• Sudan’da 30 yıllık Ömer El Beşir diktatörlüğünün sonlanması ve sivil yönetime geçilmesi için geniş katılımlı protesto eylemleri yapıldı. Üniversite öğrencisi ‘Beyazlı Kadın’ Alaa Salah’ın bir arabanın üstüne çıkmasıyla sembolleşen protestolarda özellikle kadınlar belirleyici rol oynadı.
  • İngiltere’de, ‘Yok Oluş İsyanı’ adlı grup, sivil itaatsizlik eylemleriyle iklim krizi, biyolojik çeşitlilik kaybı ve ekolojik çöküş riskine dikkat çekiyor; hükümeti iklim değişikliğiyle mücadeleye dönük somut adımlar atmaya çağırıyor. Toplumun çok çeşitli kesimlerinden, geniş kitlelerin katıldığı barışçıl eylemler, 2030 yılına kadar karbon salınımının sıfıra indirilmesi için devlet yönetimlerine acil eylem çağrısında bulunuyor.
  • İstanbul Havalimanı’nın inşaatında çalışan işçiler; iş cinayetleri, çalışma koşullarının ağırlığı, maaşların ödenmemesi gibi sorunlar nedeniyle iş bırakma eylemi başlattı. Polis ve jandarmanın şiddetli müdahalesi ve yüzlerce gözaltına rağmen işçiler, beş yıl içinde 52 iş cinayetinin yaşandığı şantiyede yaptıkları eylemlerle, tüm inşaat işçilerinin sesi oldu.
  • Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde, Espace Masolo merkezi, savaş nedeniyle ailelerini kaybetmiş ya da istismara uğramış çocukları ve gençleri sanatla buluşturuyor. Merkez, müzik ve kukla tiyatrosu eğitimi aracılığıyla, çocuklara yerel gelenekleri ve inançları öğretirken, toplumsal meselelere dair farkındalık kazandırıyor.
  • Hollanda’da kaçak olarak yaşayan Ermenistanlı Tamrazyan ailesi, siyasi sığınma talebinin reddedilmesi üzerine bir kiliseye sığındı. Yüzlerce pastör ve gönüllü, komşularına sahip çıkmak için, ayin sırasında polisin ibadethanelere girmesini engelleyen yasayı kullandı ve ailenin sığındığı kilisede 800 saat aralıksız ayin yapıldı. Eylem, hükümetin göç yasasında değişiklik yapılacağını açıklamasıyla son buldu.
  • Tekirdağ’da, Pınarça köyü yakınlarındaki meşe ormanına kömürlü termik santral yapılması kararı, köyden beş kadının başını çektiği bir grubun itirazıyla karşılaştı. İki yıl boyunca toplantılar düzenleyen grup, kadın istihdamını engelleyecek ve çevre kirliliğine yol açacak olan projeye karşı, köy sakinlerini bir araya getirdi. Bu güçlü mücadele sonuç verdi; Çevresel Etki Değerlendirmesi raporu doğrultusunda, proje iptal edildi.
  • Cezayir’de yıllardır baskıcı bir yönetim sürdüren cumhurbaşkanı Abdülaziz Buteflika’nın 5. dönem adaylığını koyması üzerine, halk protesto eylemleri başlattı. Siyasi değişim taleplerinin barışçıl, kapsayıcı ve mizahi bir şekilde dile getirilmesi, eylemlere farklı sınıflardan, her cinsiyet ve yaştan vatandaşların katılmasını sağladı. Buteflika adaylıktan çekildi ve istifa etti. Cezayir’deki ‘Gülümseme Devrimi’, barış dilinin güçlü siyasi değişimler getirebileceğini bir kez daha ortaya koydu.
  • Amerika Birleşik Devletleri’nden Ronald Rael ve Virginia San Fratello, Başkan Donald Trump’ın güçlendirmek istediği, Meksika sınırındaki duvara bir tahterevalli inşa etti. Tasarım, duvarın bir tarafında yapılan eylemin, aradaki duvara rağmen diğer tarafı da etkilediğine dikkat çekiyor. Kurulmasının ardından her iki ülkenin vatandaşlarının yoğun ilgisini çeken pembe tahterevalli, duvara oyunla direniyor.
