1942 yılında, Ankara’da doğdu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdikten sonra, beş yıl boyunca Londra Ekonomi Okulu’nda Anayasa Hukuku alanında çalışmalar yaptı. 1976’da Türkiye’ye döndü ve avukatlık bürosu açtı. 1980’li yıllarda yeniden canlanan kadın hareketinde yer aldı. Kadına yönelik şiddet ve boşanma davalarında kadınlara ücretsiz avukatlık yaptı. 1990 yılında, kadına yönelik şiddetle mücadele etmeyi, kadınlar arasında dayanışmayı ve desteği güçlendirmek hedefiyle Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı’nı kuran on dört kadın arasında yer aldı. 1997’de kadınların siyasette daha çok yer almasını amaçlayan Kadın Adayları Destekleme Derneği’nin kuruluş çalışmalarına katıldı. İstanbul Barosu Kadın Hakları Uygulama Merkezi’nin kurucu üyelerinden biri oldu. Kadına yönelik şiddet davalarına bakan avukatların kadına yönelik erkek şiddetinin ne olduğu hakkında ve kadınlarla dava süreçlerinde iletişimlerinin nasıl olması gerektiğine dair eğitim programları düzenledi. 1990’lı yılların başında Amerika Birleşik Devletleri’nde 25 Kasım’ın Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü olarak kutlanmasından ilhamla, Mor Çatı’da, ve ardından bütün Türkiye’de her yıl bu tarihte toplantılar yapılmasına vesile oldu.
Türkiye’de kadına yönelik şiddet vakalarındaki artışın nedenlerinden birinin, hukuk sisteminin kadın haklarını ihlal etmesi olduğuna dikkat çekiyor. Mücadelesini ısrarla, tarafsız, siyasi kutuplaşmalardan bağımsız, bilimsel çalışmalara ve verilere dayanan raporlar hazırlayarak, hukuk çerçevesinde sürdürüyor. Hükümetlerin, izledikleri politikalarla kadın haklarını yıllar içinde nasıl törpüleyerek daralttığını örneklerle anlatmaktan geri durmuyor. Kazanılan hakların, yine kadınların cesareti ve kararlılığıyla korunacağını düşünerek umudu kadın mücadelesinde gördüğünü her fırsatta vurguluyor. Tehditlere, davalara aldırmadan, doğru bildiğini söylemekten vazgeçmedi.
Türkiye’de kadına yönelik şiddet vakalarındaki artışın nedenlerinden birinin, hukuk sisteminin kadın haklarını ihlal etmesi olduğuna dikkat çekiyor. Mücadelesini ısrarla, tarafsız, siyasi kutuplaşmalardan bağımsız, bilimsel çalışmalara ve verilere dayanan raporlar hazırlayarak, hukuk çerçevesinde sürdürüyor. Hükümetlerin, izledikleri politikalarla kadın haklarını yıllar içinde nasıl törpüleyerek daralttığını örneklerle anlatmaktan geri durmuyor. Kazanılan hakların, yine kadınların cesareti ve kararlılığıyla korunacağını düşünerek umudu kadın mücadelesinde gördüğünü her fırsatta vurguluyor. Tehditlere, davalara aldırmadan, doğru bildiğini söylemekten vazgeçmedi.
1963 yılında Manila’da doğdu. Bir yaşındayken babasını kaybetti, on yaşındayken ailesiyle birlikte Amerika Birleşik Devletleri’ne taşındı. Princeton Üniversitesi’nde moleküler biyoloji ve tiyatro alanlarında lisans, İngiliz Dili alanında yüksek lisans derecesi aldı. 1986’da, diktatör Ferdinand Marcos’un devrilmesinin ardından Filipinler’e döndü ve Diliman Üniversitesi’nde politik tiyatro alanında çalışmalar yaptı.
