Uluslararası Vicdan Mekânları Koalisyonu Küresel Ağlar Program Koordinatörü Linda Norris, 22 Mayıs 2018 günü Hrant Dink Vakfı’nda “Beden Haritalamasına Giriş” başlıklı bir atölye yaptı. Bu atölyenin amacı katılımcıların Uluslararası Vicdan Mekânları Koalisyonu’nun Küresel Adalet, Hakikat ve Uzlaşma İnisiyatifi aracılığıyla, geçmişte yaşanmış çatışma ve zulüm ile baş edebilmeleri için hayatta kalanlara yardımcı olmak ve Sri Lanka, Gine ve Uganda gibi yerlerde uzlaşma kurmak amacıyla kullandığı araçlardan biri olan beden haritalama tekniği üzerine deneyim kazanmalarına olanak sağlamaktı.

Atölyeye, çalıştıkları alanlar barış ve yüzleşme süreçleri ile bu konulara dair eğitimden, kadına yönelik şiddete, LGBTİ+ bireylere psikolojik desteğe, mülteciler ve zorla göç ettirilmiş çocuklardan toplumsal hafıza ve travmaya kadar çeşitlilik gösteren farklı kurumalardan temsilciler ve bağımsız kişiler katıldı. Katılımcıların arasında sosyoloji, kültürel çalışmalar, psikoloji alanlarından öğrenciler, eğitimciler, sanatçılar ve sanat terapistleri, psikologlar, sivil toplum çalışanları vardı.

Normalde 5 gün süren beden haritalama atölyesinin kısaltılmış hali olan bu atölyenin sonunda katılımcılar beden haritalaması tekniğini kendi çalışma alanlarında nasıl uygulayabileceklerini öğrendiler. Atölyede Linda Norris bu tekniğin nerelerde ve nasıl bağlamlarda uygulandığını anlatı. Daha sonra beden haritalama tekniğini adım adım ve grup üyelerinin aktif katılımı ile uyguladı. Atölyenin merkezini çizim, hikâye anlatımı, deneyim ve duygu paylaşımı oluşturuyordu. Linda Norris farklı yerlerde yapmış olduğu beden haritalama atölyelerinden fotoğraflar gösterip, bu atölyelerde üretilen çıktıları anlattı. Atölyenin her adımında katılımcılar ve Linda Norris bu adımları kendi çalışma alanlarına bağlı olan farklı bağlamlarda ve hedef kitleler ile nasıl uygulayabileceklerine dair konuştu. Atölyenin sonunda Linda Norris katılımcıların bu atölyeyi kendi alanlarında uygularken karşılaşabilecekleri problemler ve bu problemlerin üstesinden nasıl gelebileceklerine dair sorularını cevapladı.

23 Mayıs 2018 tarihinde yapılan Zor tarihsel/güncel konularla etkileşim kurmak için yeni yöntemler: Savaşta Çocukluk Müzesi örneği adlı atölyede ise, zor tarihsel ve güncel konularla etkileşim kurmak için yeni yöntemlerden biri olarak Savaşta Çocukluk Müzesi örneği üzerinden anlatım ve çalışma yapıldı. Savaşta Çocukluk Müzesi direktörü Amina Krvavac, katılımcıların savaşta çocuk olmanın getirebileceği sonuç ve etkiler üzerine düşünmelerini sağlayacak bir grup çalışması ardından, müzenin şu anki fiziksel varlığına kavuşmadan önceki kuruluş sürecini ve çocukluğunu savaşta geçiren yetişkinlerden arşiv için anı ve eşya toplanması sürecini aktardı.

Savaşın hafızasına dair izleri, taraflardan bağımsız bir şekilde tüm savaş çocuklarının gözünden görmemizi sağlayan bu yaratıcı örnekte, kendi içinde bölünmeler yaşayan bir ülkede kimin haklı olduğundan bağımsız olarak tüm kesimleri müzeye dâhil etmenin getirdiği sorunlara değinildi. Müze direktörlüğü dışında çocuk hakları aktivisti olan Krvavac, savaşta büyüyen çocukların adaptasyon yeteneklerinin yüksek olduğunu müzeye bağışlanan nesne örnekleri üzerinden anlatırken, bu bağış sürecinin kimi zaman ağır anıları hafifletme, geçmiş ile uzlaşma sağlayabileceğine dair örnekler sundu.

Müzenin, 2018 yılında Avrupa Müze Ödülü’nü almasıyla birlikte gelecekte yapabilecekleri üzerine konuşuldu. Özellikle savaşın devam ettiği Suriye’den mülteci olarak başka ülkelere sığınan çocuklarla yapılan çalışmaların sayesinde müzenin sadece geçmişten gelen bir hafızayı günümüze taşımaktan öte, gelecek ve umut için de aktif rol alabilecek bir yere dönüşmesinden bahsedildi.