Yazılı basında 20-26 Nisan 2020 tarihleri arasından, gündemle ilişkili şekilde nefret söylemi içeren haber ve köşe yazıları seçildi ve eleştirel söylem analizi yöntemiyle incelendi.1


1.

Milli Gazete, 26 Nisan 2020

Milli Gazetesi’nin, ERMENİLER YAPTIKLARI KATLİAMLARI KONUŞMUYOR!başlıklı haberinde Ortadoğu uzmanı Profesör Michael Gunter’in katıldığı bir paneldeki ifadeleri haber başlığına ve ara başlıklara tırnaksız olarak taşınıyor. Gunter’in “ERMENİ ÇETELERİ, 1915 OLAYLARINDAN ÇOK ÖNCE KATLİAMA VARAN İSYANLAR DÜZENLEDİ, ANCAK ERMENİLER, KENDİLERİNİN MASUM OLDUĞU İMAJINA ZARAR VERMEMEK İÇİN YAPTIKLARI KANLI SALDIRILARI KONUŞMUYOR” sözleri haber başlığına çekilerek Ermeni kimliği katliam ve şiddetle ilişkilendiriyor. Haber böylece, Ermenilere yönelik düşmanlık algısını körüklüyor.

Milli Gazete, 26 Nisan 2020

2. 

Çorum Haber, 23 Nisan 2020

Selahattin Aydemir’in, 24 NİSAN, SOYKIRIM SUÇLUSU ERMENİLERİN YALAN SÖYLEME GÜNÜDÜR başlıklı köşe yazısında, “SOYKIRIM YAPAN ERMENİLERDİR”, “Kafkaslarda ve Anadolu'muzun içinde Ermenilerin Türk Milletine yaptıkları SOYKIRIMI, ZULMÜ VE VAHŞETİ anlatmadık. Bizim büyüklerimiz 120 yıl sustu. Ders kitaplarına koymadı. O vahşiyane cinayetleri anmadılar. Ne yazık ki karşımızdaki (düşmanlar demiyorum) Avrupa ve Ermeniler 120 yıldır iğrenç bir yalanı sürdürdüler. (...) Toplam Anadolu Ermenileri 1.210.000 iken, 1.5 milyon Ermeni öldürüldü diye dünyayı kandırdılar. Üstelik bu iğrenç yalanı bıkmadan, usanmadan, utanmadan, her yıl ve her ay mutlaka ve mutlaka andılar. Hem de savaş tamtamları çalarak. Hem de okullarında Türk Bayrağını çiğneme törenleri yaparak” ifadeleriyle Ermeniler, şiddet ve katliamla ilişkilendiriliyor, Ermenilere yönelik mevcut önyargıyı pekiştiriyor, düşmanlık algısını yeniden üretiyor.

Çorum Haber, 23 Nisan 2020

3. 

Yeni Akit, 26 Nisan 2020

Yeni Akit Gazetesi’nin, LGBTİ’li sapkınlar çocuklara göz dikti başlıklı haberinde, Şişli ve Kadıköy Kent Konseyi LGBTİ+ Meclisi’nin yayınladığı bildiri konu ediliyor. Haberde, “Herhangi bir aidiyetlerinin oluşmadığı bir dönemde çocukları sapkın emellerine alet eden homolara CHP'li belediyeler adeta kol kanat gerdi. Yeryüzünün en aşağılık fiilini işleyen LGBTİ'li sapkınların, üniversitelerde başlayan, liselerde devam eden ve son olarak çocuklarımıza kadar uzanan kirli elleri, kamuoyunda infiale neden oldu” ifadeleriyle LGBTİ’ler cinsel yönelim ve cinsiyet kimliklerinden ötürü topluma yönelik bir ‘tehdit’ olarak işaretliyor ve hedef gösteriyor.

Yeni Akit Gazetesi, 26 Nisan 2020

4. 

İstiklal, 25 Nisan 2020

Seyfi Şahin’in TÜRKLERİ NASIL GAVUR YAPIYORLAR (3) başlıklı yazısında “Önce gavur nedir? Kafirin Türkçesidir. Hıristiyanlar, hanımı, oğlu olan, İnsan gibi bir tanrı ya inanıyorlar Yahudiler, sadece dünyada İsrail kavmini koruyan, Diğer kavimleri köle gibi gören bir tanrıya inanıyorlar. Bundan dolayı biz Allah'ımıza, bütün kainatı yaratan, her yerde hazır ve nazır, Eşi benzeri olmayan, ezeli ve ebedi bir yaratıcı olarak inanırız İhlas suresi Cenabı Hakk(cc)ı iyice tanıtmıştır Bundan dolayı, ehli kitap diye bize yutturulmaya çalışılan, Halbuki onların kitapları esas Tevrat ve İncil değildir. Elden yazılmıştır. Hıristiyan ve Yahudiler bu bakımdan kafirdir. Gavurdur” ifadeleriyle, Türkiye’de Müslüman olmayan kimlikler için nefret ve aşağılama ifadesi olarak kullanılan ‘gâvur’ sözcüğü, Hıristiyanlara ve Yahudilere yönelik düşmanlığı pekiştirmek için kullanılıyor. “TÜRKLERİ NASIL GAVUR YAPIYORLAR (3)” başlığı ile sunulan yazı “Şimdi Vatikan'ın 3. Milenyumda Türkleri Hıristiyan etme, Çalışmaları hızlandı. Önce FETÖ yoluyla ılımlı İslam ve gavuru sempatik gösterme çabaları, Vatikan ve CİA ilişkili bazı İlahiyatçıların, Ehli Sünneti ret edip, Peygamber efendimizi ve sahabeyi dışlamaları, FETÖ'nün başka bir formatıdır Bu organize, , B, Planlı hareketler; Türk gençliğini ve özellikle Ülkücü gençliği, İslam'dan ve Peygamber Efendimiz(sav)den soğutma gayreti içindedirler” sözleriyle Hıristiyanları ve Müslüman olmayan diğer kimlikleri ‘komplo teorileri’nde paydaş olarak gösteriyor. Yazar böylece bu kimliklere yönelik olumsuz yargıları güçlendiriyor ve düşmanlık algısını pekiştiriyor.


1. Nefret söylemi odaklı sistematik medya izleme çalışması kapsamında, tüm ulusal gazeteler ve sayısı 500’ü bulan yerel gazete önceden belirlenen anahtar kelimeler üzerinden (ör. hain, dönme, mülteci, Hıristiyan, Yahudi, bölücü vs.) medya takip merkezi aracılığıyla taranıyor. Bu anahtar kelimeleri içeren haber ve köşe yazıları günlük olarak okunuyor (gazetelerin hafta sonu baskıları hariç) ve nefret söylemi içeren yazılar tespit ediliyor. Esas olarak ulusal, etnik ve dini kimlik temelli nefret söylemine odaklanılırken cinsiyetçi ve homofobik/transfobik söylemler de tarama kapsamına alınıyor.