Yazılı basında 21-27 Ocak 2019 haftasında nefret söylemi üreten üç haber seçildi. Gayrimüslimler, Suriyeliler, batılılar ve Sırplara yönelik nefret söylemi içeren bu örnekleri ve haklarında yazılmış analizleri aşağıda bulabilirsiniz. 1


1.

Siirt, 22 Ocak 2019

M. Fatih Arıtürk, “MÜSLÜMANLAR, MÜSLÜMANLAR ÖLDÜRÜYORLAR, GAVURLAR DA, MÜSLÜMANLARI!!!” başlıklı köşe yazısında, “İslam âleminin başında büyük musibetler dolaşıyor. Bir taraftan Müslümanlar, Müslümanları öldürürken; diğer taraftan gâvurlar, Müslümanları öldürmekte! Gâvurlar, işin kolayını bulmuşlar. Önce, Müslüman ülkelerin halklarını birbirine kırdırıyorlar, sonrada kendileri bu ülkelere sözde demokrasiyi götürmek adına bombalayarak öldürüyorlar!” ifadesinde olduğu gibi tekrarlayan bir şekilde, , Türkiye’de Müslüman olmayan kimlikler için bir nefret ve aşağılama ifadesi olarak kullanılan ‘gâvur’ sözcüğünü kullanıyor. Böylece yazar, gayrimüslimleri Müslümanlara yönelik bir ‘tehdit’ ve ‘düşman’ olarak kodluyor; okuyucuyu onlara karşı kışkırtıyor.


2.

Takvim, 22 Ocak 2019

Takvim gazetesinin, “TÜRK CAN SURİYELİ CEP DERDİNDE!” başlıklı haberinde, “İstanbul Fatih’te denize atlayan Suriyeli, tekne çalışanı tarafından sudan çıkarıldı. Genç kadın, canını kurtaran adamı cep telefonunu çalmakla suçladı…” ve “HAYATINI kurtaran adamı hırsızlıkla suçlayan Suriyeli kadın, ‘bu kadarına da pes’ dedirtti” ifadeleriyle, olayla doğrudan bir ilgisi olmamasına rağmen Suriyeli kimliğine olumsuz bir bağlamda vurgu yapılıyor. Gazete böylece, Suriyelilere yönelik toplumdaki mevcut önyargıların körüklenmesine neden oluyor.


3.

Batman Rehber, 21 Ocak 2019

Sadullah Aydın, “NEFRET EDİYORUM SENDEN EY BATI!” başlıklı köşe yazısında, batılıları hedef aldığı, “Ey demokrasi, özgürlük, insan haklan, medeniyet maskesine bürünmüş canavar, ne verdin sen insanlığa, ne verebildin? Mutsuzluktan, karamsarlıktan, her türlü cinsi ve ahlaki sapkınlıktan, intihardan, açlık ve yoksulluktan, bencillikten, inançsızlıktan başka ne verebildin?” ve “Senin uygarlığın kan uygarlığıdır ey barbar Batı, ey vahşi Avrupa! Cennet gibi vatanlarını işgal edip soykırımdan geçirdiğin, kafataslarından dağlar yaptığın, kafa derilerini soyup süs diye evine astığın, aşağıladığın, hayvandan saydığın, kamplarda yaşamaya mahkûm ettiğin, asimilasyona uğrattığın o özgür yerlilerin, onur sahibi kırk milyon Kızılderili'nin acıklı feryadı asırlar geçmesine rağmen yürekleri kanatmaya devam ediyor” benzeri ifadelerle, batılıları katliamla ilişkilendiriyor; onlara yönelik düşmanlığı körüklüyor. Yazar ayrıca, “Seni nasıl anlatsam bilemiyorum, her tarafından suç, cinayet, vahşet akıyorl Bosna'da, Srebrenica'da kadın, çocuk, ihtiyar, hasta tam sekiz bin savunmasız, masum insanı Sırp kasaplarına kurban etmeleri için hediye eden sen değil miydin?” sözleriyle, Sırpları şiddetle ilişkilendiriyor ve onlara yönelik olumsuz algıları pekiştiriyor.


1. Nefret söylemi odaklı sistematik medya izleme çalışması kapsamında, tüm ulusal gazeteler ve sayısı 500’ü bulan yerel gazete önceden belirlenen anahtar kelimeler üzerinden (ör. hain, dönme, mülteci, Hıristiyan, Yahudi, bölücü vs.) medya takip merkezi aracılığıyla taranıyor. Bu anahtar kelimeleri içeren haber ve köşe yazıları günlük olarak okunuyor (gazetelerin hafta sonu baskıları hariç) ve nefret söylemi içeren yazılar tespit ediliyor. Esas olarak ulusal, etnik ve dini kimlik temelli nefret söylemine odaklanılırken cinsiyetçi ve homofobik/transfobik söylemler de tarama kapsamına alınıyor.