Moderatörlüğünü Prof. Dr. Yasemin İnceoğlu’nun üstlendiği “Sosyal Medya ve Nefret Söylemi: Ayrımcılık algoritmalarla nasıl yayılıyor?” başlıklı çevrimiçi konuşma, Susan Benesch’in (Dangerous Speech Project) katılımıyla 15 Aralık 2021’de yapıldı.

Çevrimiçi konuşma, Prof. Dr. Yasemin İnceoğlu’nun konuşmanın çerçevesini çizmesi ile başladı. İnceoğlu, kısaca, sosyal medya platformlarında yayılan nefret söylemi ve ayrımcılığın güncel durumundan, nefret söylemi ile mücadele ederken ifade özgürlüğünün korunmasının öneminden, sosyal medya platformlarında kullanılan algoritmaların yanlı olma riskinden bahsetti.

Dangerous Speech Project kurucu direktörü Susan Benesch, konuşmasına nefret söyleminin net ve herkes tarafından kabul edilen bir tanımının olmadığından bahsederek başladı. Benesch, nefret söyleminin sosyal medya platformlarında hızla yayılmaya başlamasıyla birlikte sosyal medya şirketlerinin bu sorunla yeni yeni mücadele etmeye başladıklarını belirtti. Nefret söylemini daha iyi anlamak için bu söylemleri kimlerin ürettiğine de bakılması gerektiğini belirten Benesch , ideolojik sebeplerle ya da ekonomik kazanç nedeniyle nefret söylemi içeriğini üreten ve bunu yaygınlaştıran profesyonel grupların olduğundan bahsetti. Benesch, nefret söylemi barındıran içeriklerin aynı zamanda yanlış bilgi içerdiğinin üstünde durdu ve nefret söylemi içeriğini yayan grupların aynı zamanda yanlış bilgiyi de yaydığını belirtti.

Susan Benesch konuşmasına, sosyal medyada dolaşımda olan nefret söyleminin üretimine yönelik benzerliklerin ve örüntülerin olduğundan bahsederek devam etti. Dezavantajlı ve savunmasız grupların nefret söylemine daha çok maruz kaldığını belirten Benesch, bir kişinin birden fazla kimliğin özelliklerini barındırmasının (örneğin, gazetecilerin ve kadınların hedef alınan gruplar olması ve kadın bir gazetecinin kimliğiyle ilgili bütün özelliklerden dolayı daha fazla nefret söylemine maruz kalması) o kişiyi nefret söyleminin hedefi haline getirdiğinden bahsetti.

Facebook, Twitter, Instagram gibi sosyal medya platformlarının nefret söylemi ve yalan haberlerle mücadele etmek için geliştirdikleri politikalar hakkında konuşmasına devam eden Benesch, nefret söylemi ve yalan haber barındıran içeriklerin sosyal medya platformlarından silinmesi ya da gönderilerin yayınlanmadan önce kaldırılması gibi uygulamaların ifade özgürlüğünü tehlikeye atmadan uygulanması gerektiğinin üstünde durdu.

Nefret söylemini yapay zeka ile tespit ederken, geliştirilen algoritmaların tarafsız olmasının zor olduğuna değinen konuşmacı, nefret söylemi ile mücadele ederken gözetilmesi gereken en önemli noktanın ifade özgürlüğünün korunması olduğunu bir kez daha vurguladı. Benesch konuşmasını, sivil toplumun bu sorunla mücadelede aktif bir rol almasının önemli olduğunu belirterek tamamladı.

Çevrimiçi konuşmanın videosu