Osmanlı döneminden günümüze kadar varlıklarını sürdüren cemaat vakıfları, gayrimüslim toplumların dinî, kültürel ve sosyal ihtiyaçlarını karşılamak için kurulan kilise, sinagog, okul ve hastanelerin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için büyük önem taşıyor. Devletin maddi destek vermediği bu vakıfların hayratlarının yegâne geçim kaynağı, sahip oldukları mülklerin akarlarıdır. Yıllardır yaşanan sorunlar, kaybedilen veya kullanılamayan mülkler sebebiyle, vakıfların tamamına yakını faaliyetlerini bütçe açığıyla sürdürüyor. Bu açıklar, azınlık topluluklarının kendi bünyeleri içinde toplamaya çalıştıkları bağışlarla kapatılıyor.

Ermeni toplumu, geçmişin acı deneyimleri ve bir kısmı halen devam eden ayrımcı politikaları nedeniyle, elinde kalanları da kaybetme korkusuyla, karşılaştığı sorunları dile getirmekten çekinir hale geldi ve gittikçe sessizleşti.

Hem Türkiye Ermenilerini, birer vatandaş olarak sorunlarını tartışmaya ve hak talebinde bulunmaya teşvik etmek, hem de konuyla ilgili yeterince bilgi sahibi olmayan Türkiye kamuoyunda bu konuda bir duyarlılık oluşturmak amacıyla Mart 2011-Aralık 2012 tarihleri arasında, Avrupa Birliği ve Açık Toplum Vakfı desteğiyle, Ermeni vakıflarının yaşadıkları mülkiyet sorununun boyutunu ortaya koymayı amaçlayan bir çalışma yürütüldü.

Araştırmanın başlangıç noktası Hrant Dink’in, Agos’un, Avukat Diran Bakar’ın ve Ermeni vakıflarının arşivleri oldu. İstanbul’da kurulmuş ve tüzel kişiliğini Cumhuriyet döneminde sürdürebilmiş olan Ermeni vakıfları ile iletişime geçip onlara araştırmamızı tanıtmak ve araştırmaya onların da katılımlarını sağlayabilmek, bu çalışmanın başlangıcından itibaren temel uğraşlarımızdan biri oldu. Arşivlerini bu çalışma için bize açan vakıfların tüm belgeleri, taşınmazlarla ilgili olsun olmasın dijital ortama aktarıldı ve sınıflandırıldı. Yaklaşık 77.000 belge dijital ortama aktarıldı.Başta, 2001 yılında İstanbul Ermeni Patrikliği bünyesinde kurulan Ortak Emlak Komisyonu’nun çalışmaları olmak üzere, önceki araştırmalardan, tarihi haritalar ve kitaplardan da yararlanarak, konu hakkında araştırma yapanların kullanabileceği bir veritabanı hazırlandı.

Çalışma kapsamında belirlenen Ermeni vakıf mülklerinin toplam sayısı 1.328’dir. Bunların yaklaşık olarak %6,5’ini vakıfların kaybettiği, konumu belirlenemeyen ya da şimdiki malikleri bilinmeyen mülkler oluşturmaktadır. Vakfı adına tapu tescili yapılabilen ya da vakfı tarafından satılan, yani herhangi bir mülkiyet sorunu ile karşılaşılmayan mülklerin oranı %44’tür. Çeşitli şekillerde el konan mülkler ise tüm mülklerin %50’sini oluşturmaktadır.

2003 yılında yürürlüğe giren 4771, 4772 ve 4773 sayılı yasalar, 2008 yılında yürürlüğe giren 5737 sayılı Vakıflar Kanunu’nun geçici 7. maddesi kapsamındaki başvurular ile ya da 27 Ağustos 2011 tarihli kanun hükmünde kararname kapsamında şu ana kadar vakıf adına tapu tescili kazandıkları taşınmazların oranı ise sadece %11’dir.

Elde edilen verilerle sorunu tarihsel ve hukuki yönleriyle ele alan, İstanbul’daki Ermeni vakıflarının el konan taşınmazlarının kapsamlı bir envanterini çıkaran, istatistiksel analizler sunan ve meselenin insani-sosyal boyutunu ortaya koyan, onlarca yıldır yaşanan hak gaspının resmini çizmeyi amaçlayan ‘2012 Beyannamesi: İstanbul Ermeni Vakıflarının El Konan Mülkleri’ başlıklı bir kitap yayınlandı. Kitap, 28 Kasım 2012’de İKSV’nin salonunda düzenlenen bir toplantı ile tanıtıldı. Konuyla ilgilenenler kitabı Hrant Dink Vakfı’ndan ücretsiz temin edebiliyor.

Çalışma kapsamında 31 Mart-1 Nisan, 19-20 Mayıs ve 6-7 Ağustos 2012 tarihlerinde azınlık vakıflarının mülkiyet sorunlarını tarihsel ve hukuki olarak ele alan, vakıf yöneticilerinin deneyimlerinin paylaşıldığı, Ermeni toplumunun ihtiyaçlarının konuşulduğu atölye çalışmaları düzenlendi. Atölye çalışmalarının ilkinde Kumkapı’ya ve ikincisinde Beyoğlu’na yapılan gezilerde mülkiyet sorunu yaşayan Ermeni vakıf mülkleri yerinde görüldü.

Kitapta yaşadıkları mülkiyet sorunları derinlemesine anlatılan Kalfayan Yetimhanesi, Bomonti İlköğretim Okulu, Ortaköy Andonyan Ermeni Katolik Manastırı ve mazbutaya alınan Kasımpaşa Surp Hagop Ermeni Kilisesi hakkında, İstanbul Hollanda Başkonsolosluğu’nun desteğiyle, kısa belgesel filmler çekildi ve çalışmanın www.istanbulermenivakiflari.org adresli internet sitesinde paylaşıldı. İnternet sitesinde bulunan interaktif İstanbul haritasında ‘vakıf adı’, ‘ilçe’ ve ‘taşınmazın cinsi’ gibi kriterlere göre aramalar yapılarak mülkiyet sorunu yaşayan vakıf taşınmazlarının konumlarını görmek mümkün oluyor.