Yazarlar

Zeynep Arslan, Phil Gamaghelyan, Arzu Geybullayeva, Sargis Khandanyan

Dil

Türkçe, İngilizce

Nisan 2017
37 Sayfa
Ücretsiz

Hrant Dink Vakfı ve Imagine Center for Conflict Transformation iş birliği ile hazırlanan bu raporda, Karabağ sınır hattında Azerbaycan ve Ermenistan arasında, 2 Nisan 2016 sabaha karşı başlayan çatışmanın Azerbaycan, Ermenistan ve Türkiye medyasında nasıl ele alındığı incelendi.

Araştırmada, üç ülkenin medyası karşılaştırmalı olarak incelenerek, konuya ilişkin haberler yazılırken farklı bağlamlarda nelerin ön plana çıkartılıp nelerin göz ardı edildiği, çatışmanın taraflarının ne şekilde adlandırıldığı, özetle çatışma ve savaş durumlarında medyanın ayrımcı dili nasıl ürettiği ve barış diline ne ölçüde katkıda bulunduğu analiz edildi.

İlk olarak üç ülkede de incelenecek yayın organları farklı temsiliyet kriterleri göz önünde bulundurularak seçildi. Türkiye’de yazılı basın incelenirken, her ülkenin özgül koşulları ve yazılı ve online medyanın etki alanı göz önüne alınarak Azerbaycan ve Ermenistan’da online gazeteler incelendi. Dolayısıyla, Azerbaycan’da Report.az, azadliq.org, Trend.az ve Meydan.tv; Ermenistan’da Armenpress, Razm.info, Hetq ve Azatutyun; Türkiye’de ise Hürriyet, Sabah ve Sözcü gazeteleri araştırma kapsamına alındı.

Olayların basına yansıma tarihlerinin her ülkede aynı olmadığı göz önünde bulundurularak, incelenecek tarih aralığı da her ülkenin özgün durumuna göre belirlendi. Buna göre Azerbaycan’da 2-5 Nisan, Ermenistan’da 2-6 Nisan ve Türkiye’de 3-7 Nisan tarihleri arasında, yukarıda belirtilen medya organlarının yaptığı yayınlar analize dahil edildi.

Azerbaycan, Ermenistan ve Türkiye medyasında yukarıda belirtilen kriterlere göre yapılan incelemede elde edilen verilere göre, ‘öteki’nin tanımlanma biçiminin ya da ayrımcı dilin üretiminin, bağlamlar farklılaşsa da benzer özellikler taşıdığı görülüyor.

Ülke raporlarına karşılaştırmalı olarak bakıldığında, çatışmada hayatını kaybeden asker ya da sivillerin sayısı üzerinden siyasilerin yürüttüğü psikolojik savaşın, üç ülkenin medyasında da yeniden üretilmesi ilk göze çarpan bulgulardan biri oldu. Savaşın insani boyutu göz ardı edilirken, sayısal veriler üzerinden yaşanan siyasi çekişmeye medya da aracılık ediyor. Bu tür söylemler militarist dili destekleyerek savaş dilini de güçlendiriyor. Son olarak, çatışmaya ilişkin incelenen tarih aralığında ve gazetelerde, doğrudan Azeri, Ermeni ya da Türk kimliklerinin hedef alındığı görüldü ve nefret söylemine varacak düzeyde açıkça düşmanlaştıran ifade örneklerine üç ülke gazetelerinde de rastlandı.

Raporun adı
Karabağ'da Dört Gün Savaşı ve Azerbaycan, Ermenistan, Türkiye Basınında Ayrımcı Söylem Analizi
Fiyat
Ücretsiz
Sayfa sayısı
37
En
210 mm
Boy
295 mm
Baskı
Nisan 2017
Dil
Türkçe
Yazarlar
Zeynep Arslan, Phil Gamaghelyan, Arzu Geybullayeva, Sargis Khandanyan

Bu rapor, Hrant Dink Vakfı ve Imagine Center for Conflict Transformation’ın yaptığı ortak çalışmanın bir ürünüdür.

Bu rapor Hrant Dink Vakfı’nın Medyada Nefret Söylemini İzleme Çalışması kapsamında, Friedrich Naumann Vakfı ve MyMedia/Niras’ın destekleri ile hazırlanmıştır. Raporda yer alan görüşler, destekçi grupların görüşlerini yansıtmamaktadır.

  • Sunuş
  • Giriş
    • Yöntem
    • Genel Değerlendirme
  • Ermenistan
  • Azerbaycan
  • Türkiye
  • Sonsöz