1967'de Türkiye İşçi Partisi’nin düzenlediği, Doğu Mitingleri adıyla bilinen açık hava toplantılarına katıldı ve gözlemlerini 'Doğu'da Şeyhlik, Ağalık' başlığıyla yayımladı. O günün Türkiye koşulları için cesaret isteyen, özgür ve güçlü analizler yaptı. 1968’de, Erzurum Atatürk Üniversitesi'nde, bir meslektaşının ihbarı, üniversiteden tasfiye sürecini başlattı. Marksist propaganda ve bölgecilik yaptığı gerekçesiyle dersleri kaldırıldı. Ancak o, Doğu illerindeki gezilerine ve gözlemlerine devam etti. 1969'da Türkiye sosyal bilimler tarihi için çok önemli eserlerden biri olan “Doğu Anadolu'nun Düzeni” kitabını yayımladı. Ve üniversiteyle ilişkisi kesildi. 12 Mart 1971 darbesinden hemen sonra tutuklandı ve Diyarbakır Askeri Cezaevi'ne gönderildi. Sekiz kez cezaevine girip çıktı ve yaşamının toplam 17 yılı cezaevinde geçti. 1999’da yapılan yasal düzenleme sonucu tahliye oldu. Kürt sorunu üzerine toplam 36 kitap yayımladı, 32'si Türkiye sınırları içinde çeşitli yasaklarla karşılaştı. Henüz Kürt kelimesi gündelik hayatta kullanılmazken, Kürt halkının varlığı bile kabul edilmezken, statükonun ağır baskılarına rağmen hakikati dile getirebildi; doğru bildiği yolda riski göze aldı. Kürt sorununun toplumsal ve siyasi niteliğini anladığı günden beri, çözüm için kafa yoruyor. İşkence ve kötü muameleye maruz kalmasına, yaşamının uzunca bir bölümünü tehdit altında geçirmesine rağmen, sözünü sakınmıyor, çalışmaktan vazgeçmiyor. Toplumun sorunlarıyla yüzleşmesi için araştırmalar yapıyor, kitaplar yazıyor, mücadele ediyor ve dönüştürüyor.