Hrant Dink Vakfı olarak Türkiye-Ermenistan ilişkileri alanındaki faaliyetlerimizin en temel hedefi, iki komşu ülkedeki toplumları birbirine yaklaştırmak. Avrupa Birliği’nin desteklediği Ermenistan-Türkiye Normalleşme Süreci Destek Programı kapsamında oluşturulan Türkiye-Ermenistan Burs Programı, iki ülkeden, çeşitli disiplinlerde çalışan uzmanlar arasında işbirliğini ve bilgi alışverişini teşvik ediyor.

Her şehrin, her semtin, her mahallenin, hatta her bir yapının kendine ait bir kimliği var. Günümüzde pek çok şehrin yaşadığı hızlı dönüşümler bu kimliklerin değişmesine sebep olurken, şehrin, toplumun farklı kesimleri için taşıdığı anlamlar da bu değişimlerden etkileniyor. Arpenik (Arpi) Atabekyan, mekânların toplumsal cinsiyet algısıyla nasıl şekillendiği üzerine çalışmalar yapan bir araştırmacı. Yerevan’da başladığı araştırmasını İstanbul’a taşıyan Arpenik, burada geçirdiği altı ay boyunca, Karaköy bölgesini kadın kimliği üzerinden inceleme fırsatı buldu. 

Arpenik Atabekyan, Yerevan Devlet Üniversitesi, Türkiye Çalışmaları Kürsüsü’nden lisans, Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve Humboldt Üniversitesi’nin beraber düzenlediği Türk-Alman Sosyal Bilimler programından yüksek lisans derecesi aldı. Çağdaş Türkçe edebiyattan Doğu Ermenicesine çeviriler yapan ve halen Almanya’da, Friedrich Schiller Üniversitesi’nde, Yerevan’da kadınların kamusal alandan dışlanma biçimlerini konu alan doktora tezine dönük çalışmalarını sürdüren Arpenik, Hrant Dink Vakfı’nın yürüttüğü Türkiye-Ermenistan Burs Programı kapsamında, Center for Spatial Justice - Beyond Istanbul’da [Mekânsal Adalet Merkezi - İstanbul’un Ötesi], İstanbul Karaköy’de toplumsal cinsiyet alanları üzerine araştırmalar yaptı.

Ev sahibi kuruluş Center for Spatial Justice - Beyond Istanbul’un direktörü Yaşar Adanalı, merkezde kendisi gibi şehir plancılarının yanı sıra, mimarlar, sosyologlar, gazeteciler, sanatçılar ve birçok diğer alandan uzmanların bir araya geldiğini, esas amaçlarının bu uzmanlık alanlarını bir araya getirerek İstanbul ve, bununla beraber, İstanbul’un da ötesinde mekânsal adaleti sağlamak olduğunu söylüyor. Yaşar Adanalı, Arpi'nin akademik araştırmaları doğrultusunda ve Karaköy'e duyduğu özel ilgi sayesinde ofislerinin de yer aldığı bu bölgeyi farklı bir gözle görme ve barındırdığı cinsiyet eşitsizliğini gözlemleme fırsatı yakaladıklarını ifade ediyor. 

Arpenik Atabekyan ve Yaşar Adanalı’dan, Türkiye-Ermenistan Burs Programı hakkındaki görüşlerini, ortak tecrübelerini ve önerilerini dinledik.

Not: Videolarda Ermenice, İngilizce ve Türkçe altyazılar bulunmaktadır.


Türkiye-Ermenistan Burs Programı, 2016-2017 döneminde,
Avrupa Birliği tarafından finanse edilen
Türkiye-Ermenistan Normalleşme Süreci Destek Programı
kapsamında gerçekleşmektedir.