Yazılı Basında Gâvur Söylemi raporunda, tarihsel, sosyolojik ve dilbilimsel olarak çok çeşitli çağrışımlarla yüklü olan ‘gâvur’ kelimesinin, Müslüman olmayan kimliklerin merhametsizlik, zalimlik ve düşmanlıkla ilişkilendirildiği bir bağlam içinde nasıl kullanıldığı inceleniyor. ‘Gâvur’ ifadesinin kullanımının, gerek gündelik hayatta gerekse medyada, Türkiye’de yaşayan gayrimüslimleri toplumun dışına iterek nasıl yalnızlaştırdığı ve hassas bir konuma yerleştirdiği gözler önüne serilmeye çalışıldı.
Rapor, Sosyolog Arus Yumul’un, ‘gâvur’ söyleminin tarihsel ve sosyal arka planını ve kelimenin etimolojisini ele aldığı bir yazıyla başlıyor. Ardından, bu söylemin yazılı basında, dinî referanslar ve tarihten gelen düşmanlık algısı temelinde nasıl inşa edildiğine dair bir analiz sunuluyor. Türkiye’de yaşayan gayrimüslimleri ve Batılı devletleri hedef alan haber metinleri ve köşe yazılarının ele alındığı analiz, ‘gâvur İzmir’ kalıbına dair bir tartışmayla sonlandırılıyor. İkinci bölümde, ‘gâvur’ ifadesinin referandum sürecinde siyasi bir propaganda aracı olarak nasıl ve hangi bağlamlarda kullanıldığı inceleniyor. Rapor, ‘gâvur’ söylemini eleştiren yazılara odaklanan üçüncü bölümün ardından, özet niteliğinde bir sonuç bölümüyle noktalanıyor.
Medyada Nefret Söyleminin İzlenmesi projesi hakkında
Hrant Dink Vakfı tarafından 2009 yılından bu yana yürütülmekte olan “Medyada Nefret Söyleminin İzlenmesi” çalışması, Türkiye’de ırkçılık ve ayrımcılıkla mücadeleye katkı sağlamayı amaçlıyor. Çalışma, medyanın sivil denetiminin önemini gözeterek ırkçılık, ayrımcılık ve ötekileştirmenin tekrar tekrar üretilmesinin en önemli araçlarından biri olan medyada insan hakları ve farklılıklara saygının güçlendirilmesini, belli kimlik özellikleri üzerinden hedef alınan kişi veya gruplara yönelik ayrımcı dil ve nefret söylemine dikkat çekmeyi ve bu konuda farkındalık yaratmayı hedefliyor.
Vakfın bu amaçlara ulaşma yolunda yürüttüğü çalışma kapsamında, ulusal ve yerel basın taranıyor, ayrımcı, ötekileştiren ve hedef gösteren bir söylemle kaleme alınmış haber ve köşe yazıları tespit edilip analiz ediliyor ve raporlarla kamuoyunun bilgisine sunuluyor.
Bu sistematik nefret söylemi izleme çalışmasına, 2013 yılı itibariyle ayrımcı söylem dosya konuları dahil edildi. Buna göre, ilgili dört aylık dönem içinde, seçilen bir konuya odaklanılarak ve her konuya özel bir araştırma yöntemi belirlenerek ayrımcı söylem analizi yapıldı. Bu analizlerde nefret söylemine kıyasla daha ince bir şekilde kurgulanmış, ayrımcı ve ötekileştiren mesajları daha örtük bir şekilde veren söylemleri incelemek hedeflendi. Bugüne kadar yayımlanan ayrımcı söylem dosyaları:
- HDK ve BDP'lilerin Karadeniz Gezisinin Medyaya Yansıması
- Gezi Parkı Protestolar Sırasında Yazılı Basında Gözlemlenen Ayrımcı Dil Araştırması
- Alevilere Yönelik Ayrımcı Dil
- 100. Yıla 1 Kala Yazılı Basında 24 Nisan Ermeni Soykırımı'nı Anma Günü
- İsrail’in Gazze’de Başlattığı Operasyon ve Basında Yahudilere Yönelik Ayrımcı Dil
- Suriyeli Mültecilere Yönelik Ayrımcı Dil
- Basında 24 Nisan Ermeni Soykırımı'nı Anma Günü 1995 - 2015
- Türkiye Medyasında Kadınların Temsili: Gazete ve İnternet Haberciliği
- Karabağ'da Dört Gün Savaşı ve Azerbaycan, Ermenistan, Türkiye Basınında Ayrımcı Söylem Analizi
- Trans Kadın Cinayeti Haberlerinde Ayrımcı Söylem