Aralık 2016'nın son günlerinde kütüphane koleksiyonumuza eklenen kitaplardan biri olan İstanbul Ermenileri Sözlü Halk Edebiyatı, tanınmış dilbilimci Hraçya Acaryan (1876-1953) tarafından derlenmiştir. Bu kitap, yayıncıların da belirttiği gibi Batı Ermenicesiyle üretilmiş geleneksel halk edebiyatı incelemelerinden oluşan serinin son halkası niteliğindedir. Acaryan’ın bu çalışması 2009 yılında Yerevan Devlet Üniversitesi tarafından, Kalust Gülbenkyan Vakfı’nın maddi desteğiyle yayımlanmıştır.
Acaryan, kitabın önsözünde bu derlemenin hikâyesini paylaşırken aynı zamanda dönemin başkentinde olup bitenler hakkında ciddi ipuçları da vermektedir. 1890 yılında başladığı derleme çalışması 1897'de bitmek üzereydi. Ancak, İstanbul katliamını takip eden hükümet soruşturmaları esnasında sultanın askerleri tarafından bu çalışmalara da el konmuş ve yedi yıllık emek boşa gitmiştir. Acaryan, daha sonra kız kardeşinin, Armenuhi Acaryan'ın, da yardımıyla bu çalışmasına yeniden başlayıp 1912 yılında kitabı tamamlamıştır.
Elimizdeki bu kitap, başta halk edebiyatıyla ilgilenenleri olduğu kadar, filolog, etnolog gibi bilim insanlarını, tarihçileri ve kökleri İstanbul’a dayansın veya dayanmasın İstanbullu Ermenilerin yaşantısını, gelenek ve göreneklerini hatta tarihini merak eden herkesi yakından ilgilendirir. Geleneksel dualar, oyunlar, ninniler, maniler, masallar, bilmeceler, deyimler, deyişler, dilek ve beddualar en özgün halleriyle sözden yazıya geçirilmiştir. Kitabın henüz ilk sayfalarını çevirirken hiç beklenmedik hoşluklar sizi alıp çocukluğunuza götürebilir. Örneğin, anneannenizin sırf sizi oyalamak için uydurduğunu düşündüğünüz sözler eşliğinde oynanan oyunların, aslında İstanbullu Ermenilerin çocuklarıyla vakit geçirmek için başvurdukları geleneksel diyebileceğimiz oyunlar olduğunu görmek hem mutlu eder, hem hafiften burnunuzu sızlatır.
Pisi pisi pambukhi
Ebuşumi santukhi
Es baronin dğan em
Takavorin pesan em
Çıktım divan yoluna
Divan yolu bit Pazar
İçinde ayı gezer…
Maniler unutulurdu, oyunlar unutulurdu, ninniler, bilmeceler, hatta yaşamın şekli unutulurdu... Eğer Hraçya Acaryan gibi, Gomidas gibi yaşadıkları kültürün kaydını tutan isimler unut(turul)maya karşı verdikleri bu mücadeleyi sonraki kuşaklara aktarmayı başaramasalardı.
Hraçya Acaryan’ın yukarıda bahsettiğimiz eserinin haricinde kütüphanemizde başka eserlerini de bulabilirsiniz. Կեանքիս Յուշերէն (Ömrümün Hatıralarından, Antilias, 2003, 104 sayfa), Բանասիրական ուսումնասիրութիւններ (Filolojik İncelemeler, Yerevan, 1976, 276 sayfa), Հայոց Դերը Օսմանեան Կայսրութեան Մեջ (Osmanlı İmapartorluğu’nda Ermenilerin Rolü, Yerevan, 1999, 21 sayfa).
İstanbul Ermeni folklorundan veya sözlü edebiyatından bahsederken Verjine Sıvazlıyan’ın Պոլսահայոց Բանահիւսութիւնը: Պատմամշակութային Ակնարկ (İstanbul Ermenileri Sözlü Edebiyatı: Bir Tarihi ve Kültürel Bakış) kitabını unutmamak gerek. Ermeni sözlü edebiyatın en büyük otoritelerden olan Verjine Sıvazlıyan’ın bu eseri Yerevan’da, 2000 yılında yayımlanmıştır (592 sayfa). Genel olarak İstanbullu Ermenilerin tarihinden bahsetmek gerekirse, birçok kaynak arasından ilk akla gelen Hagop Siruni’nin paha biçilmez eseri olur. Altı bölümlük Պոլիս եւ Իր Դերը (İstanbul ve Konumu, Antilias, 1965) en önemli huşamadyan’lardan (hatıra kitabı) biridir.
Acaryan'ın kitaplarına kütüphane katalogumuzdan ulaşmak için tıklayınız.