Yazılı basında 14-20 Ekim 2019 haftasında nefret söylemi üreten üç haber seçildi. Araplar, Avrupalılar, İngilizler ve Yahudilere yönelik nefret söylemi içeren bu örnekleri ve haklarında yazılmış analizleri aşağıda bulabilirsiniz.¹

1. Yurdagül Adun’un “TÜRK’ÜN ARAP’LA İMTİHANI” başlıklı yazısında, Arap Birliği’nin Barış Pınarı Harekatı’na yönelik kararını konu ediyor. Yazıda geçen, “Hani, I. Dünya Savaşı’nda Arapların, İngiltere ile işbirliği yaparak Osmanlı kuvvelerine saldırdıkları söylenir ya, külliyen doğrudur. ‘Kavmi Necip=Güzel, temiz millet” diyerek onurlandırdığımız ve her şeraitte koruduğumuz Araplar, Osmanlı askerini arkadan vurmuşlardır. Bugün Kürtlere vaat ettikleri gibi, İngilizler Mekke Şerif’i Hüseyin’e Ortadoğu’da Arap Krallığı kurup, seni başına getireceğiz’ vaadinde bulunmuş, buna inanan Hüseyin İngilizlerle bir olup Osmanlı’ya saldırmıştır. Sonu pek sürpriz olmamıştır hikayenin. Savaş bitince, İngiliz verdiği sözden caymış” ifadelerindeki tarihsel referanslar aracılığıyla Araplara ve İngilizlere yönelik düşmanlık algısı üretiyor. Yazının başlığında geçen “Türk’ün Arap’la imtihanı” ifadesiyle de, Arap kimliğini düşman olarak konumlandırıyor.

2.  Yeniçağ gazetesinin, “Çirkin Avrupalı’dan küstahlığa devam” başlıklı haberinde Fransa ve İtalya spor bakanlarının Türkiye-Fransa maçı sonrasındaki açıklamaları konu ediliyor. Haber, konu edilen açıklamaları tüm Avrupalılara mal edilerek ve hakaret ifadeleriyle sunuluyor, böylece Avrupalılara yönelik düşmanca yargılar pekiştiriliyor.

3.  Milat gazetesinin “Yahudiler’den Mescid-i Aksa’ya baskın” başlıklı haberine konu edilen olay, haber başlığında tüm Yahudilere mal edilerek aktarılıyor ve böylece kimliğe yönelik düşmanlık algısı pekiştiriliyor.

^{1. Nefret söylemi odaklı sistematik medya izleme çalışması kapsamında, tüm ulusal gazeteler ve sayısı 500’ü bulan yerel gazete önceden belirlenen anahtar kelimeler üzerinden (ör. hain, dönme, mülteci, Hıristiyan, Yahudi, bölücü vs.) medya takip merkezi aracılığıyla taranıyor. Bu anahtar kelimeleri içeren haber ve köşe yazıları günlük olarak okunuyor (gazetelerin hafta sonu baskıları hariç) ve nefret söylemi içeren yazılar tespit ediliyor. Esas olarak ulusal, etnik ve dini kimlik temelli nefret söylemine odaklanılırken cinsiyetçi ve homofobik/transfobik söylemler de tarama kapsamına alınıyor.}