Medyada Nefret Söyleminin İzlenmesi araştırmasının 2017 yılı Eylül-Ekim-Kasım-Aralık aylarını kapsayan dört aylık döneminde ulusal, etnik ve dini grupları hedef alan 1.580 köşe yazısı ve haber tespit edildi. 54 yayında, birden fazla gruba yönelik farklı kategorilerde nefret söylemi üretildiği için bu yazılar ele aldıkları grup/kategori sayısı kadar (birden fazla defa) incelenmiş oldu ve 1.634 yazıya ulaşıldı. İncelenen tüm yazılarda 48 farklı grup hakkında 1.982 adet nefret söylemi içeriği bulundu.

İnfografiğe ulaşmak için tıklayınız. Raporun tamamına ulaşmak için tıklayınız.

Aşağıdaki grafik, haftalara göre nefret söylemi sayısının dağılımını gösteriyor. Her haftanın bulgularından derlenen nefret söylemi örneklerine ve haklarında yazılmış analizlere ulaşmak için ilgili haftaya tıklayın:

4-10 Eylül 11-17 Eylül 18-24 Eylül 25 Eylül - 1 Ekim 2-8 Ekim 9-15 Ekim 16-22 Ekim 23-29 Ekim 30 Ekim - 5 Kasım 6-12 Kasım 13-19 Kasım 20-26 Kasım 27 Kasım - 3 Aralık 4-10 Aralık 11-17 Aralık 18-24 Aralık 25-31 Aralık

Eylül-Aralık 2017 döneminde, 

  • Yahudiler,
    • artan İsrail-Filistin çatışmalarını ve Mescid-i Aksa’da yaşanan gerginlikleri konu alan haberlerde bir toplum olarak şiddetle özdeşleştirildi ve düşmanlaştırıldı;
    • ABD’nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanımasının ardından ‘Müslümanlara yönelik bir tehdit’ olarak konumlandırıldı;
    • “İsrail devleti”, “İsrail” veya “İsrail Savunma Kuvvetleri” gibi kişi/kurumları ifade eden sözcüklerin kullanılması yerine Yahudi kimliğinin genelleme yapılarak kullanılmasıyla hedef gösterildi;
    • üretilen ‘komplo teorileri’nde ‘gizli’ güç olarak sunuldu ve ‘Türkiye’ye yönelik bir tehdit’ olarak gösterildi;
    • basında olumsuz atıflarla yer bulan birçok kişi ve kurumla ilişkilendirildi; Yahudi kimliği bir hakaret ifadesi olarak kullanıldı.

  • Budistler,
    • özellikle Eylül ayında, Myanmar’da Arakanlı Müslümanlara yönelik saldırıları ve etnik temizliği konu eden haberlerde bir toplum olarak şiddetle ilişkilendirildi ve düşmanlaştırıldı.

  • Suriyeli mülteciler,
    • sistematik olarak cinayet, hırsızlık, taciz gibi kriminal olaylarla anıldı;
    • Türkiye’nin demografik yapısına yönelik bir tehdit ve genel bir rahatsızlık ve ‘gerginlik’ kaynağı olarak etiketlendi;
    • güvenlik sorunları ve ‘terör’le özdeşleştirildi;
    • olumsuz ekonomik gidişatın ve işsizliğin sorumluları olarak gösterildi;
    • özellikle Suriyeli kadın mülteciler, aileye ve topluma yönelik bir tehdit olarak sunuldu.

  • Ermeniler,
    • Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki ihtilafa dair haber ve yorumlarda hedef gösterildi;
    • sistematik olarak düşmanlaştırılan grupların ve bireylerin arkasındaki güç olarak etiketlendi;
    • PKK ve ASALA ile beraber anıldı ve ‘terör’le özdeşleştirildi;
    • ‘Millî Mücadele’ anlatılarında bir toplum olarak şiddetle ilişkilendirildi ve ‘düşman’ olarak konumlandırıldı.

  • Hıristiyanlar,
    • yılbaşı ve Noel kutlamaları üzerinden hedef gösterildi;
    • ABD’nin Teksas eyaletinde bir kiliseye yapılan saldırının ardından ‘terör’le özdeşleştirildi;
    • ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıma kararının ardından ‘Müslümanlara yönelik bir tehdit’ olarak konumlandırıldı;
    • Türkiye'nin diplomatik krizler yaşadığı ABD’nin, Avrupa devletlerinin ve Avrupa Birliği’nin Hıristiyan kimliği üzerinden tanımlanmasıyla hedef gösterildi.

Nefret söylemi içerdiği tespit edilen haber ve köşe yazılarının tümüne ulaşmak için tıklayın:

Ulusal gazete içerikleri Yerel gazete içerikleri