Yazılı basında 7-13 Ağustos 2017 haftasında nefret söylemi üreten üreten dört haber seçildi. Suriyeliler, Budistler, Yunanlar ve Yahudilere yönelik nefret söylemi içeren bu örnekleri ve haklarında yazılmış analizleri aşağıda bulabilirsiniz.¹

1. İstiklal gazetesinin, "YAHUDİ MEZALİMİ" ve "Yahudî ismi nereden geliyor" başlıklarıyla hazırladığı tam sayfa yazıda, "Kendi ırkını üstün gören bir kavim hangi diye sorulsa hiç tereddütsüz verilen cevap Yahudiler olacaktır. Allah tarafından gönderilen ve kendilerini hidayete davet eden peygamberleri bile gözünü kırpmadan katleden Yahudiler, geçmişte atalarının yaptığı zulmü bugün de tornları devam ettiriyor. İstiklal Yahudi mezâlimi yani Yahudiler zulümleri dosyasını açıyor" sözleriyle ve yazı boyunca, tüm Yahudileri şiddet, zulüm ve katliamla ilişkilendiriyor. Gazete böylece, Yahudileri insandışılaştırarak Yahudi düşmanlığını körüklüyor.

2. Sözcü gazetesinin, ilk sayfada "Çan var, ezan yok" ve iç sayfada "İşgal edilen adalarımızda çan sesi var ama ezan yok" başlıklarıyla hazırladığı haberde, "Yunan, adalarımıza kilise dikiyor, kimse görmüyor" ve "Aydın'a bağlı olan Bulamaç Adası bize ait, Yunan kilise kondurdu" sözleriyle, tüm Yunanları zan altında bırakarak onları bir 'tehdit' olarak işaretliyor ve okuyucuyu kışkırtarak iki halk arasındaki düşmanlığı körüklüyor.

3. Milli Gazete'nin, "BU RAPORDA İNSANLIK YOK!" başlıklı haberinde, "Zor koşullarda hayatta kalma ve inancını yaşayabilme mücadelesi veren Arakanlı Müslümanlara yönelik sistematik Budist şiddeti ve tecavüzleri ayyuka çıksa da, dünyadan hiçbir tepki yükselmiyor, ve "MÜSLÜMANLARI SİSTEMATİK SOYKIRIMA TABİ TUTAN BUDİSTLER, BİNLERCE MÜSLÜMAN'I İNSANLIK DIŞI YÖNTEMLERLE KATLETTİ" sözleriyle, söz konusu katliam ve şiddet olayları tüm Budistlere mal ediliyor. Böylece, Budistler şiddetle ilişkilendirilerek Müslümanlara yönelik bir ‘tehdit unsuru’ olarak gösteriliyor ve düşmanlaştırılıyor.

4. Sözcü gazetesinin, "Suriyeliler hesaba, tabanca ve bıçakla itiraz etti: 2 ölü" başlıklı haberinde, haberin başlığında, içeriğinde ve "POLİS, SURİYELİ'Yİ ARIYOR" alt başlığında, zanlının ulusal kimliğine defalarca kez vurgu yapılıyor. Böylece, Suriyeliler suçla ilişkilendiriliyor ve toplumda Suriyelilere yönelik mevcut önyargılar körükleniyor.

^{1. Nefret söylemi odaklı sistematik medya izleme çalışması kapsamında, tüm ulusal gazeteler ve sayısı 500’ü bulan yerel gazete önceden belirlenen anahtar kelimeler üzerinden (ör. hain, dönme, mülteci, Hıristiyan, Yahudi, bölücü vs.) medya takip merkezi aracılığıyla taranıyor. Bu anahtar kelimeleri içeren haber ve köşe yazıları günlük olarak okunuyor (gazetelerin hafta sonu baskıları hariç) ve nefret söylemi içeren yazılar tespit ediliyor. Esas olarak ulusal, etnik ve dini kimlik temelli nefret söylemine odaklanılırken cinsiyetçi ve homofobik/transfobik söylemler de tarama kapsamına alınıyor.}