1987’de devlet televizyonunda gazeteciliğe başladı; kısa bir süre sonra, bağımsız bir yapım şirketinin kuruluşunda yer aldı. 18 yıl boyunca, CNN için araştırmacı muhabir olarak çalıştı ve özellikle Güneydoğu Asya’daki terör olaylarıyla ilgili haberler hazırladı. Manila ve Jakarta’da CNN haber bürosu şefi olarak çalıştı. Filipinler’in önde gelen gazetecilerinden biri olarak dezenformasyona, yalan haberlere ve özgür basını susturmaya çalışanlara karşı verdiği mücadeleyle, ülke dışında da tanındı.
2012’de, üç kadın gazeteciyle birlikte, ülkenin yalnızca dijital mecrada yayın yapan en büyük haber sitesi olan, bünyesinde yaklaşık 100 gazetecinin çalıştığı Rappler’ı kurdu. 2015’te, cumhurbaşkanlığı seçim kampanyası sırasında söyleşi yaptığı Rodrigo Duterte’ye, 1980’lerde, Davao şehrinin belediye başkanıyken üç kişiyi öldürdüğünü itiraf ettirdi. Rappler’daki çalışma arkadaşlarıyla, Duterte’nin ‘uyuşturucuya karşı mücadele’sindeki yargısız infazları ve insan hakları ihlallerini ortaya çıkardı; 2016’da cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından faaliyete geçen ‘trol ordusu’nu araştırırken iktidarın baskılarıyla karşılaştı.
Vergi kaçırma, medyada yabancı mülkiyet kurallarını ihlal etmek gibi iddialarla, hakkında 10 kez tutuklama kararı çıkarıldı ve hapis istemiyle yargılandı. İlk sekiz tutuklamadan kefaletle serbest bırakıldı. 2019 yılının Şubat ayında ‘siber iftira’ suçundan tutuklanması, uluslararası kamuoyunca siyasi bir karar olarak değerlendirildi. Son olarak, geçen Ağustos ayında, Duterte hakkında yaptığı haberler nedeniyle açılan dava mahkeme tarafından reddedildi. Hakkındaki çeşitli davalar hâlen devim ediyor. Ülkenin önde gelen gazetecilerinden biri olarak, dezenformasyona, yalan haberlere ve bağımsız medyanın susturulması çabalarına karşı verdiği mücadele de uluslararası alanda ses getirdi.
1987’de devlet televizyonunda gazeteciliğe başladı; kısa bir süre sonra, bağımsız bir yapım şirketinin kuruluşunda yer aldı. 18 yıl boyunca, CNN için araştırmacı muhabir olarak çalıştı ve özellikle Güneydoğu Asya’daki terör olaylarıyla ilgili haberler hazırladı. Manila ve Jakarta’da CNN haber bürosu şefi olarak çalıştı. Filipinler’in önde gelen gazetecilerinden biri olarak dezenformasyona, yalan haberlere ve özgür basını susturmaya çalışanlara karşı verdiği mücadeleyle, ülke dışında da tanındı.
2012’de, üç kadın gazeteciyle birlikte, ülkenin yalnızca dijital mecrada yayın yapan en büyük haber sitesi olan, bünyesinde yaklaşık 100 gazetecinin çalıştığı Rappler’ı kurdu. 2015’te, cumhurbaşkanlığı seçim kampanyası sırasında söyleşi yaptığı Rodrigo Duterte’ye, 1980’lerde, Davao şehrinin belediye başkanıyken üç kişiyi öldürdüğünü itiraf ettirdi. Rappler’daki çalışma arkadaşlarıyla, Duterte’nin ‘uyuşturucuya karşı mücadele’sindeki yargısız infazları ve insan hakları ihlallerini ortaya çıkardı; 2016’da cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından faaliyete geçen ‘trol ordusu’nu araştırırken iktidarın baskılarıyla karşılaştı.
Vergi kaçırma, medyada yabancı mülkiyet kurallarını ihlal etmek gibi iddialarla, hakkında 10 kez tutuklama kararı çıkarıldı ve hapis istemiyle yargılandı. İlk sekiz tutuklamadan kefaletle serbest bırakıldı. 2019 yılının Şubat ayında ‘siber iftira’ suçundan tutuklanması, uluslararası kamuoyunca siyasi bir karar olarak değerlendirildi. Son olarak, geçen Ağustos ayında, Duterte hakkında yaptığı haberler nedeniyle açılan dava mahkeme tarafından reddedildi. Hakkındaki çeşitli davalar hâlen devim ediyor. Ülkenin önde gelen gazetecilerinden biri olarak, dezenformasyona, yalan haberlere ve bağımsız medyanın susturulması çabalarına karşı verdiği mücadele de uluslararası alanda ses getirdi.
