANIT!” başlıklı haberinde, CHP milletvekili Engin Altay’ın Yunanistan Savunma Bakanı’nın açıklamalarını hedef aldığı sözleri Yunan kimliğine yönelik hakaret içeren ifadelerle başlığa taşınıyor. Haber, okuyucuda Yunanlara yönelik olumsuz hislerin güçlenmesine ve Yunan karşıtlığının körüklenmesine neden oluyor.

3. Yeni Akit gazetesinin, “Budistler minik kızını yaktı” başlığıyla verdiği haberde konu edilen katliam ve şiddet olayları tüm Budistleri zan altında bırakacak ifadelerle aktarılıyor. Haberde ayrıca, “Sapkın Budistlerin soykırım uyguladığı Arakanlılardan canını kurtaranlar vahşetin boyutlarını anlatırken yürek kanatıyor” sözleriyle Budistlere hakaret ediliyor. Haber böylece, söz konusu saldırıların ve şiddet olaylarının sorumluluğunu tüm bir kimliğe mal ederek Budistleri düşmanlaştırıyor.

4. Bursa Sancak gazetesinin, “SURİYELİ ‘SAHTE GELİN’ YAKALANDI” başlıklı haberinde zanlının ulusal kimliğine vurgu yapılarak Suriyeli kimliğini suçla ilişkilendiriliyor. Böylece gazete, toplumda Suriyelilere yönelik mevcut önyargıyı körüklüyor.

^{1. Nefret söylemi odaklı sistematik medya izleme çalışması kapsamında, tüm ulusal gazeteler ve sayısı 500’ü bulan yerel gazete önceden belirlenen anahtar kelimeler üzerinden (ör. hain, dönme, mülteci, Hıristiyan, Yahudi, bölücü vs.) medya takip merkezi aracılığıyla taranıyor. Bu anahtar kelimeleri içeren haber ve köşe yazıları günlük olarak okunuyor (gazetelerin hafta sonu baskıları hariç) ve nefret söylemi içeren yazılar tespit ediliyor. Esas olarak ulusal, etnik ve dini kimlik temelli nefret söylemine odaklanılırken cinsiyetçi ve homofobik/transfobik söylemler de tarama kapsamına alınıyor.}