Yazılı basında 9-15 Ekim 2017 haftasında nefret söylemi üreten dört haber seçildi. Gayrimüslimler, Yunanlar, Yahudiler, Ermeniler, Rumlar ve İngilizlere yönelik nefret söylemi içeren bu örnekleri ve haklarında yazılmış analizleri aşağıda bulabilirsiniz.1


1.

Ortadoğu, 13 Ekim 2017

Orhan Karataş'ın "84 ve 85 neresi, 86, 87 var mı?" başlıklı köşe yazısında, "Ermeni'nin Ağrı'da, Rum'un Kıbrıs'a, Yunanın İzmir'de, İngiliz'in İstanbul'da, Barzani gibi hainlerin Diyarbakır'da gözü olmasından rahatsız olmuyorsunuz da, bizim Batum'da gözümüzün olmasından mı rahatsız oluyorsunuz?" sözleriyle, Ermenileri, Rumları, Yunanları ve İngilizleri potansiyel bir tehdit ve düşman olarak işaretleyerek okuyucuyu kışkırtıyor ve halklar arası düşmanlığı körüklüyor.


2.

Yeni Akit, 12 Ekim 2017

Yeni Akit gazetesinin, "Mescid-i Aksa'ya yine Yahudi baskını" başlıklı haberinde, bir grup radikal yerleşimcinin neden olduğu olaylar, haberin başlığında tüm Yahudiler zan altında bırakılarak aktarılıyor. Böylece, Yahudilere yönelik mevcut önyargı ve nefret körükleniyor.


3.

Şok, 11 Ekim 2017

Şok gazetesinin, "YUNAN DEHŞETİ" başlıklı haberinde, Yunanistan'ın Pakistan uyruklu mültecilere yönelik politikaları, haberin başlığına Yunan kimliğine vurgu yapılarak aktarılıyor. Gazete böylece, tüm Yunanları zan altında bırakarak okuyucunun algısında onlara yönelik olumsuz bir önyargıyı körüklüyor.


4.

Milat, 10 Ekim 2017

Tayyar Tercan'ın "Gavurun ekmeğini yiyen!.." başlıklı köşe yazısında, "Eskilerin 'gavurun ekmeğini yiyen gavurun kılıcını sallar' diye bir sözü var. Gavurun ekmeğini yediği için gavurun kılıcını sallayan belli bir kesimin yanında neredeyse yüz yıllık sondaj çalışması sonunda bir de gönüllü olarak gavurun safında olan zihni iğdiş edilmiş ahmakların olduğunu unutmamak gerek" sözleriyle, Müslüman olmayan kimliklere yönelik bir aşağılama ve düşmanlık ifadesi olarak kullanılan 'gâvur' ifadesiyle, Müslüman olmayan kimlikleri düşmanlaştıran bir bağlamı yeniden üretiyor.


1. Nefret söylemi odaklı sistematik medya izleme çalışması kapsamında, tüm ulusal gazeteler ve sayısı 500’ü bulan yerel gazete önceden belirlenen anahtar kelimeler üzerinden (ör. hain, dönme, mülteci, Hıristiyan, Yahudi, bölücü vs.) medya takip merkezi aracılığıyla taranıyor. Bu anahtar kelimeleri içeren haber ve köşe yazıları günlük olarak okunuyor (gazetelerin hafta sonu baskıları hariç) ve nefret söylemi içeren yazılar tespit ediliyor. Esas olarak ulusal, etnik ve dini kimlik temelli nefret söylemine odaklanılırken cinsiyetçi ve homofobik/transfobik söylemler de tarama kapsamına alınıyor.