Shahidul Alam, Time Magazine 2018 Yılın Kişisi ve National Geographic keşifçisi seçilen bir fotoğrafçı, yazar, insan hakları aktivistidir. Alam, Bangladeşli sanatçılara verilen en yüksek ulusal ödül olan Shilpakala Padak'ı aldı. Alam'ın son kitabı 'The Tide Will Turn', New York Times'ın '2020'nin En İyi Sanat Kitapları' listesinde yer aldı. Bir önceki kitabı ‘My Journey as a Witness’ (Bir Tanık Olarak Yolculuğum) John Morris of Life Dergisi tarafından “Bir fotoğrafçı tarafından yazılmış en önemli kitap” olarak tanımlandı. Uluslararası Af Örgütü, gazeteciliği nedeniyle hapse atılan ve işkence gören Alam'ı "Vicdan Tutsağı" olarak nitelendirdi.
Alam'ın uluslararası çapta yayınlanan çalışmaları, MOMA ve Tate Modern gibi önde gelen galerilerde sergilendi. Oxford, Cambridge, Harvard ve Stanford Üniversitelerinde konuşmalar yaptı. Alam, İngiltere'de Sunderland Üniversitesi'nde ve Avustralya'da RMIT'de profesörü olarak çalışmaktadır. Bangladeş'te yaşayan Alam, kurduğu kurumlarda; Drik Picture Library ve Pathshala Güney Asya Medya Enstitüsü'nde çalışıyor.
Alam'ın uluslararası çapta yayınlanan çalışmaları, MOMA ve Tate Modern gibi önde gelen galerilerde sergilendi. Oxford, Cambridge, Harvard ve Stanford Üniversitelerinde konuşmalar yaptı. Alam, İngiltere'de Sunderland Üniversitesi'nde ve Avustralya'da RMIT'de profesörü olarak çalışmaktadır. Bangladeş'te yaşayan Alam, kurduğu kurumlarda; Drik Picture Library ve Pathshala Güney Asya Medya Enstitüsü'nde çalışıyor.
Ishtar, Apartheid hükümetinin adaletsizliklerine direnmek için sanatlarını kullanan bir ailenin çocuğu olarak, Güney Afrika'da doğdu. Bu ortamda büyüdüğü için insan hakları savunuculuğu alanında feminist, aktivist şaşırtıcı olmadı.
Üniversitede Antropoloji alanında bir yüksek lisans derecesi aldı ve üniversite yılları boyunca, ataerkillikle mücadele etti. Kariyeri, cinsel şiddetten kurtulanlar için feminist savunuculuk kampanyasını koordine etmekten yeni kurulan bir aktivist kitapçıda devrimci sandviçler yapmaya ve Güney Afrika'daki seks işçilerinin insan haklarını savunmaya kadar uzanıyor.
Şu anda, Ishtar, küresel olarak bir dizi sosyal adalet kuruluşu, hareketi ve ağı ile işbirliği yapan ve stratejik insan hakları savunuculuğuna yönelik yaklaşımlarını güçlendirmeye destek sağlayan bir aktivisttir. 2020'de BBC'nin "2020'nin 100 Kadını" listesinde yer aldı. Gerçek tutkusu, yaratıcı aktivizmde ve fantezi ile gerçekliğin eridiği noktada, daha adil bir dünyanın nasıl görünebileceğini hayal etme ve canlandırma girişiminde, sanat ile aktivizmin deneysel olarak karıştırılmasında yatıyor.
Üniversitede Antropoloji alanında bir yüksek lisans derecesi aldı ve üniversite yılları boyunca, ataerkillikle mücadele etti. Kariyeri, cinsel şiddetten kurtulanlar için feminist savunuculuk kampanyasını koordine etmekten yeni kurulan bir aktivist kitapçıda devrimci sandviçler yapmaya ve Güney Afrika'daki seks işçilerinin insan haklarını savunmaya kadar uzanıyor.