  • Köy Okulları Değişim Ağı, Türkiye’de köy okullarındaki eğitimin niteliğini yükseltmek hedefiyle çalışıyor. Köy öğretmenlerine çocuk psikolojisi, sınıf yönetimi, sürdürülebilir eğitim modelleri gibi alanlarda eğitim veriyor. Öğretmenleri bir araya getirerek tecrübe paylaşımını kolaylaştıran bir dayanışma platformu oluşturuyor. Eğitim alanındaki çocuk merkezli, yenilikçi uygulamaları yaygınlaştırmak için çaba gösterirken, çocuklara dönük çeşitli atölyeler de düzenliyor.
  • Hindistan’da, Hindu tapınağı Sabarimala, âdet görmeye başlamış, erişkin kadınları ‘kirli’ addettiği için kabul etmiyordu. Yüksek Mahkeme bu uygulamayı kaldırmasına rağmen yasağı savunanlar, kadınların tapınağa girmesini engelledi. Çeşitli inançlardan ve kesimlerden 5 milyon kadın, 620 kilometrelik bir insan zinciri oluşturarak, kadınların tapınağa girmesine destek verdi ve cinsiyet eşitliği çağrısı yaptı.
  • Akdeniz’den botlarla Avrupa’ya geçmeye çalışan mültecilerin kurtarılması için çalışan Sea Watch kuruluşunun kaptanlarından Carola Rackete, mahsur kalan 53 mülteciyi gemisine aldı. İtalya, bu mülteciler için güvenli bir liman açılması talebini reddedince gemiyi izinsiz olarak Lampedusa adasına yanaştırmak zorunda kaldı. Bir süre gözaltında tutulduktan sonra serbest bırakılan Rackete, insan hayatı kurtarmanın her türlü siyasi oyundan daha önemli olduğunu savunmaya devam ediyor.
  • Diyarbakır’da birçok sivil toplum kuruluşunun kapandığı bir dönemde kurulan Rengarenk Umutlar Derneği, “Çocukların çocukluklarını çocuk gibi yaşadıkları bir çocuk dünyası” hayaliyle çalışıyor. Dernek aktivistleri, şehrin yıkılan mahallelerinde drama, müzik, fotoğraf ve oyun atölyeleri düzenleyerek, zorunlu göç, kayıplar ve yoksulluğun çocuklar üzerindeki etkilerini kırmaya çalışıyor.
  • İsveç’te, Greta Thunberg, politikacıların iklim krizini dikkate almaları talebiyle, Parlamento binasının önünde “İklim için okul boykotu” yazılı pankartıyla oturma eylemi başlattı. Thunberg’in her cuma yaptığı eyleme, dünyanın dört bir yanından çocuklar destek verdi. ‘Gelecek için Cuma Günleri’ eylemiyle küresel bir direniş başlatan çocuklar, insanlığa, yaşadığı dünyaya ve geleceğine sahip çıkmak için ilham veriyor.
  • Suriye’de Mohammad Alaa Aljaleel, savaşın yıkıma uğrattığı Halep’teki sokak kedilerinin bakımını üstlendi. Gazeteci Alessandra Abidin’in açtığı sosyal medya hesabı aracılığıyla gelen bağışlarla kediler için bir barınak kurdu, savaştan etkilenen çocukların kedilerle oynayabilecekleri bir alan olan Umut Bahçesi’ni yarattı.
  • İskoçya’da, Glasgow belediyesine bağlı olarak çalışan kadın işçiler, 12 yıldır erkeklerle eşit ücret talepleri sonuçsuz kalınca greve gitti. Sekiz bin kadın, ülkenin en büyük iki sendikasının öncülüğünde, “Eşit ücret, verilecek bir hediye değildir” sloganıyla, iki gün boyunca iş yavaşlattı. Bu güçlü direniş, ülkede yıllardır sesleri bastırılan kadınların taleplerinin yerine getirilmesini sağladı.
  • Çanakkale’nin tek içme suyu kaynağını besleyen havzanın bulunduğu Kaz Dağları’nda altın madeni kurulmasına karşı, insan, hayvan, çevre hakları için, yöre halkı ve Türkiye’nin çeşitli yerlerinden birçok kişi harekete geçti. Her yaştan ve kesimden on binlerce eylemci, maden şirketinin kurduğu şantiyesine girdi ve ağaçların kesildiği alanın yakınına kamp alanı kurarak ‘Su ve Vicdan Nöbeti’ başlattı.