Yazılı basında 25 Eylül - 1 Ekim 2017 haftasında nefret söylemi üreten üç haber seçildi. Almanlar, Suriyeliler, Avrupalılar, Hıristiyanlar ve Yunanlara yönelik nefret söylemi içeren bu örnekleri ve haklarında yazılmış analizleri aşağıda bulabilirsiniz.¹

1. Ahmet Oğuz, köşesinde yazdığı “AVRUPA ÇÖKÜYOR” başlıklı şiirinde, “Yine kaşınıyor yunan yavşağı / Ona arka çıkan alman uşağı / Temeliniz sallanıyor Avrupa” sözleriyle, Yunanlara hakaret ediyor ve Alman kimliğini bir ‘tehdit’ unsuru olarak konumlandırıyor. Oğuz, “Hıristiyanlar kulübüdür aslınız / Maziyi unutup adam oldunuz / Bozulacak bir gün oyun fendiniz / Darmadağın olacaksın Avrupa” ifadeleriyle ise Hıristiyanlara yönelik olumsuz algıyı pekiştiriyor. Şiirini, “Bir de musallaya koyarsam seni / Sararlar üstüne beyaz kefeni / O zaman görürsün asıl gerçeği” dizeleriyle bitiriyor; böylece şiirinde hedef aldığı tüm kimlikleri düşmanlaştırıyor ve tehlikeli bir savaş söylemini açıkça dolaşıma sokuyor.

2. İbrahim Akkaya, “Antalya’nın püsküllü belası!” başlıklı yazısında, “Vali Türker'in temennilerinin tersine Suriyeliler Antalya'da düzgün durmuyor.. Pek çok olaya karışıyorlar.. Cinayet işlediler, hırsızlık, yankesicilik, kapkaççılık yaptılar, kadınları ve genç kızları taciz etiler..” sözlerinde olduğu gibi defalarca Suriyeli kimliğini suç ile özdeşleştirerek onlara yönelik önyargıların yaygınlaşmasına neden oluyor. Akkaya, “Antalya'dan patlak verecek daha da kötü bir olay, zaten pamuk ipliğine bağlı olan Antalya turizmine ve Antalya'nın imajına ciddi oranda zarar verebilir.. Bu nedenlerle Antalya'nın püsküllü belası haline gelen Suriyelilerin kentten ivedilikle uzaklaştırılması gerektiğini düşünenlerdeniz. . Kimsenin Antalya'nın huzurunu bozmaya hakkı yok..” ifadeleriyle de Suriyelileri bir ‘tehdit’ ve huzursuzluk kaynağı olarak işaretliyor. Yazar, Suriyelileri hedef tahtasına oturttuğu yazısında, onlara yönelik mevcut ayrımcılığı ve nefreti körüklüyor.

3. Yeni Akit gazetesi, “ALMAN DOMUZLUĞU” başlıklı haberinde, bir firmanın uygulamasını Alman kimliğine mal ederek başlığa taşıyor. Gazete böylece, Alman kimliğine yönelik hakaret içeren bu genelleyici başlıkla, okuyucuda Almanlara yönelik olumsuz hislerin güçlenmesine ve Alman karşıtlığının körüklenmesine neden oluyor.

^{1. Nefret söylemi odaklı sistematik medya izleme çalışması kapsamında, tüm ulusal gazeteler ve sayısı 500’ü bulan yerel gazete önceden belirlenen anahtar kelimeler üzerinden (ör. hain, dönme, mülteci, Hıristiyan, Yahudi, bölücü vs.) medya takip merkezi aracılığıyla taranıyor. Bu anahtar kelimeleri içeren haber ve köşe yazıları günlük olarak okunuyor (gazetelerin hafta sonu baskıları hariç) ve nefret söylemi içeren yazılar tespit ediliyor. Esas olarak ulusal, etnik ve dini kimlik temelli nefret söylemine odaklanılırken cinsiyetçi ve homofobik/transfobik söylemler de tarama kapsamına alınıyor.}