Yazar

Hrant Dink

Dil

Türkçe

2. baskı - Kasım 2009
317 Sayfa

Agos gazetesinin kurucusu ve eski genel yayın yönetmeni Hrant Dink'in köşe yazılarından oluşan Bu Köşedeki Adam, Dink'in Agos, Yeni Binyıl ve BirGün gazetelerinde 1996-2007 yılları arasında yazdığı bazı köşe yazılarını bir araya getiriyor.

Hrant Dink'in seslendiği farklı kesimleri ve düşüncesini yoğunlaştırdığı temel meseleleri merkeze alarak tematik bir çerçevede hazırlanan seçkide, yazarın Türkiye'ye, dünyaya, sol siyasete, azınlıklara, Kürt sorununa, başörtüsü tartışmalarına, Türkiye Ermeni toplumuna, Türk-Ermeni meselesine, Batı'ya, Diaspora'ya ve Ermeni kimliğine ilişkin deneyim, gözlem ve görüşlerinin izi sürülüyor. Kitabın çarpıcı özelliklerinden biri de, söz konusu yazıların bugün yazılmışcasına geçerliliğini koruyor olması. Bu, Hrant Dink'in analizlerindeki ve siyasi birikimindeki isabet kadar, uğruna mücadele edilmesi gereken temel konuların halen ortada durduğu gerçeğinin de bir göstergesi. Seçkinin, Hrant Dink'in yalnızlaştırılma sürecine ilişkin bölümü, okura, basın ve hukuk dünyasında yaşananları, Türkiye'nin yakın geçmişine damga vuran karanlık oyunları, doğrudan tanığının ağzından dinleme ve idrak etme fırsatı sunuyor.

Seçkide bir araya getirilen yazılar sadece okunmuyor, Hrant Dink'in varlığının da hep sebep olduğu üzere, okuyana, harekete geçmek için ilham veriyor. Çünkü Bu Köşedeki Adam'ın söyleyecekleri var. Bir kez daha anlatmak, bir kez daha anlamak için.

Türkiyeliyim... Ermeniyim... İliklerime kadar da Anadoluluyum. Bir gün dahi olsa, ülkemi terk edip, geleceğimi 'Batı' denilen o hazır özgürlükler cennetinde kurmayı, başkalarının bedeller ödeyerek yarattıkları demokrasilere, sülük misali yamanmayı düşünmedim.
Kendi ülkemi de o türden özgürlükler cennetine dönüştürmek ise temel kaygım oldu. Ülkem Sivas için ağlarken, ağladım. Halkım çeteleriyle boğuşurken, boğuştum. Kendi kaderimi ülkemin özgürlüğünü yaratma süreciyle eşledim. Şu anda yaşayabildiğim ya da yaşayamadığım haklara da bedavadan konmadım, bedelini ödedim, hâlâ da ödüyorum. Ama artık...
Birilerinin "bizim Ermenilerimiz" pohpohlamalarından da, "içimizdeki hainler" kışkırtmasından da bıktım. Normal ya da sıradan yurttaş olduğumu unutturan dışlanmışlıktan da, boğarcasına kucaklanılmaktan da usandım...
Tabi ki atalarımın başına gelenleri biliyorum. Buna kimileri "katliam", kimileri "soykırım", kimileri "tehcir", kimileri de "trajedi" diyor. Atalarım Anadolu diliyle "kıyım" derdi... Ben ise "yıkım" diyorum. Ve biliyorum ki eğer bu yıkımlar olmasaydı, bugün benim ülkem çok daha yaşanılır, çok da imrenilir olurdu.

Yaşadığı hayatı yarattığı dünyalara eviren Hrant Dink 1954’te Malatya’da doğdu. Kendisine ve kardeşlerine sahip çıkan Gedikpaşa’daki Ermeni Protestan Kilisesi’ne bağlı İncirdibi İlkokulu’nun Tuzla’daki kampını, burada tanıdığı eşi Rakel ile birlikte yıllarca yöneterek yüzlerce kimsesiz çocuğa sahip çıktı. “Ermeni militan yetiştirildiği” suçlaması ile devlet tarafından kampa el konması ile, Dink’in ilk ‘Atlantis Uygarlığı’ son buldu.

İstanbul Fen Fakültesi’nde Zooloji ve ardından da Felsefe eğitimi alan ve ‘biyoloji felsefesi’ kürsüsü hayallerini, sol siyaset içerisindeki aktif mücadelesine terk eden Hrant Dink, 5 Nisan 1996’da ilk sayısı çıkarılan, Türkiye’nin Türkçe-Ermenice yayımlanan ilk haftalık gazetesi Agos’un kurucusu ve genel yayın yönetmeni olarak yeni bir dünyanın daha temelini attı. Agos, Dink’in önderliğinde, Ermeni toplumunun kurumsal sorunlarının kamuoyuyla paylaşılmasının yanı sıra Türkiye-Ermenistan arasında komşuluk ilişkilerinin tesisi, 1915 olaylarının karşılıklı iki halkın onurunu gözeten empatik bir üslupla konuşulur kılınması ve Türkiye’nin demokratikleşme sürecinin desteklenmesi gibi pek çok önemli konuda gündem belirledi. 2004’te bir Genelkurmay bildirisine de konu olan, ardından gelen “Türklüğü tahkir ve tezyif” davaları ve basındaki kampanyalarla hedef haline getirilen Hrant Dink, 19 Ocak 2007’de gazete binasının önünde kurşunlanarak öldürüldü.

Cinayet davası halen Türkiye’nin adalet arayışı olarak sürmektedir.