Şu anda, Ishtar, küresel olarak bir dizi sosyal adalet kuruluşu, hareketi ve ağı ile işbirliği yapan ve stratejik insan hakları savunuculuğuna yönelik yaklaşımlarını güçlendirmeye destek sağlayan bir aktivisttir. 2020'de BBC'nin "2020'nin 100 Kadını" listesinde yer aldı. Gerçek tutkusu, yaratıcı aktivizmde ve fantezi ile gerçekliğin eridiği noktada, daha adil bir dünyanın nasıl görünebileceğini hayal etme ve canlandırma girişiminde, sanat ile aktivizmin deneysel olarak karıştırılmasında yatıyor.
Burhan Sönmez, yazar ve PEN International’ın başkanıdır. Romanları kırk iki dile çevrildi. Siyasi nedenlerle Britanya’ya gitmeden önce İstanbul’da avukat olarak çalıştı. Yazıları The Guardian, Der Spiegel ve La Repubblica gibi gazetelerde yayınlandı. William Blake’in Cennet ile Cehennemin Evliliği kitabını Türkçe’ye çevirdi. ODTÜ’de Edebiyat dersleri verdi. Vaclav Havel Kütüphane Ödülü, EBRD Edebiyat Ödülü ve Sedat Simavi Edebiyat Ödülü’nü aldı. İstanbul ve Cambridge’te yaşıyor.
1956 yılında İstanbul’da doğdu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. Aynı kurumda Uluslararası Hukuk asistanı ve öğretim üyesi olarak çalıştı. Halen, İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesidir ve kuruculuğunu üstlendiği İnsan Hakları Hukuku Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin müdürlüğünü sürdürüyor. Aynı kurumda, 2002-2019 yılları arsında Hukuk Fakültesi dekanlığı görevini yürüttü.
Tarhanlı, insan hakları aktivizmi, aktivizm ve çağdaş sanat, iş dünyası ve insan hakları, uluslararası insan hakları rejimi konularında yüksek lisans ve doktora dersleri veriyor. Yayımlanmış altı kitabı da bu konularla ilgilidir. Bu alanların yanı sıra, geçmişle yüzleşme, uluslararası çatışmalar ve onarıcı adalet alanlarında çalışıyor. Harvard Üniversitesi’nde müzakere alanında (Negotiation Project), Princeton Üniversitesi’nde uluslararası suçlar konulu projelerde çalıştı. 2001 yılında, BM Mülteciler Yüksek Komiseri (UNHCR) tarafından, Türkiye’de, mülteci hakları alanındaki çalışmaları nedeniyle Takdir Belgesi (Certificate of Appreciation) sunulmaya layık bulundu. İKSV bünyesinde başlatılan Sinema İnsan Hakları Ödülü’nün ilk uluslararası jüri üyelerinden oldu.
Yurttaşlar Derneği, Uluslararası Af Örgütü–Türkiye, TİHV, Tarih Vakfı ve diğer bazı sivil toplum örgütlerinin kurucularındandır ve İstanbul Barosu üyesidir.
Tarhanlı, insan hakları aktivizmi, aktivizm ve çağdaş sanat, iş dünyası ve insan hakları, uluslararası insan hakları rejimi konularında yüksek lisans ve doktora dersleri veriyor. Yayımlanmış altı kitabı da bu konularla ilgilidir. Bu alanların yanı sıra, geçmişle yüzleşme, uluslararası çatışmalar ve onarıcı adalet alanlarında çalışıyor. Harvard Üniversitesi’nde müzakere alanında (Negotiation Project), Princeton Üniversitesi’nde uluslararası suçlar konulu projelerde çalıştı. 2001 yılında, BM Mülteciler Yüksek Komiseri (UNHCR) tarafından, Türkiye’de, mülteci hakları alanındaki çalışmaları nedeniyle Takdir Belgesi (Certificate of Appreciation) sunulmaya layık bulundu. İKSV bünyesinde başlatılan Sinema İnsan Hakları Ödülü’nün ilk uluslararası jüri üyelerinden oldu.
