Türkiye-Ermenistan sınırının 1993’ten beri kapalı tutulması, her iki yakadaki insanların refahını hiçe sayarken, sosyal kalkınma, ekonomi ve çevre gibi alanlarda da hem sınır bölgelerinde, hem de bölge genelinde olumsuz etkilere sahip. Sınırın yıllar boyu kapalı kalması, Türkiye’nin kapıları kapatma gerekçesi olan Dağlık Karabağ sorununda arzu edilen herhangi bir ilerleme sağlamadığı gibi, ekonomik ve sosyal kalkınma göstergelerinde en alt sıralarda yer alan sınır illerinde de ciddi bir izolasyona sebep oldu. İstanbul-Yerevan uçuş koridoru açık olmasına rağmen, kara sınırının kapalı olması ve 1993 öncesi faaliyet gösteren Kars-Gümrü tren seferlerinin durdurulmuş olması, bölge illeri için ciddi bir ekonomik potansiyel taşıyan Ermenistan’la doğrudan ticarete imkân vermiyor, bölgesel düzeyde işbirliği ve diyaloğun önünü kesmeye devam ediyor. Ticaret, turizm, sağlık, eğitim ve diğer pek çok sebeple sınır kapılarının açılmasını isteyen ama hareket alanı kısıtlanan bölge insanı, sorunlarını çeşitli vesilelerle dile getiriyor. 2005’te 50 bin Karslı imza toplayarak sınır kapılarının açılması yönündeki ortak taleplerini hükümete iletmiş olmasına rağmen, bu girişimden bir sonuç alınamadı. 1993’ten beri sınırın açılması için en somut adım olan ve 2009’da iki ülke arasında imzalanan protokoller de hâlâ onaylanmadıkları için, Türkiye-Ermenistan sınırı kapalı kalmaya devam ediyor. 

Böyle bir tablo karşısında, Vakıf olarak, kapalı sınırın bölge üzerindeki ekonomik ve sosyal etkilerini ölçmek, bölgede kaçırılan fırsatları görünür kılmak ve bölgenin geleceğine dair potansiyelleri ortaya çıkarmak amacıyla, bağımsız kuruluşlar tarafından yürütülecek bir bilimsel araştırmaya ihtiyaç duyduk. 

Prof. Dr. Asaf Savaş Akat'ın danışmanlığında, 2012-2013 yıllarında gerçekleştirilen 'Türkiye-Ermenistan Sınırının Sosyo-Ekonomik Etkileri' başlıklı çalışma kapsamında, Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (BETAM) tarafından farklı sınır bölgeleriyle karşılaştırmalı bir ekonometrik analiz yapılarak, sınırın açılması durumunda bölgede istihdam, farklı sektörlerde yaşanacak gelişmeler ve sosyal yaşama etkileri araştırıldı.

Çalışmanın, Sosyal Araştırmalar Merkezi (SAM) tarafından yürütülen kalitatif kısmında ise Kars, Iğdır ve Ardahan illerindeki odalar, yerel yönetimler, kalkınma ajansı temsilcileri, baro temsilcileri, akademisyenler ve sivil toplum kuruluşları da dahil 70 kişi ile derinlemesine görüşmeler yapılarak, sanayi ve hizmet sektörü, tarım-hayvancılık, sağlık, gençlik ve eğitim gibi alanlarda veriler toplandı. 

Her iki çalışmanın da bulgularını derleyen bu araştırma raporunun, bölge halkının sesini duyurmaya ve iki komşu ülke tarafından geliştirilecek ortak kalkınma projelerine katkı sağlamasını umut ediyoruz.

Türkiye-Ermenistan Sınırı Sosyo-Ekonomik Etkiler Araştırması, TÜSİAD ve Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi’nin destekleriyle gerçekleştirilmiştir.

Araştırma raporunun çevirisi ve basımı, Friedrich Ebert Stiftung Derneği Türkiye Temsilciliği’nin destekleriyle gerçekleştirilmiştir.

'Türkiye-Ermenistan Sınırı Sosyo-Ekonomik Etkiler Araştırması'nı okumak için lütfen tıklayınız.


Hetq, 09.12.2014 Ո՞ւմ է պատժում Թուրքիան՝ սահմանը փակ պահելով
Hetq, 09.12.2014 Closed Border Hurting Eastern Turkey More than Armenia, Says New Hrant Dink Foundation Study

Agos, 28.11.2014 Karabağ'da gidişat kaygı uyandırıyor

Armenian Weekly, 24.11.2014 Conference on Turkey-Armenia Border Takes Place in Ankara

Habertürk, 22.12.2014 'Kars'ta Malakan Köyü kurulsun'