Yazılı basında 18-24 Şubat 2019 haftasında nefret söylemi üreten dört haber seçildi. Yunanlar, Budistler, Rumlar ve Ermenilere yönelik nefret söylemi içeren bu örnekleri ve haklarında yazılmış analizleri aşağıda bulabilirsiniz. 1


1.

Milat, 20 Şubat 2019

Milat gazetesinin, “Mültecilere, Yunan dayağı” başlıklı haberinde, Avrupa Konseyi İşkencenin Önlenmesi Komitesi’nin yayınladığı raporda yer alan, Yunanistan’daki sığınmacılara polisin işkence uyguladığı yönündeki bulgular konu ediliyor. Haber başlığında yer alan “Mültecilere, Yunan dayağı” ifadesiyle, habere konu olan şiddet bütün Yunan kimliğine mal ediliyor ve Yunanlara yönelik olumsuz yargılar körükleniyor.


2.

Doğru Haber, 20 Şubat 2019

M. Ali Akay, Şubat Şehadet ve İnkılap Ayıdır” başlıklı köşe yazısında yer alan “Yani şunu ifade etmek istiyoruz: En azizlerimizin kanı ucuz olmamalıdır. Müslüman'ın kanının çok ucuz olduğu bir asır yaşıyoruz. Niye? Putperest Budistler, Çinliler bir taraftan Yahudiler, Hıristiyanlar diğer taraftan aç kurtlar gibi İslam ümmetinin evlatlarına saldırırken ehli küfür niye bu kadar pervasızdır? Bu durumu nasıl izah etmeliyiz?” ifadeleriyle, Budist, Çinli, Yahudi ve Hıristiyan kimliklerini şiddet ve katliamla ilişkilendiriyor. Akay böylece, Budistleri, Çinlileri, Yahudileri ve Hıristiyanları Müslümanlara yönelik bir tehdit olarak sunuyor ve onlara yönelik düşmanlık algısını körüklüyor.


3.

Güneş, 20 Şubat 2019

Güneş gazetesinin, “SANKİ RUM VEKİLİ” başlıklı haberinde, Türkiye’nin Akdeniz’de petrol arama çalışmalarına tepki gösteren milletvekilini habere konu ediyor. Haber, ilk sayfadaki “SANKİ RUM VEKİLİ” başlığı ve ikinci sayfada yer alan “RUMLARIN DEĞİL CHP’NİN VEKİLİ” vurgusu ile, Rum kimliğinin kendisini Türkiye’ye yönelik bir tehdit olarak sunuyor. Gazete böylece, Rumlara yönelik olumsuz yargıları ve düşmanlığı körüklüyor.


4.

Yeni Olay, 19 Şubat 2019

Ahmet Aykol, “HOCALI SOYKIRIM, ERMENİ KATİLDİR” başlıklı yazısına, 26 Şubat 1992’de Hocalı’da yaşanan olayları konu ediyor. Aykol, başlıkta yer alan “HOCALI SOYKIRIM, ERMENİ KATİLDİR” ifadesi ve yazıda geçen “Bu insanlık suçunun ne zaman ve nasıl sona ereceğine de korkarım ki yine bizler, Dünya Türklüğü karar verecek. Bizler bir, iri ve diri olmayı başardığımız gün Ermeniler işgal altında tuttukları toprakları boşaltacak ve bu milletten özür dileyeceklerdir” ifadeleriyle, Ermeni kimliğini katliam ve şiddetle ilişkilendiriyor. Yazar böylece, Ermenilere yönelik düşmanlık algısını körüklüyor.


1. Nefret söylemi odaklı sistematik medya izleme çalışması kapsamında, tüm ulusal gazeteler ve sayısı 500’ü bulan yerel gazete önceden belirlenen anahtar kelimeler üzerinden (ör. hain, dönme, mülteci, Hıristiyan, Yahudi, bölücü vs.) medya takip merkezi aracılığıyla taranıyor. Bu anahtar kelimeleri içeren haber ve köşe yazıları günlük olarak okunuyor (gazetelerin hafta sonu baskıları hariç) ve nefret söylemi içeren yazılar tespit ediliyor. Esas olarak ulusal, etnik ve dini kimlik temelli nefret söylemine odaklanılırken cinsiyetçi ve homofobik/transfobik söylemler de tarama kapsamına alınıyor.