Türkiye ve yurt dışından çok sayıda akademisyen ve araştırmacının katıldığı sempozyumda gösteri ve görsel sanatlar, mimari ve süsleme sanatları, kültürel politikalar, günlük hayat ve müzik konuları ele alındı. Sempozyumda genel olarak Osmanlı dönemi ve modern çağ Anadolu ustalarının, zanaatkâr ve sanatçılarının eserlerindeki etkileşim, kültürel ve sanatsal alışveriş tartışıldı, bu etkileşimin ve geçişkenliğin varlığı, şekli ve sürekliliği sorgulandı.
Vakıf adına açılış konuşmasını yapan Cengiz Aktar, kültürel etkileşimin tanımı ve bu topraklardaki izlerini sürmek konusunda henüz yolun başında olunduğunu vurguladı. Toplantıya İtalya’dan katılan Boğos Levon Zekiyan, açılış tebliğinde Osmanlı millet sisteminin tarihsel bir analizini yaptı ve bu bağlamda bugünkü toplumsal sorunları irdeledi. Moderatörlüğünü Fırat Güllü’nün yaptığı günün ilk oturum gösteri ve görsel sanatlara ayrıldı. Michigan Üniversitesi’nden Kevork Bardakjian, Ermenicenin diğer dillerle etkileşiminden ve son dönem Osmanlısında drama edebiyatı bağlamında Türk-Ermeni ilişkilerinden bahsetti. Aynı oturumda, Boğos Çalgıcı tiyatrocu Mardiros Mınakyan’ın yaşamından kesitler sundu, Tayfun Serttaş erken dönem fotoğraf örnekleriyle modern kimlik ve kültürel transformasyonu tartıştı. Karikatürist Metin Üstündağ, Sarkis Paçacı’nın Zarolar tiplemesini anlattı. Sevan Ataoğlu, sinema ve tiyatrodaki usta-çırak ilişkilerine değinen bir konuşma yaptı. Yerevan Ulusal Bilimler Akademisi’nden Zhenya Khachatryan ve Emma Petrosyan ise Karagöz’ün Ermeni versiyonu ve Karagöz-Petruşka gölge oyununun doğuşu üzerine konuştu.
Sempozyumun ikinci oturumu mimari ve süsleme sanatları ve bu alandaki zamansal ve mekânsal geçişkenlikler konusundaydı. Afife Batur, Antik Karia’dan günümüze Milas ve Bodrum örneklerinden yola çıkarak mimarlıktaki süreklilik modelleri üzerinde durdu. Gönül Öney, Selçuk saray kültüründeki etkileşimden bahsetti. Zakarya Mildanoğlu, Türkiye’deki mimarlık eğitiminde etkileşimin tartışılmadığına dikkat çekti. Aykut Köksal’ın mimarlık tarihi yazıcılığının etkileşime bakışını tartıştığı konuşmasının ardından Ömür Harmanşah, Mardin’de Süryani, Maturi, Melkit, Ermeni, Arap ve Kürt zanaatkârlar tarafından oluşturulan taş ustalığının çokkültürlü yönlerini anlattı.
İlk günün sonundaki Hülya Adak’ın moderatörlüğünü üstlendiği oturumda edebiyat ve dil temelinde kültürel politikalara karşılaştırmalı yaklaşımlar tartışıldı. Mehmet Fatih Uslu, Ermenice ve Türkçe yazan yazarların eserlerinden yola çıkarak Türk-Ermeni ilişkileri hakkında söylenebilecekleri tartıştı. Murat Cankara ise, Ermeni ve Arap harfleriyle yazılan ilk Türkçe romanlarda kültürel geçişkenliği irdeledi. Nanor Kebranian, Ermeni edebiyatının Osmanlı Türk ve Ermenileri arasındaki ilişkinin biçimini nasıl yansıttığını sorguladı ve son olarak March Nichanian ise 19. yüzyıldan itibaren ‘ulusal’ bir kültür tanımının geçerli olduğunu ve ‘estetik milliyetçilik’ olarak adlandırılan bu durumun da etkileşimi dışarda bıraktığını anlatan bir konuşma yaptı.
Özcan Alper’in Hemşinlileri konu alan ‘Momi’ adlı film gösterimiyle başlayan sempozyumun ikinci gününün ilk oturumunda, Sevan Nişanyan tarafından sunulan tebliğle Anadolu’da değiştirilen belde isimleri konuşuldu. Meltem Türköz’ün moderatörlüğünde günlük hayatta kopuş, süreklilik ve etkileşimin tartışıldığı ikinci oturumda Silva Kuyumcuyan, Hagop Mıntzuri’nin eserlerindeki günlük hayattaki etkileşimden örnekler verdi. Rachel Goshgarian, Ermenice muhtıraları kaynak kullanarak Erzincan’daki Ermenilerin yaşamlarındaki etkileşimi anlattı. Takuhi Tovmasyan ve Zafer Yenal ise yemek kültürü üzerine yapılan kimlik siyaseti ve milliyetçilik konularına değindi.
Sempozyum’un son bölümü müziğe ayrıldı. Nikiforos Metaxas Rum bestekârların Osmanlı müziğindeki yerini, Maureen Jackson İstanbul’da sokak ve sinagog arasındaki kültürel geçişkenlikleri, Aram Kerovpyan Ermeni dini müziği ve klasik Osmanlı müziğindeki etkileşimi ve sınırlarını, Burcu Yıldız ise Onnik Dinkjian’ın müziğindeki kültürel bellek izlerini anlattı.
Melissa Bilal’in düzenlediği son oturum ünlü Ermeni müzikolog ve derlemeci ve Gomidas’ın öğrencilerinden olan Mihran Tumacan’a ithaf edildi. Zaven Tagakchyan ve Tumacan’ın yiğeni Dickran Toumajan, Mihran Tumacan’ı anlattı. Sempozyum, ‘Knar’ ve ‘Harazad’ topluluklarının “Gomidas ve Tumacan’dan şarkılar” dinletisiyle son buldu.