6 Şubat 2023 tarihi itibariyle yaşanan ve 10 ilimizi derinden etkileyen depremler sonrasında yaşanan yıkımın, tüm dezavantajlı grupları olduğu gibi göçmen ve mültecileri de daha kırılgan hale getirdiğini ve bu gruplara yönelik nefret söyleminin arttığını gözlemliyoruz.
Bu durumun Türkiye’de yazılı basına nasıl yansıdığını analiz etmek için 6-28 Şubat 2023 tarihleri arasında ulusal ve yerel basında yer alan toplam 11.242 haber ve köşe yazısını anahtar kelimeler aracılığıyla taradık.
Bu analize göre;
- 29 köşe yazısı ve altı haber içeriğinde göçmen ve mülteciler ayrımcı söylem ve nefret söylemiyle hedef alındı.
- Tespit edilen ayrımcı söylem ve nefret söylemi içeriklerinin %22,9’u ulusal gazetelerde ve %77,1’i yerel gazetelerde yayımlandı.
Nefret söylemi içeriklerinin ulusal ve yerel gazetelerdeki dağılımına göre farklı sonuçlar gözlemliyoruz. Çünkü yerel gazeteler yayımlandıkları bölgelerde okuyucu kitleleriyle doğrudan temas halinde bulunuyorlar. Yerel gazetelerde çıkan haber ve köşe yazıları okuyucularına doğrudan temas ettiği için bu gazetelerdeki nefret söylemi içerikleri okuyucuların gündelik hayatlarında daha etkili olabiliyor.1 Benzer şekilde, köşe yazıları da haberlerden farklı olarak yazarların politik duruşlarıyla şekillendiği ve daha öznel bir dille kaleme alındığı için daha yüksek etki alanına sahip.2
Veri
Nefret söyleminin ulusal ve yerel gazetelere göre dağılımı
https://hrantdink.org/images/Asulis/ns-arsivi/800x400_veri2_TR.jpg
Nefret söyleminin kategorilere göre dağılımı
https://hrantdink.org/images/Asulis/ns-arsivi/800x400_veri_TR_1.jpg
Göçmen ve mültecilere yönelik nefret söylemi çoğunlukla olumsuz genellemeler, yüklemeler, çarpıtmalar ve dezenformasyon yoluyla üretildi. Üç haber ve yedi köşe yazısında, mültecilerin toplumsal düzen için tehdit oluşturdukları algısı, hırsızlık ve yağma eylemlerinin sorumluluğunun göçmenlere yüklenmesi ve suçun kimlikle ilişkilendirilmesi yoluyla pekiştirildi. Bu haber örneklerinde, Suriyeli kimliği ‘yağma’, ‘talan’ ve ‘hırsızlık’ ifadeleriyle ilişkilendirilerek vurgulandı. Abartma/yükleme/çarpıtma kategorisinde yer alan bu örnekler incelenen haber ve köşe yazılarının %68’ini oluşturdu.
Ancak bu haberlerde depremin göçmen ve mülteci nüfusun ağırlıkta olduğu bir bölgede meydana geldiğine değinilmedi.3 ‘Suriyeli akını’, ‘Suriyelinin topraklarımda ne işi var?’ ve ‘mülteci işgali’ ifadeleriyle Suriyelilerin artan görünürlüğü ‘işgal tehdidi’ oluşturdukları iddiasıyla aktarıldı. Mülteci kimliğinin açıkça düşman olarak kodlanması, kimliğin potansiyel bir tehdit olarak işaret edilmesi ve savaş çağrısında bulunan söylemler yoluyla üretilen nefret söylemi içeriklerinin %26’sı düşmanlık/savaş söylemi kategorisinde yer aldı.
Mülteci kimliği ‘hain’ ve ‘şerefsiz’ gibi olumsuz sıfatların kullanımıyla hedef alındı. Mültecilere yönelik küfür ve hakaret ifadelerinin kullanılmasıyla üretilen, nefret söylemi içeren haberlerin %6’sı küfür/hakaret/aşağılama kategorisinde yer aldı.
Nefret söylemi ve ayrımcı söylem mültecilerin hak ve özgürlüklerden faydalanması ve görünürlüklerinin artması konuları üzerinden üretildi. ‘Mülteci istemiyoruz’ ve ‘sığınmacıları gönder’ ifadeleri kullanılarak ayrımcı ve dışlayıcı söylem üretildi.
Analiz edilen bu örneklerde, mülteci ve göçmenlere yönelik yanlış bilgilerin, önyargıların, ayrımcılığın ve şiddet dilinin üretildiği ve yaygınlaştırıldığı görülüyor. Özellikle yerel basın tarafından üretilen bu haberler hedef alınan gruplara yönelik nefret suçlarının yaşanması olasılığını artırıyor. Bu çalışmanın da diğer örnekler gibi medyanın nefret söylemi üretimindeki rolüne dikkat çekmesini, ayrımcılıktan arınmış kapsayıcı bir dilin üretilmesine ve bir arada yaşamın önemine katkı sunmasını umuyoruz.
1 Az, İ., Ensari, P., & Özkan, Ş., (2021). "Türkiye yazılı basınında nefret söylemi: On yılın verileri", ed. Altuğ Yılmaz, Medya ve Nefret Söylemi - II içinde (105). İstanbul: Hrant Dink Vakfı Yay.
2 Az, İ., Ensari, P., & Özkan, Ş., (2021). "Türkiye yazılı basınında nefret söylemi: On yılın verileri", ed. Altuğ Yılmaz, Medya ve Nefret Söylemi - II içinde (109). İstanbul: Hrant Dink Vakfı Yay.
3 Sağıroğlu, A. Z., Ünsal, R., Özenci, F. (2023). Deprem Sonrası Göç ve İnsan Hareketlilikleri Durum Değerlendirme Raporu. AYBÜ-GPM Rapor Serisi-15. Ankara: Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Göç Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (AYBÜ-GPM).
Bu proje Avrupa Birliği tarafından finanse edilmektedir.