Yazılı basında 19-25 Mart 2018 haftasında nefret söylemi üreten dört haber seçildi. Yahudiler, Hıristiyanlar, Rumlar, Yunanlar, Suriyeliler ve Ermenilere yönelik nefret söylemi içeren bu örnekleri ve haklarında yazılmış analizleri aşağıda bulabilirsiniz.1
1.Erkan Tan'ın "BAYGIN TÜRKİYE AYILDIĞI İÇİN KUDURDULAR" başlıklı köşe yazısında, "Haçlı Hristiyanlar ve Siyonist Yahudilerin ittifakını oluşturan devletler... Türkiye'nin baygın kalmasını çılgınca istiyorlar" sözleriyle, söz konusu devletleri Hıristiyan ve Yahudi kimliklerine yaptığı vurguyla hedef göstererek Hıristiyanları ve Yahudileri birer 'tehdit' olarak işaretliyor. |
2.Yeni Mesaj gazetesinin, ilk sayfada "AYNI TAS AYNI HAMAM" ve iç sayfada "AB'den Yunan ağzı" başlıklı haberinde, haberin başlığında ve içeriğinde yer alan "AB liderleri Rum-Yunan ağzıyla konuştu", "Rum-Yunan ikilisine destek" ve "AB, Rumların ağzıyla konuşuyor" gibi ifadelerle, etnik ve ulusal kimliklere yapılan gereksiz vurgu ile, devletler arası siyasi ve diplomatik bir olay tüm Rum ve Yunan kimliklerine mal ediliyor. Böylece, okuyucuda Rumlara ve Yunanlara dair mevcut önyargılar kışkırtılıyor. |
3.Milliyet gazetesinin, “Türk bayrağına basan Suriyeli tutuklandı” başlıklı haberinde münferit bir olay, doğrudan bir bağlantısı olmamasına rağmen ulusal kimliğe vurgu yapılarak aktarılıyor. Haber böylece, Suriyelilere yönelik olumsuz yargıları ve nefreti körüklüyor. |
4.Milat gazetesinin, “Ermenilerin katlettiği Başkonsolos anıldı” başlıklı haberinde, hem seçilen başlıkla hem de “ABD’DE 36 yıl önce Ermeni Çeteleri tarafından katledilen Boston Fahri Konsolosu Orhan Gündüz, Massachusett eyaletinin Boston kentinde alındı” ifadeleriyle, Ermeniler şiddetle ilişkilendiriliyor ve halklar arası düşmanlık körükleniyor. |
1. Nefret söylemi odaklı sistematik medya izleme çalışması kapsamında, tüm ulusal gazeteler ve sayısı 500’ü bulan yerel gazete önceden belirlenen anahtar kelimeler üzerinden (ör. hain, dönme, mülteci, Hıristiyan, Yahudi, bölücü vs.) medya takip merkezi aracılığıyla taranıyor. Bu anahtar kelimeleri içeren haber ve köşe yazıları günlük olarak okunuyor (gazetelerin hafta sonu baskıları hariç) ve nefret söylemi içeren yazılar tespit ediliyor. Esas olarak ulusal, etnik ve dini kimlik temelli nefret söylemine odaklanılırken cinsiyetçi ve homofobik/transfobik söylemler de tarama kapsamına alınıyor.