Ermeni çalışmaları konusunda Türkiye’de tamamlanmış yüksek lisans ve doktora tezlerini tartışmaya açmayı ve araştırmacılar arasında diyaloğu pekiştirmeyi amaçlayan çalıştayların altıncısı “Modern Tiyatro: Mekan ve Kimlik Temsilleri”  başlığı altında gerçekleşti. Çalıştay’da, kültürel çoğulcu bir perspektifle tiyatroda mekân ve kimlik temsillerini tartışmaya açmak amacıyla tamamlanmış iki yüksek lisans tezi ve devam eden bir doktora tezi tartışmaya açıldı.

İlk olarak Fırat Güllü, Boğaziçi Üniversitesi İnkılap Tarihi Enstitütüsü’nde tamamladığı “Osmanlı İmparatorluğu’nda Kriz ve TiyatrOsmanlı'da modern tiyatroo: 19. Yüzyıl Sonu Osmanlı Sistem Krizinin Tiyatro Oyunlarında Temsil Edilişi” adlı yüksek lisans tezini sundu. Güllü, 19. yüzyılın sonunda kaleme alınmış iki tiyatro oyununa analitik bir okuma  yaptığı  tezinde,  Jurgen Habermasın “sistem krizi” teorisinden yararlanarak bu oyunlarda temsil edilen dünyayı “kriz” bağlamında ele aldı. Osmanlının yaşadığı sistem krizinin Osmanlı Ermeni toplumu üzerinde yarattığı yıkıcı etkinin tiyatro oyununa nasıl yansıdığını aktardı.

Tezi Şehir üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı öğretim üyesi Dr. Mehmet Fatih Uslu değerlendirdi. Uslu, bu tezde tiyatro metinlerinin okunmasını dönemin siyasi bağlamı eşliğinde, iç içe geçerek ele alınmasının sosyal bilimler açısından önemine değindi. Bu bağlamda metinlerde nelerin temsil edildiği ve edilmediği, metin konularının metnin yazıldığı dönemdeki sosyal ve iktisadî zemin arasındaki bağlantıları kurmaktakizorlukları belirtti. Bu anlamda, tezin bahsi geçen ilişkiselliği kurmaktaki başarısına işaret etti. Tezde ele alınan tiyatro metinlerinde, siyasî, iktisadî ve kimlik krizleri ile oluşturulan yeni önerinin veya müzakare halinin ifade edildiğini söyledi.

İkinci olarak Ayşan Sönmez “İmparatorluktan Ulus Devlete Osmanlı Ermeni Tiyatrosu” başlıklı devam eden doktora tezini sundu. Sönmez, Paris 8 Üniversitesi Jeopolitik Enstitüsünde’de yürüttüğü araştırma tezinde, Osmanlı Ermenilerinin batılı anlamda tiyatro yapma serüvenine bakarken jeopolitik bir eksende beş şehir ele almaktadır. Sönmez, tezinde incelenen şehirlerin Osmanlı Ermenilerinin Batılı anlamda tiyatroyu öğrendikleri ve eyledikleri Venedik ve Paris; Osmanlı Batı Ermenileri Sahnesi’nin merkezi olarak İstanbul; Doğu Ermenileri Sahnesi olarak Tiflis ve Yevgeni Vakhtangov ve Moskova Sanat Tiyatrosu bağlamında Moskova Ermeni Sahnesi olduğunu belirtti. Bu bağlamda çalıştay’da araştırmanın İstanbul, Venedik ve Tiflis başlıkları üzerinde duruldu. Sönmez, tezin teorik arkaplanını, batı tiyatrosunun dünyaya yayılması; milletler ve milliyetçilik; etki ve  ve temsil  bağlamında tiyatro sanatı; Osmanlı sistemi ve Osmanlı Ermenileri; Osmanlı geleneksel tiyatrosu ve Osmanlıda modern tiyatro; şehirler, şehirli olma, modernleşme ve tiyatro mekânı olarak şehirler açısından ele alarak bu şehirler arasındaki karşılaştırmalar ve aktarılan tiyatro mirasına değindi.

Tezi Türkiye Tiyatro Vakfı kurucu başkanı Esen Çamurdan değerlendirirken, tezde ele alınan dönem bağlamında Ermeni tiyatrosunun, doğduğu ve geliştiği beş şehir üzerinden jeopolitik açıdan incelenmesinin önemini vurguladı. Tiflis, İstanbul ve Venedik arasındaki tarihsel etkileşime dair araştırmacıya sorular yöneltti.

Son olarak Ezgi Yazıcı, ODTÜ Mimarlık tarihi bölümünde tamamladığı “19. Yüzyıl İstanbul’unda Tiyatro Yapıları: Mimari Tipolojilerde Çeviriye Bir Örnek” başlıklı yüksek lisans tezini sundu. Yazıcı tezinde, 19.yüzyıl İstanbul’undaki tiyatro yapılarının otantik bir mimari dile sahip olma ihtimali üzerine yaptığı analizi paylaştı. Bunu yaparken, formel bir analiz yerine, 19. yüzyıl İstanbul’unun kültürel panoramasına, politik ve ideolojik değişimlere, uluslararası ilişkilere, ekonomik darboğaza ve bunların Osmanlı başkentinde popüler bir eğlence haline gelen tiyatro ile olan ilişkilerine değindi.

Tezi Yeditepe Üniversitesi Tiyatro bölümü öğretim üyesi Prof.Dr. Fakiye Özsosyal değerlendirdi. Özsoysal değerlendirmesinde, tezin yapılandırılmasında araştırmacının, çeviribilim ve dilbilim kavramlarını kullanarak, farklı disiplinlerin bakış açısından yararlanarak, 19.yüzyılda İstanbul’daki tiyatro binalarını çeviri ve yorumlama kavramları üzerinden yeniden düşünmeye yönelik bir pratik sunduğunu belirtti. Bunu yaparken, dönemin modernleşme sürecini yaşama pratikleri içinde ele aldığını, sosyo-politik ve kültürel yapı ile gündelik yaşam gerçeğinin de mimarî yapının tarihiyle iç içe ve birbirini besleyen öğeler olarak ortaya çıktığını ve tiyatro sanatının değişen, dönüşen, farklılaşan yanlarının da görünür kılındığını belirttti. Bu anlamda tezde bilimsel nesnellik korunarak çok yönlü bir yaklaşım ve farklı bakış açıları sergilendiğine değindi.

Çalıştay kaydını aşağıdaki videodan izleyebilirsiniz.