Yurttaşlar Derneği, Uluslararası Af Örgütü–Türkiye, TİHV, Tarih Vakfı ve diğer bazı sivil toplum örgütlerinin kurucularındandır ve İstanbul Barosu üyesidir.
Nilgün Toker Kılınç, 1961’de Dinar’da doğdu. Lisans ve Yüksek Lisansını Ege Üniversitesi Felsefe Bölümü’nde, doktorasını Paris VIII-Saint Denis Üniversitesi’nde tamamladı. Siyasal felsefe alanında çalışmaları yayınlandı. Ege Üniversitesi Felsefe Bölümü’nde öğretim üyesi iken ‘Bu Suça Ortak Olmayacağız’ bildirisinin imzacılarından olması nedeniyle Şubat 2017’de ihraç edildi. İhracın ardından çalışmalarını TİHV-Akademi ve İzmir Dayanışma Akademisi bünyesinde ağırlıkla insan hakları alanında sürdürmektedir.
TİHV Kurucular Kurulu üyesi olarak “Türkiye İnsan Hakları Hareketi Konferansı” düzenleme kurulunda yer almakta ve halen TİHV yönetim Kurulu üyeliğini de sürdürmektedir. 2017’den beri Toplum ve Bilim Dergisi yayın yönetmenidir.
TİHV Kurucular Kurulu üyesi olarak “Türkiye İnsan Hakları Hareketi Konferansı” düzenleme kurulunda yer almakta ve halen TİHV yönetim Kurulu üyeliğini de sürdürmektedir. 2017’den beri Toplum ve Bilim Dergisi yayın yönetmenidir.
Nouneh Sarkissian, 1964 Yerevan’da doğdu. Yerevan Devlet Üniversitesi Filoloji Bölümü'nden mezun oldu. Daha sonra Birleşik Krallık’ta Open Üniversitesi’nde etkin yönetim kurslarına katıldı ve Chevening Üyesi olarak PRDU, Birleşik Krallık York Üniversitesi’nde çatışma önleme ve dönüşüm eğitimi aldı. Halen Yerevan’da Medya Girişimleri Merkezi'nin genel müdürü olarak çalışıyor.
Medya geliştirme alanında çalışan Sarkissian, gazeteci, yapımcı ve senarist olarak 25 yılı aşkın deneyime sahiptir. Mevcut işinde Sarkissian, çeşitli gazetecilik araçlarını kullanarak çok sayıda medya geliştirme ve iletişim projesi tasarlamış ve uygulamıştır; TV, radyo, belgesel ve multimedya prodüksiyonu; medya okuryazarlığı girişimleri; çatışma dönüşümünde medya ve farklı siyasi ve sosyal sorunlar ve medya araştırma projeleri hakkında farkındalık yaratma bunlardan bazılarıdır. Sarkissian ayrıca çok sayıda film festivalinde ve gazetecilik yarışmasında jüri üyeliği yaptı.
Medya geliştirme alanında çalışan Sarkissian, gazeteci, yapımcı ve senarist olarak 25 yılı aşkın deneyime sahiptir. Mevcut işinde Sarkissian, çeşitli gazetecilik araçlarını kullanarak çok sayıda medya geliştirme ve iletişim projesi tasarlamış ve uygulamıştır; TV, radyo, belgesel ve multimedya prodüksiyonu; medya okuryazarlığı girişimleri; çatışma dönüşümünde medya ve farklı siyasi ve sosyal sorunlar ve medya araştırma projeleri hakkında farkındalık yaratma bunlardan bazılarıdır. Sarkissian ayrıca çok sayıda film festivalinde ve gazetecilik yarışmasında jüri üyeliği yaptı.
Terry Tempest Williams, iklim adaleti, gezegen sağlığı, bilim, sanat ve beşerî bilimler üzerine zorlu sohbetleri bir araya getiren disiplinler arası bir kooperatif olan The Constellation Project'in direktörlüğünü yaptığı Harvard Divinity School'da bir yazardır.
