Hindistan’da, Güreş Federasyonu başkanının kadınlara yönelik sistematik tacizlerini ortaya çıkaran bir grup kadın güreşçi, başkanın yargılanması için aylardır mücadele ediyor. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği, kadına yönelik şiddet ve erken yaşta evliliğin yaygın olduğu, kadın hakları ihlallerinin yoğun olarak yaşandığı ülkede güreşçi kadınlar, adalet taleplerinin hükümet tarafından gözardı edilmesine rağmen hukuki ve kamusal mücadelelerini sürdürüyor.

Gürcistan’da, finansmanın yüzde 20'den fazlasını ülke dışından alan herhangi bir kuruluşun “yabancı ajan” olarak kayıt olmasını, aksi takdirde ağır bir para cezasıyla karşı karşıya kalmasını şart koşan bir yasa tasarısı oluşturuldu. Gürcistan halkı bu anti-demokratik tasarının yasalaşmaması, sivil toplum faaliyetlerinin kısıtlanmaması ve özgür basının susturulmaması için sokaklara döküldü.

Türkiye’den “Birlikte Yaşamak İstiyoruz İnisiyatifi”, 2019’dan bu yana göçmenlerin maruz kaldığı derin yoksulluk ve hak ihlallerine, göçmenlere yönelik artan ırkçı tehditlere ve nefret söylemine karşı göçmenlerin sesi oluyor. Gönüllülerden oluşan inisiyatif, “Sınırsız, sömürüsüz, sürgünsüz bir dünya!” sloganıyla, hedef gösterilen göçmenlerle dayanışmaya devam ediyor.

İsrail’de, Ocak ayında yargı bağımsızlığını derinden etkileyen reform taslağının açıklanmasının ardından kitlesel protesto eylemleri başladı. Yüksek mahkemenin yetkilerini sınırlandıran ve iktidarın yargı atamalarında söz sahibi olması gibi değişiklikleri içeren karara karşı tepkiler, pek çok şehirde farklı kesimlerden insanların katılımıyla her hafta sürdürülen eylemlere dönüştü.

Endonezya’da, yetmiş yaşlarındaki Sri Irianingsih ve Sri Rossyati, gelir eşitsizliğinin yarattığı olumsuzluklara karşı, çocukların beceri kazanarak hayata katılabilmesi için kırk yılı aşkın süredir çalışıyorlar. Toplumun çoğunluğunun düşük ücretlerle ve güvencesiz çalıştığı, eğitime eşit erişimin olmadığı ülkede, yoksulların çocukları için bir okul kurarak çocuklara daha iyi bir gelecek sağlamaya çalışıyor.

Türkiye’de, Diyarbakır-Bağlar’da, şiddete uğrayan ve ekonomik eşitsizlikten etkilenen kadınların istihdamı için pazarda tezgah açmalarını sağlayan proje, erkek pazarcılar tarafından engellenmeye çalışıldı. Direnen kadın pazarcılar, yerlerinin ellerinden alınmaması için nöbet tuttu. “Kadınların ismi için bu alan yapıldı. Alanımızı erkeklere kaptırmayacağız. Ekmeğimize göz dikmesinler!” diyor ve direnişlerine devam ediyorlar.

İngiltere'de, polisin yurttaşları durdurma, arama ve protestoları önleme konusundaki yetkilerini artırma amacıyla yasa değişikliği önerildi. İnsan hakları savunucuları ve kamuoyu, bu değişikliği protesto hakkına müdahale olarak görüyor, özgürlüklerinin sınırlanmasından endişe duyuyor. Öneriye karşı protestolar ve halkın tepkisi devam ediyor.

Türkiye’de, Amasya'da Çambükü Köyü'nün tarım arazilerine organize sanayi bölgesi yapılması kararı yüzünden, köylülerin ekili arazileri, ceviz ve elma ağaçları buldozerlerle tahrip edildi. Jandarma müdahalelerine rağmen aylar boyunca direnen köylüler, sonunda kazandı. Projenin iptal edilme kararı mahkemede kesinleşti.

Brezilya’dan Alessandra Korap, Munduruku yerli halkının yaşadığı toprakları madenciliğin tahribatından korumak için uzun süredir mücadele ediyor. Özellikle madenciliğin doğurduğu sağlık risklerine dikkat çekerek, karşılaştığı bütün engellere rağmen yerel halkı örgütleyen Korap, Anglo American şirketinin 27 maden arama başvurusunu geri çekmesini sağladı. Yerli halkların mücadelesinde nadir rastlanan bir zafer kazandı.

Kıbrıs’ta Birleşmiş Milletler kontrolündeki tampon bölgede ilk kez onur yürüyüşü yapıldı. Geçmişte sınırın iki tarafında yapılan yürüyüşlerin aksine bu sene, sınırları aşan bu buluşmada, katılımcılar barış sürecinin bir parçası olma taleplerini, çok kültürlü ve birleşik bir ada isteklerini dile getirdiler.

Fransa’dan Les Allaitantes Des Bancspublics, Magic Maman ve CoFaM kamusal alanda emzirmenin normalleşmesini destekleyen, “Uncover” (“örtüsünü kaldır, açığa çıkar”) adıyla kampanya başlattı. Kampanyada, okuyucunun dergiyi açınca emziren bir kadın gibi görünmesini sağlayan bir kapak tasarlandı. Kampanya dergisi, bu kapağıyla Fransa'nın pek çok büyük şehrinde dağıtılarak milyonlarca kişiye ulaştı.

Türkiye'de, Milas'taki Akbelen Ormanı'nda kömür üretimi için ağaç kesilmesi ve maden sahalarının genişletilmesine karşı iki yılı aşkın süredir çadırlı nöbet sürdürülüyor. Bugüne kadarki hukuki kazanımlara rağmen yeni bir yönetmelikle zeytinlikler maden projelerine açıldı ve maden şirketi ağaç kesmeye başladı. İkizköylüler ve ekoloji savunucuları, iki yüz yıllık ormanın korunması için direniyorlar.

Türkiye’de büyük can kaybına yol açan ve on şehri doğrudan etkileyen deprem sonrasında ülkenin ve dünyanın pek çok yerinden oraya koşan, her bir canlının hayatına dokunmak için büyük bir sabır ve metanetle dayanışan tüm gönüllülere, sivil toplum kuruluşlarına ve kurtarma ekiplerine minnettarız. Depremden etkilenenlerin barınma, su, eğitim gibi temel haklarına erişimi için hâlâ çalışan herkesi dayanışmayla selamlıyoruz.