Yazılı basında 30 Ekim - 5 Kasım 2017 haftasında nefret söylemi üreten üç haber seçildi. Suriyeliler, İngilizler, Yahudiler ve Yunanlara yönelik nefret söylemi içeren bu örnekleri ve haklarında yazılmış analizleri aşağıda bulabilirsiniz.1


1.

Yeni Birlik, 3 Kasım 2017
Alican Değer, “Yunan ordusu gelse orayı işgal etmez” başlıklı köşe yazısında, içerikte başka bir ağızdan aktardığı sözü başlıkta vererek Yunan kimliğine dair önyargı ve olumsuz hisleri yeniden üretiyor.

2.

Star, 2 Kasım 2017
Selahaddin E. Çakırgil, “Balfour: ‘Başkalarının toprağının başkalarına peşkeş çekilişi’nin adı” başlıklı yazısında, “Ama işte o facia gerçekleşmiş ve bu ‘kutsal mekânlar’, İngiliz emperyalizminin işgaline uğramış ve onlar da, Müslüman topraklarını sionist Yahudilere peşkeş çekmişlerdi” ifadeleriyle İngiliz ve Yahudilere yönelik olumsuz hisleri güçlendiriyor. Yazar ayrıca, “O savaşlar ve sonrasında İngilizlerin, ‘Araplar, Osmanlı’lara hıyanet etti’ iddiası 100 yıldır hep söylenir, ama bu, şeytanî emellerle hazırlanmış bir büyük yalandır" ve "Arapça ve Türkçe bilen 3 bin ‘sionist yahudi’ ide ‘İngilizlerin beşinci kolu’ olarak Müslümanları birbirine düşman etmek için psikolojik savaş veriyorlardı” ifadeleriyle, yaşananları İngiliz ve Yahudi kimliklerine mal edip, Müslümanlara karşı bir düşman olarak konumlandırıyor.

3.

Türkiye, 1 Kasım 2017
Türkiye gazetesi  “Suriyeli gelin iki defa çarptı” başlıklı haberinde zanlının ulusal kimliğine vurgu yaparak Suriyeli kimliğini suçla ilişkilendiriyor. Böylece gazete, toplumda Suriyelilere yönelik mevcut önyargıyı körüklüyor.

1. Nefret söylemi odaklı sistematik medya izleme çalışması kapsamında, tüm ulusal gazeteler ve sayısı 500’ü bulan yerel gazete önceden belirlenen anahtar kelimeler üzerinden (ör. hain, dönme, mülteci, Hıristiyan, Yahudi, bölücü vs.) medya takip merkezi aracılığıyla taranıyor. Bu anahtar kelimeleri içeren haber ve köşe yazıları günlük olarak okunuyor (gazetelerin hafta sonu baskıları hariç) ve nefret söylemi içeren yazılar tespit ediliyor. Esas olarak ulusal, etnik ve dini kimlik temelli nefret söylemine odaklanılırken cinsiyetçi ve homofobik/transfobik söylemler de tarama kapsamına alınıyor.