Çevre edebiyatı klasiği 'Refuge - An Unnatural History of Family and Place' de dahil olmak üzere yaratıcı-kurgu-dışı yirmiden fazla kitabın ödüllü yazarıdır. En son kitapları arasında "The Hour of Land - A Personal Topography of America's National Parks" ve "Erosion - Essays of Undoing" yer alıyor. Sosyal adalet konuları da dahil olmak üzere lirik düzyazıdan gazeteciliğe ve anıya kadar metnin sınıflandırılmasını aşan yazıları dünya çapında yayınlandı. Tempest Williams, Guggenheim Edebiyat Bursu’nu aldı ve Yaratıcı Kurgu Dışı dalında Lannan Edebiyat Ödülü’ne layık görüldü.
Amerikan Sanat ve Edebiyat Akademisi üyesidir. Tempest Williams, kocası Brooke Williams ile Cambridge Massachusetts ve Utah Castle Valley'deki kırmızı kaya çölünde yaşıyor.
Çevre edebiyatı klasiği 'Refuge - An Unnatural History of Family and Place' de dahil olmak üzere yaratıcı-kurgu-dışı yirmiden fazla kitabın ödüllü yazarıdır. En son kitapları arasında "The Hour of Land - A Personal Topography of America's National Parks" ve "Erosion - Essays of Undoing" yer alıyor. Sosyal adalet konuları da dahil olmak üzere lirik düzyazıdan gazeteciliğe ve anıya kadar metnin sınıflandırılmasını aşan yazıları dünya çapında yayınlandı. Tempest Williams, Guggenheim Edebiyat Bursu’nu aldı ve Yaratıcı Kurgu Dışı dalında Lannan Edebiyat Ödülü’ne layık görüldü.
Amerikan Sanat ve Edebiyat Akademisi üyesidir. Tempest Williams, kocası Brooke Williams ile Cambridge Massachusetts ve Utah Castle Valley'deki kırmızı kaya çölünde yaşıyor.
Serra Yılmaz, İstanbul’da doğdu. Fransa’da psikoloji ve tiyatro eğitimi aldı. Dostlar Tiyatro Grubu’nun açtığı yarışmayı kazandıktan sonra ilk sahne deneyimini bu tiyatroda yaşadı. 1983 yılında Atıf Yılmaz’ın “Şekerpare” filmi ile sinemada rol almaya başladı. Atıf Yılmaz, Ömer Kavur, Zeki Ökten, Şerif Gören, Ümit Ünal ve Ferzan Özpetek gibi önemli yönetmenlerle çalıştı. 1997’de ilk tiyatro oyunu olan “Diğerlerinin Adı Ali”yi yönetti. Gerek tiyatro, gerek sinemadaki performanslarıyla pek çok ödül aldı. Sinema çalışmalarının yanı sıra İstanbul Şehir Tiyatroları’nda oyuncu, dramaturg ve sanat yönetmeni yardımcısı olarak 15 yıl çalıştı. 2005’te İtalya'da sinema ve TV projelerinin yanı sıra tiyatro yapmaya başladı. Halen hem Türkiye hem de farklı ülkelerde sinema ve tiyatro çalışmalarını sürdürmektedir.
Rakel Dink 1959’da Silopi’de doğdu. Ailesi, Ermeni Varto Aşireti’ndendir. 1968 yılında, Anadolu’da dağınık yaşayan Ermenileri bulmak ve çocukları eğitmek amacıyla yola çıkan İstanbul’lu bir grup Ermeni tarafından, köyünden 12 çocukla beraber, eğitim amacıyla İstanbul’a getirildi. İstanbul’da ilk geldikleri yer, Tuzla’daki Ermeni Çocuk Kampı’ydı. Orada tanıştığı Hrant Dink’le evlendi. Eşiyle birlikte, daha sonra ellerinden alınacak olan Tuzla Ermeni Çocuk Kampı’nda idareci oldu. 19 Ocak 2007’de eşi Hrant Dink gazetesi Agos’un önünde öldürüldü. Benzer acıların yaşanmaması için kurulan, demokrasi ve insan hakları için çalışan Hrant Dink Vakfı’nın başkanlığını yapıyor.