Yazılı basında 24-30 Temmuz 2017 haftasında nefret söylemi üreten dört haber seçildi. Yunanlara, Bulgarlara, Ruslara, Ermenilere, Budistlere, Almanlara ve Yahudilere yönelik nefret söylemi içeren bu örnekleri ve haklarında yazılmış analizleri aşağıda bulabilirsiniz.1


1.

Milli Gazete, 28 Temmuz 2017

Burhan Bozgeyik, “AYASOFYA BİZİMDİR! CAMİ OLACAK! BİZİM KALACAK!” başlıklı, Yunan kimliğine yönelik hakaret içeren yazısında, “Şimdilik yapılacak ilk hamle, Ayasofya'yı cami olarak ibadete açmak olmalıdır. Sırf Yunan'ın yaptıkları karşısında, bu hamle şart. Daha ne vakte kadar onların küstahlıklarına sabredeceğiz” sözleriyle, okuyucuda Yunanlara yönelik olumsuz hislerin güçlenmesine ve Yunan karşıtlığının körüklenmesine neden oluyor.


2.

Yeni Mesaj, 27 Temmuz 2017

Yeni Mesaj gazetesinin, ilk sayfada "Yahudi zulmü sınır tanımıyor" ve iç sayfada "Yahudi zulmü bitmiyor" başlıklarıyla hazırladığı haberde, bir grup radikal yerleşimcinin neden olduğu olaylar, haberin başlığında tüm Yahudiler zan altında bırakılarak aktarılıyor. Böylece, Yahudiler şiddetle ilişkilendirilerek onlara yönelik mevcut önyargılar körükleniyor.


3.

Yeni Akit, 26 Temmuz 2017

Mehmet Koçak, "Almanlar intikam peşinde" başlıklı köşe yazısında, son dönemlerde Türkiye ve Almanya ülkeleri arasında yaşanan diplomatik sorunları ele alıyor. Yazar, yazının başlığında, Almanya devletinin sorumlu olduğu diplomatik ve siyasi kararlardan ötürü tüm Alman kimliğini zan altında bırakıyor ve 'intikam' ifadesiyle iki toplum arasında bir düşmanlık algısı yaratıyor.


4.

Diriliş Postası, 24 Temmuz 2017

Fatih Sevgili, "Benim gözümde Türkiye..." başlıklı köşe yazısında, "Barbar Avrupa'nın göbeğinde yapılan soykırımdan kaçan Boşnaklar, Yunan-Bulgar zulmünden kaçan Müslümanlar, Nazi soykırımdan kaçan Yahudiler, İspanya'da zulümden kaçan Yahudiler gelip Türkiye'ye sığındı..." ve "Rus zulmünde kaçan Çeçenler, Afganlar. Çin zulmünden kaçan Uygurlar. Ermeni zulmünden kaçan Azeriler. Budist zulmünden kaçan Arakanlılar gelip Türkiye'ye sığındı" sözleriyle, söz konusu şiddetin ve katliamların sorumluluğunu bazı etnik, dini ve ulusal kimliklerin tümüne mal ediyor; Yunanları, Bulgarları, Rusları, Ermenileri ve Budistleri şiddetle ilişkilendirerek okuyucunun algısında onlara yönelik olumsuz bir önyargı yaratıyor.


1. Nefret söylemi odaklı sistematik medya izleme çalışması kapsamında, tüm ulusal gazeteler ve sayısı 500’ü bulan yerel gazete önceden belirlenen anahtar kelimeler üzerinden (ör. hain, dönme, mülteci, Hıristiyan, Yahudi, bölücü vs.) medya takip merkezi aracılığıyla taranıyor. Bu anahtar kelimeleri içeren haber ve köşe yazıları günlük olarak okunuyor (gazetelerin hafta sonu baskıları hariç) ve nefret söylemi içeren yazılar tespit ediliyor. Esas olarak ulusal, etnik ve dini kimlik temelli nefret söylemine odaklanılırken cinsiyetçi ve homofobik/transfobik söylemler de tarama kapsamına alınıyor.