Kitabın adı
Bu Köşedeki Adam
ISBN
9786058990012
Fiyat
200 TL
Sayfa sayısı
317
En
150 mm
Boy
210 mm
Ağırlık
448 gr
Baskı
2. baskı - Kasım 2009 (1. baskı - Eylül 2009)
Dil
Türkçe
Yazar
Hrant Dink
Yayıma hazırlayan
Karin Karakaşlı
Dizi kitap tasarımı
Rauf Kösemen, Myra
Kapak tasarımı
Sera Dink
Sayfa düzeni
Sera Dink
Baskı
Punto Baskı Çözümleri
  • Önsöz
    • Üç yıldızlı adam
  • Dokun! Demokratikleşirsin
  • Pariluys Ey Güzel Yurdum, Pariluys Türkiyem
    • Pariluys
    • Mekanik devlet... Dinamik birey
    • Ha De Me
    • Çarents’in Hikmet’i
    • Bal nasıl toplanır?
    • İçimiz-Dışımız
    • Avcının imansızına...
    • Kürtçemi istiyorum
    • ‘Kuvayı Avrupa Hareketi’
    • Türkiyeli olmak
    • Önüm arkam Sağ’ım Sol’um
    • Yanıltan gerçek
    • İlle de eşitlik
    • Aslolan süreç
    • Medzamor kapatılsın... Sınır açılsın
    • Kadının adı: Duygu
    • Kürt sorunu üzerine (2): Zihniyetimizin imla hataları
    • Dindar değilimdir ama...
    • Çağdaş yobazlar
    • İçimiz-Dışımız (1)
    • İçimiz-Dışımız (2)
    • ‘Müslüman Türkiye’ üzerine
    • Ah şu tektipleştiremedikleriniz
    • Ara çözümlerin tehlikesi
    • Tek yol ‘Bir arada yaşama’ (1)
    • Tek yol ‘Bir arada yaºama’ (2)
  • Dünya Silahsız Kuvvetleri
    • ‘Renk körü’nden renkli sorular
    • Dünya Silahsız Kuvvetleri
    • Yön körlüğü
    • Avrupa’nın ilk görevi
    • Uğruna ölmeden
    • Evrensel değerler anayasası
  • Azınlık Olmanın Tadı
    • Yaşamın sürdürülebilirliği mi?
    • ‘Aşkolsun’
    • Turşusunu kurmamak
    • Hakkımı helal etmem
    • İhbarım açıktır
    • Ferman’ın dermanı
    • Keşke sorulsa mıydı?
    • Melek insansın da…
    • Hocam’a sorular
    • Farklılaşsak da fıkralaşsak
    • Kimlik tünelimizin korsanları
    • En ırkçı adam: Şapkacı Aram
    • Lozan’ı bozanlara
    • Haydi bastır Manastır
    • 6-7 Eylül’ün 50. yılında
    • Rencide etmek istemezmiş!
    • Sol’un sağ gözü
    • Biraz dertleşsek mi?
  • Cemaat mi, Toplum mu?
    • Düzeni sorgularken (2): Sivilleşmenin yanlış adresi
    • Biz ve sivilleşme (2)
    • Sivilleşme üzerine (2)
  • 23.5 Nisan
    • Tercih ‘Tehcir’ olunca...
    • Açtırmayın kutuyu...
    • Neye karşı çıkıyoruz?
    • Ne istiyoruz?
    • Az buz değiliz biz
    • Ermenistan-Diaspora (4): Size birse bana üç
    • Ermenistan-Diaspora (7): Tepe tepe kullanın
    • Resmen psikolojik işkence
    • İnkârdan ikrara...
    • Kalanlar üzerinden
    • 90. yıl yazıları (1): Ruh halimdir
    • Ermeni... Pabucu yarım
    • Tarihi tarihçilere bırak(ma)mak
    • Ahlak belge gerektirmiyor
    • Usul hakkında (1)
    • Usul hakkında (2)
    • Komşumun çıkarları
    • İnsan konuşa konuşa
    • ‘Beni uzaklara götürüyorlar sevgili’: 90. yıl anısına
  • Sahnedeki Avrupa’ya
    • 90. yılın anısına: Sahnedeki Avrupa’ya (1)
    • 90. yılın anısına: Sahnedeki Avrupa’ya (2)
    • 90. yılın anısına: Sahnedeki Avrupa’ya (3)
    • Alman usulü
  • Diaspora: Anadolu’nun Dünya Hali
    • Define tarifi
    • Diaspora’nın köyü (1)
    • Diaspora’nın köyü (2)
    • Ermenistan-Diaspora (2): Yeni kavramlara doğru
    • Ermenistan-Diaspora (3): Diaspora kaplumbağaları
    • Ermenistan-Diaspora (5): Acıyı sırtlayıp onurla taşımak
    • Ermenistan-Diaspora (6): Himayelerinden kurtulmak
    • Ermenistan-Diaspora (8): Diaspora Bakanlığı
  • Ermeni Kimliği Üzerine
    • Ermeni kimliği üzerine (4): Pratik kimliğin teorisi
    • Ermeni kimliği üzerine (5): Batı: Cennet ve Cehennem
    • Ermeni kimliği üzerine (6): Ermeni’nin ‘Türk’ü
    • Ermeni kimliği üzerine (7): ‘Türk’ten kurtulmak
    • Ermeni kimliği üzerine (8): Ermenistan’la tanışmak
    • Zorunlu bir ara saptama
  • Lirik Yalnızlık
    • Sungur kardeşim...
    • Bir kez daha anlatayım
    • Kayıtsız kalmayın
    • İyi ki varsınız
    • Zorlu Yıla Başlarken
    • Niçin hedef seçildim?
    • Ruh halimin güvercin tedirginliği
  • İbadetse eğer demokratlık
  • Dizin