Meksika’da, 1960’lardan bu yana işlenen faili meçhul cinayetlerin ve kaydedilen kayıpların sayısı yüzbinlerle ifade ediliyor. Bu sayı, sırf son iki yıl için, yirmi bini aştı. ‘Kayıp Anneleri’ girişiminin bu yıl Anneler Günü’nde düzenlediği gösteriye katılan binlerce kadın, çocuklarının isimlerini haykırdı. Anneler Günü’nü yas günü saydıklarını söyleyen anneler, çocuklarının bulunması ve adalet taleplerinden vazgeçmiyorlar.
Türkiye’de, Aydın-Germencik’e bağlı Dağyeni köyünün sakinleri, yaşadıkları yerde siyanürle altın aranmasını istemiyorlar. İncir bahçelerinde ve ormanlarda yapılacak sondaj çalışmalarının ürünlerine zarar vereceğini ve içme sularını kirleteceğini söyleyen köylüler, direndiler ve kazandılar. İş makineleri ve ekipmanları toplandı, aramalara son verildi.
Afganistan’da iktidarı ele geçiren Taliban, hızla, kadın haklarını ve özgürlüklerini kısıtlamaya dönük uygulamalar başlattı. Kadınlar eğitim, çalışma, siyasete katılma haklarını ve kıyafet özgürlüklerini geri almak için büyük riskleri göze alarak protestolar düzenliyorlar. Uluslararası kamuoyundan bekledikleri desteği bulamayan Afgan kadınlar, “Ekmek, iş, özgürlük, siyasete katılım” ve “Kadın hakları insan haklarıdır” sloganlarını sokaklara taşıyorlar.
Amerika Birleşik Devletleri’nin New York eyaleti, manikürcülerin protestolarına ve hak arayışlarına sahne oluyor. İşçiler, çoğunlukla göçmenlerin çalıştığı manikür salonlarında mevcut yasalar ve düzenlemelerin uygulanmadığını gündeme getirerek, ücret, sağlık ve iş güvenliği alanlarındaki eşitsizliklere karşı mücadele ediyor.
Türkiye’de yurt ve ev kiralarındaki fahiş yükseliş nedeniyle, eğitimleri süresince kalacakları yerin masraflarını karşılayamayan üniversite öğrencileri, “Barınamıyoruz” eylemlerini başlattılar. Öğrenciler birçok şehirde, polis baskısına ve gözaltı uygulamalarına rağmen hak taleplerini dile getirmek üzere alanlara çıktılar.
Brezilya’da, yerli halkların kültürlerini ve yaşam biçimlerini korumak amacıyla her yıl düzenlenen Özgür Toprak Kampı’nda bu yıl yaklaşık 200 farklı yerel halk temsil edildi. On gün süren kampa katılanlar, çevre konusunda farkındalık yaratmak, toprak haklarını savunmak, bölgelerinde madenciliğe ve petrol aranmasına izin veren hükümet tasarısına karşı çıkmak için seslerini yükselttiler.
Polonya’da, hem iktidardaki Hak ve Adalet Partisi’nin, hem de toplumun LGBTİ artılara yönelik baskıcı, antidemokratik ve şiddet içeren tavırlarına karşı çıkan ‘Polonyalı Büyükanneler’, başkent Varşova’da her hafta gösteri düzenliyor. Kent meydanında bir araya gelen cesur büyükanneler, ellerinde gökkuşağı bayraklarıyla torunlarının haklarını savunuyor.
Türkiye’de, Milas’taki Akbelen Ormanı’nda kömür üretimi için ağaç kesilmesine ve maden sahalarının genişletilmesine karşı nöbet tutan halk, bir yılı aşkın bir süredir direniyor. Zeytinlikleri madenciliğe açan yönetmelik değişikliğinin iptal edilmesi talebiyle 100’den fazla dava açılmasına ve Danıştay’ın yürütmeyi durdurma kararı vermesine rağmen bölgeden ayrılmayan şirket fırsatını bulduğunda ağaç katliamına girişemesin diye, yerel halk ‘ağaç nöbeti’ni bırakmadan ormanı koruyor.
İngiltere’de, ortaokul öğretmeni Zahra Bei, dezavantajlı gruplara mensup öğrencilerin dışlanmasına ve okuldan ayrılmak zorunda bırakılmasına karşı çıkarak, ‘Dışlamaya Hayır’ adlı bir hareket başlattı. Bei ve arkadaşları, eğitimde ırklar arası adaletin sağlanması için öğretmenlerin eğitilmesi ve müfredatta bu yönde değişiklikler yapılması için çalışmalar yürütüyor.
Türkiye’de, çeşitli çevrimiçi alışveriş şirketlerinin motosikletli teslimat işçileri, maaşlarına yapılan zammın düşüklüğüne itiraz ederek motor durdurma eylemi başlattı. “Geçinemiyoruz, yaşayamıyoruz” diyerek çalışma koşullarının zorluğuna dikkat çeken işçiler, taleplerini duyurabilmek için birçok şehirde güçlü bir dayanışma ağı kurmayı başardı.
Amerika Birleşik Devletleri’nde 1973’te çıkarılan kürtaj hakkı yasasının tartışmaya açılması üzerine kitlesel eylemler başladı. Kürtaj hakkını tanıyan yasa, yüksek mahkeme tarafından iptal edilmesinin ardından bazı eyaletlerde yürürlükten kaldırıldı, bir eyalette kürtaj yasaklandı. 40 milyon kadının kürtaj hakkının elinden alınması, kürtaj kliniklerinin art arda kapatılması, her yaştan yüzbinlerce kadının katıldığı gösterilerle protesto edildi. Kadınlar “Geri dönmeyeceğiz” sloganıyla, kazanılmış bir hak olan kürtajın tüm eyaletlerde uygulanmasını talep ettiler.
Rusya hükümeti, Ukrayna topraklarına yönelik geniş çaplı bir istila harekâtı başlatmasının ardından yaşananların ‘savaş’ olarak nitelenmesini yasakladı ve savaş karşıtı protesto gösterilerine ilişkin tüm haberleri sansürledi. Polis bu gösterileri şiddetle bastırırken, insan hakları alanında çalışan yayın organları ve birçok sivil toplum örgütü kapatılıp susturuldu. Çok sayıda kişi gözaltına alınsa da, aralarında sanatçılar, öğretmenler, gazeteciler ve aktivistlerin de bulunduğu protestocular, yaratıcı yöntemlerle “Savaşa hayır!” diyerek direnmeye devam ediyor.
Türkiye’de, Gezi Parkı davasının sanıkları hakkında hapis kararı verilmesinin ardından, ‘Geziyi Savunuyoruz’ hareketine destek olan çevre aktivistleri, mimarlar, akademisyenler, siyasetçiler, sanatçılar, yazarlar, uluslararası meslek kuruluşları, demokrasi, adalet ve özgürlük için mücadele eden pek çok kişi ve grup çeşitli şehirlerde eylemler yaptı. Hukuki değil siyasi kararlarla, somut delil olmaksızın tutuklanan hak savunucularına yönelik destek, adalet nöbetleriyle sürdü.