Osmanlı kadın tarihi içinde Ermeni kadınların rolü neydi? Öncü Ermeni kadın yazar ve düşünürler neden bu kadar az ve eksik biliniyor? Ermeni toplumu içinde feminizmin izini sürmek neleri beraberinde getiriyor? Elbis Gesaratsyan, Sırpuhi Düssap, Zabel Asadur (Sibil), Arşaguhi Teotik, Zabel Yesayan ve Hayganuş Mark yazar ve kadın hakları savunucuları olarak neler yaşadılar? Farklı kesimlerden Osmanlı kadınlarının kadınlık ve kadın yazarlık deneyimlerindeki ortaklıklar, farklılıklar neler? Aralarında nasıl ilişkiler kurulmuş (veya kurulamamış)? Bunlardan çıkarılacak dersle bu topraklarda ortak bir kadınlık bilincinde buluşmak mümkün mü? Osmanlı kadın hareketi tarihini tüm bu farklılıkları, ortaklıkları, ilişkileri göz önünde bulundurarak nasıl yazabiliriz? Ermeni feminist yazarlar ve onların çoğul miraslarını konuşacağımız bir giriş bölümünden sonra hep birlikte bu soruları tartışmayı umuyoruz.
Osmanlı'dan Türkiye'ye kadın hareketinde önemli rol oynayan beş Ermeni feminist yazar, yaşadıkları döneminin kadın algısı, edebiyat ve milliyet kavramlarıyla birlikte ele alındı. Söyleşide konuşmacılar Osmanlı döneminde Ermeni feminist kadınları konuşarak bugünü ve geleceği daha farklı kurmanın yollarını aramayı amaçladıklarını dile getirdiler. Sabancı Üniversitesi Kültürel İncelemeler yüksek lisans öğrencisi Nora Tataryan, Boğaziçi Üniversitesi Batı Dilleri ve Edebiyatları doktora öğrencisi Maral Aktokmakyan, seramik sanatçısı ve kadın hakları aktivisti Kayuş Çalıkman Gavrilof, Hrant Dink Vakfı çalışanı Nora Mildanoğlu, yazar Belinda Mumcu, avukat Selina Özuzun konuştu.
Bir Adalet Feryadı...
Söyleşide konuşmacılar Bir Adalet Feryadı-Osmanlı'dan Türkiye'ye Beş Ermen Feminist Yazar isimli kitaptaki yazarları tanıttı. Kitapta, Elbis Gesaratsyan (1830-1911), Sırpuhi Düsap (1841-1901), Zabel Asadur (1863- 1934), Zabel Yesayan (1878-1943) ve Hayganuş Mark'ın (1885-1966) hayatlarının üzerinden kadınlık ve kadın yazarlık inceleniyor. 2006'da Aras yayıncılıktan çıkan kitabı Lerna Ekmekçioğlu ve Melissa Bilal derlemiş.