Her yıl bir tema çerçevesinde, Türkçe, Ermenice ve İngilizce olarak üç dilde hazırlanacak Hrant Dink Vakfı ajandalarının ilki çıktı.

Türkiye ile Ermenistan arasındaki yıllar süren ‘ilişkisizliğin’, iki ülke tarafından 10 Ekim’de imzalanan protokollerle son bulduğu 2009’un ardından, temasların artacağı ve belki de kapalı sınırın açılacağı 2010 için konu olarak Ermenistan seçildi. Ajanda, Türkiye’de pek bilinmeyen, onyıllardır süregelen kopukluğun da etkisiyle hep belli kalıplar dahilinde anlaşılmaya çalışılan Ermenistan’a başka bir gözle bakmaya davet ediyor. Ajandanın amacı, Ermenistan hakkında bütünlüklü bir manzara çizmek değil, ülkenin toplumsal, siyasi, ekonomik, kültürel yapısına, günlük yaşamına dair, ipucu niteliğinde bilgiler sunmak. Bu yolla, Hrant Dink’in ‘İki yakın halk’ diye tanımladığı Türkiyeliler ve Ermenistanlılar arasındaki mesafenin azalmasına mütevazı bir katkı sunmak hedefleniyor.

Yılın her haftasında Ermenistan’la ilgili bir başlığın kısaca ele alındığı ajandada her konu, başta ünlü fotoğrafçı Max Sivaslian olmak üzere, çeşitli objektiflerden çıkmış rengârenk fotoğraflarla sunuluyor.

Ajandada, Türkiye ve Ermenistan’ın resmi tatillerinin, iki ülkede yaşayan çeşitli etnik ve dini grupların bayram ve kutlamalarının yanı sıra, Ermenistanlılarla ‘çatpat’ da olsa anlaşmak isteyenler için, her hafta, Doğu Ermenicesiyle çeşitli diyaloglar ve sözcükler ile bunların telaffuzları ve açıklamalarına da yer veriliyor.