Yazılı basında 28 Ekim - 3 Kasım Ekim 2019 haftasında nefret söylemi üreten üç haber seçildi. Afganlar, Ermeniler, Suriyeliler ve Yahudilere yönelik nefret söylemi içeren bu örnekleri ve haklarında yazılmış analizleri aşağıda bulabilirsiniz.¹

1. Yeni Konya gazetesinin, “Yahudi havadan saldırdı” başlıklı haberi İsrail ordusunun Gazze’deki saldırısını konu ediyor. Gazete, söz konusu saldırıyı haber başlığına, olayın mesuliyetini tüm Yahudilere mal ederek taşıyor ve Yahudilere yönelik düşmanlığı pekiştiriyor.

2.  Mine Güner, “Kod adı vahşet: Ermeniler!” başlıklı köşe yazısında geçen, “Yaşanan acılar kelama gelmeye çekiniyor, izdir ahin büyüklüğünden. Ermenilerin geçtiği yerler, dünya üzerinde yaşanmış ve yaşanacak acıların aa olmaktan utandığı yer olmuş. Ama kör dünya şimdi bir özür furyası tutturmuş. . .” ve “Erzurum'da zalimlik, hainlik eden kim varsa Ermeni misin? derler, bu insanlar küfürlerini niye Ermenilere atfederler. . ? Bu insanların tarihi hafızası nasıl bir acı ile işlenmiş. Hafızaları tazeleyelim, kim bu Ermeniler? Caniliğin bedene büründüğü aciz millet! Bu gün memleketimizde insaniyetle yaşayanları bir kenara alıyorum, elbette ki atasının yaptığı zulmü savunmayan, nankör olmayan, hain olmayan, damarında atasının caniliğini taşımayanlan. . . Ama söz, tarihi baz alarak Ermenilere karakter biçmek olunca, vahşetin başrollerini sunuyor bize kayıtlar, toprakla kaynaşamamış kemikler ve gözleri acının şahidi olan büyükler, bize Ermenileri anlatıyor. .” ifadeleriyle, Ermenileri topluluk olarak şiddet, katliam ve vahşetle ilişkilendiriyor, kimliğe yönelik düşmanlığı meşrulaştırıyor.

3.  Sözcü gazetesinin, “Mülteci kaçakçılığını Afgan ve Suriyeli çeteler yönetiyor” başlıklı haberinde geçen “Mülteci sorunu. Çeteleşmeyi de beraberinde getirdi. Silahlı Afgan ve Suriyeli çeteler, can güvenliğini hiçe sayarak sadece 130 dolara insan kaçakçılığı yapıyor” ifadeleriyle, Suriyelileri ve Afganları suçla ilişkilendiriyor, kimliklere yönelik olumsuz yargıları güçlendiriyor.

^{1. Nefret söylemi odaklı sistematik medya izleme çalışması kapsamında, tüm ulusal gazeteler ve sayısı 500’ü bulan yerel gazete önceden belirlenen anahtar kelimeler üzerinden (ör. hain, dönme, mülteci, Hıristiyan, Yahudi, bölücü vs.) medya takip merkezi aracılığıyla taranıyor. Bu anahtar kelimeleri içeren haber ve köşe yazıları günlük olarak okunuyor (gazetelerin hafta sonu baskıları hariç) ve nefret söylemi içeren yazılar tespit ediliyor. Esas olarak ulusal, etnik ve dini kimlik temelli nefret söylemine odaklanılırken cinsiyetçi ve homofobik/transfobik söylemler de tarama kapsamına alınıyor.}