Yazılı basında 24-30 Aralık 2018 haftasında nefret söylemi üreten dört haber seçildi. Yahudiler, Hıristiyanlar, Gayrimüslimler ve Suriyelilere yönelik nefret söylemi içeren bu örnekleri ve haklarında yazılmış analizleri aşağıda bulabilirsiniz. ¹

1. Sözcü gazetesinde yayınlanan “MHP’li vekillerden SURİYELİ İSYANI” başlıklı haberde, milletvekillerinin meclis genel kurulunda yaptıkları basın açıklaması konu ediliyor. Başlık altı yazısında kullanılan “Gaziantep vekilleri Atay ve Taşdoğan ile Malatya vekili Fendoğlu, mültecilerin yaşattığı sıkıntıları dile getirdi” ve “MHP'li 3 milletvekili TBMM'de yaptıkları açıklamada, Suriyeli mültecilerin ülkeyi sıkıntıya soktuğunu belirterek acil önlem alınmasını istedi” ifadeleri ile, Suriyeli mültecilerin Türkiye’deki varlığını bir ‘tehdit’ kaynağı olarak işaretliyor; Suriyelilere yönelik mevcut olumsuz yargıları pekiştiriyor.

2. Yeni Akit gazetesinin, “O RAPORUN ALTINDAN GÂVUR ÇIKTI” başlıklı haberinde, 2009 yılında hazırlanan bir raporun sunduğu veriler, rapora katkı sunan kişinin ulusal ve dini kimliğiyle ilişki içinde sorunsallaştırılarak sunuluyor. “Aile düşmanı raporun altından gavur çıktı” başlığı ve “RAPORU GAVURA HAZIRLATMIŞLAR” alt başlığı ile, Türkiye’de Müslüman olmayan kimlikler için bir nefret ve aşağılama ifadesi olarak kullanılan ‘gâvur’ sözcüğü ile onlara yönelik düşmanlık algısı güçlendiriliyor.

3. Diriliş Postası gazetesinin “Kilisede ‘terör’ için dua ettiler” başlıklı haberinde, Diyarbakır’da bir kilisede yapılan ayine bir milletvekilinin katılması konu ediliyor. Haber başlığında, bir dini mekanı terörle ilişkilendirerek sunan gazete, “Süryani Kilisesi'nde hristiyan cemaat ile yan yana duran HDP Milletvekili, sesli dualara eşlik ederken görüldü” ve “Diyarbakır'da daha önce görülmemiş görüntüler sahnelenirken; HDP'liler hristiyanlar ile aynı çıkar işbirliğini ortaya koydu” ifadeleriyle, Hıristiyanları düşmanlaştırıyor ve hedef gösteriyor.

4. Muhammet Özkılınç, “Batılın simgesi Noel’e hayır” başlıklı köşe yazısında, “Yahudi veya Hıristiyanlar bizim herhangi bir günümüzü kutluyorlar mı? Herhangi bir mukaddes değerimize saygı gösteriyorlar mı? Aksine en üst perdeden bu değerlerimize saldırıyorlar. Kaldı ki asıl olan onların batıllarını terk ederek İslam'a gelmeleri, bizim ise İslam'ın doğruları üzerinde sebat etmemizdir” ifadeleri Yahudileri ve Hıristiyanları ‘saldırganlıkla’ suçluyor, bu kimliklere yönelik nefreti pekiştiriyor. Yazar, “İslam diyarının yine batılılar tarafından ölüm tarlalarına çevrildiği, kan, göz, yaşı, feryat, işgal, sömürü ve talanlar içinde böylesi kutlamalar vahşettir. Ümmete ihanettir... Kendi katilini alkışlamak ve katliamlarını kutlamaktır” ifadeleriyle, Batılı kimliğini ‘şiddet’, ‘sömürü’ ve ‘katliam’la ilişkilendiriyor; Batılılara yönelik düşmanlığı teşvik ediyor.

^{1. Nefret söylemi odaklı sistematik medya izleme çalışması kapsamında, tüm ulusal gazeteler ve sayısı 500’ü bulan yerel gazete önceden belirlenen anahtar kelimeler üzerinden (ör. hain, dönme, mülteci, Hıristiyan, Yahudi, bölücü vs.) medya takip merkezi aracılığıyla taranıyor. Bu anahtar kelimeleri içeren haber ve köşe yazıları günlük olarak okunuyor (gazetelerin hafta sonu baskıları hariç) ve nefret söylemi içeren yazılar tespit ediliyor. Esas olarak ulusal, etnik ve dini kimlik temelli nefret söylemine odaklanılırken cinsiyetçi ve homofobik/transfobik söylemler de tarama kapsamına alınıyor.}