Hrant Dink Vakfı’nın yemek kültürüne odaklanan ‘Lezzetin Hafızası’ paneller ve atölyeler dizisinin ilk etkinliği, 8 Nisan 2017 günü ‘Bayram Sofraları’ paneli ve yumurta boyama atölyesi ile başladı.
1840’larda Everek’te öğretmenler küçük okullar ve kilise odalarında ders verirdi. 1864’e gelindiğinde okul binası yapma fikri ortaya çıkar ve bu binayı yapmak için Okulsever Cemiyeti 30 bin kuruş bağış toplar.
Tarih ve kültürel miras ekiplerinin birlikte yürüttüğü sözlü tarih atölyeleri devam ediyor. Hrant Dink Vakfı’nın sözlü tarih arşivi hem vakfın yayınlarına hem de farklı araştırmalarda kullanabilecek standartlara uygun olarak arşivlenecek.
Türkiye Kültür Varlıkları Haritası'da en çok yapının tespit edildiği ikinci il, 554 envanter ile İzmir'dir. 1853'te inşa edilen Surp Istepannos Ermeni Kilisesi, Ermeni mahallesini alevler içine alan 1922 İzmir Yangını'nda yıkılmaktan kurtulamadı.
Sözlü Tarih ve Kültürel Miras projelerinin 2017 döneminde, mülakatlara katılıp görüşmeleri takip edecek gönüllüler aramaktayız. Çalışmaya katkı sunacaklar, sözlü tarih metodolojisi ve yerel tarihe dair eğitimler alacaklar.
20. yüzyılın başlarında 20 bin nüfuslu Şebinkarahisar’da 8 bin Ermeni yaşamaktaydı. Türkiye Kültür Varlıkları Haritası'nda, Şebinkarahisar’a kayıtlı yedi okul, yedi kilise, iki manastır olmak üzere 16 yapı bulunmaktadır.
Hrant Dink Vakfı Kültürel Miras ekibi, 23 Kasım 2016’da gerçekleştirilen 7. IFEA Arkeoloji Buluşmaları’na, 'Hafıza Mekanlarının Yaratıcı Şekilde Yeniden Kullanımı' başlıklı sunumuyla katıldı.
'Hafıza Mekanlarının Yaratıcı Şekilde Yeniden Kullanımı' projesinin üçüncü ayağı Sivas'ta, 28 Eylül - 8 Ekim arasında Merkez, Zara, Gürün, Gemerek, Suşehri ve Divriği ilçelerinde saha çalışması yapıldı.
24 Eylül - 4 Ekim arasında Adana'ya düzenlenen gezide, şehrin merkezi ve ilçelerinde toplantılar yapıldı. Türkiye Kültür Varlıkları Haritası envanter çalışmalarını için 15 ilçesi bulunan Adana’nın 12 ilçesinde araştırma yapıldı.
Anadolu’nun Çok Kültürlü Mirasının Ortaya Çıkarılması ve Savunulması projesi ile bugün yürütülmekte olan proje arasındaki geçişi kolaylaştırmak için Kayseri başlangıç noktası olarak seçilmiştir.
Fethiye Çetin’in Anneannem adlı kitabında hikâyesini anlattığı, Elazığ Ekinözü köyü'nde bulunan ve tarihsel olarak Habab veya Hebap olarak bilinen çeşmenin restorasyon hikayesini izleyebilirsiniz.
İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı, Hrant Dink Vakfı ve HAYCAR Derneği'nin işbirliğiyle hayata geçirilen 'Batılılaşan İstanbul´un Ermeni Mimarları' sergisinin küratörlüğünü Mimar Hasan Kuruyazıcı yaptı.