Yazılı basında 14-20 Ağustos 2017 haftasında nefret söylemi üreten dört haber seçildi. Suriyeliler, Budistler, Yunanlar ve Yahudilere yönelik nefret söylemi içeren bu örnekleri ve haklarında yazılmış analizleri aşağıda bulabilirsiniz.¹

1. Habertürk gazetesinin, "Zeytinburnu'nda Suriyeli savaşı" başlıklı haberinde, haberin başlığında ve içeriğinde "Zeytiburnu'nda kendi aralarında kavagaya tutuşan Suriyeliler, ortalığını savaş alanına çevirdi" ve "Suriyelilerin bu kavgası mahallelileri de isyan ettirmiş durumda" gibi ifadelerle, söz konusu iki grup arasındaki kavga tüm Suriyelileri zan altında bırakacak şekilde haberleştiriliyor. Böylece gazete, toplumda Suriyelilere yönelik mevcut önyargıları ve ayrımcılığı körüklüyor.

2. Milat gazetesinin, "Yahudi önce yıktı sonra vurdu" başlıklı haberinde, İsrail devletinin ve askeri güçlerinin sorumlu olduğu bir olay tüm Yahudiler zan altında bırakılacak şekilde başlığa taşınıyor. Böylece, Yahudiler şiddetle ilişkilendiriliyor ve toplumdaki Yahudilere yönelik mevcut önyargılar körükleniyor.

3. Milli Gazete’nin, manşetten verdiği “SAPKINLIĞA SPONSOR” başlıklı haberinde, hem başlıklarda hem de “Moore, Türkiye'deki sapkınlığın bir nevi sponsorluğunu ve reklam ayağını üstleniyor. Kazanan kısa filmlerin Türkiye ve İngiltere'nin farklı şehirlerinde gösterimi yapılarak, sapkınlığın yayılması planlanıyor” sözlerinde olduğu gibi, LGBTİ’lere cinsel yönelimleri ve cinsiyet kimliklerinden dolayı tekrarlayan bir şekilde hakaret ediliyor. Haber, LGBTİ’leri hedef gösteriyor ve topluma yönelik bir ‘tehdit’ olarak kodlayarak onlara yönelik mevcut ayrımcılığı körüklüyor.

4. Erkan Tan, “ÖNCE DUA” başlıklı yazısında ifadeleriyle, “KAFİRLERİN, GAVURLARIN EVLATLARI” alt başlığıyla ve “PKK ve PKK sevicileri, DHKP/C ve sevenleri, DEAŞ sapkınları, sapıkları, hepsi eli kanlı katillerdir. Haçlıların ve Siyonistlerin uşaklarıdır. Bunların hepsi kafirlerin, gavurların evlatlarıdır” ifadeleriyle, Türkiye’de Müslüman olmayan kimlikler için bir nefret ve aşağılama ifadesi olarak kullanılan ‘gâvur’ sözcüğü ile onlara yönelik düşmanlık algısını güçlendiriyor.

^{1. Nefret söylemi odaklı sistematik medya izleme çalışması kapsamında, tüm ulusal gazeteler ve sayısı 500’ü bulan yerel gazete önceden belirlenen anahtar kelimeler üzerinden (ör. hain, dönme, mülteci, Hıristiyan, Yahudi, bölücü vs.) medya takip merkezi aracılığıyla taranıyor. Bu anahtar kelimeleri içeren haber ve köşe yazıları günlük olarak okunuyor (gazetelerin hafta sonu baskıları hariç) ve nefret söylemi içeren yazılar tespit ediliyor. Esas olarak ulusal, etnik ve dini kimlik temelli nefret söylemine odaklanılırken cinsiyetçi ve homofobik/transfobik söylemler de tarama kapsamına alınıyor.}