Yazılı basında 27 Nisan - 3 Mayıs 2020 tarihleri arasından, gündemle ilişkili şekilde nefret söylemi içeren haber ve köşe yazıları seçildi ve eleştirel söylem analizi yöntemiyle incelendi.¹

1.  Diriliş Postası’nın manşetten verdiği “Mesele Ali Erbaş değil hâlâ anlamadın mı?” başlıklı haberinde “Hemen her fırsatta İslam'a, Hz. Peygamber'e (sas), Müslümanlar'a saldıran sapkın zihniyet yine harekete geçti. Geçen yıllarda ‘Şortlu kadına saldırı ve Ramazan'da yemek yiyene saldırı’ haberleriyle Islami değerlere hakaret eden din düşmanları bu yıl level atlayarak LGBT lobisini sahaya sürdü.” ve “Sapkınlığı topluma dayatma çabası” başlığının spotunda yer alan “Yeni tip korona virüsün gündemi kilitlediği şu günlerde, eşcinselliği Müslüman Anadolu insanına dayatmaya çalışan birtakım gizli ajandaya hizmet eden odaklar boş durmuyor. Özellikle genç nüfusu etkisi altına almaya çalışan gruplar, sosyal medya da her gün zehir saçıyor. Zorbaların yeni hedefi, cuma hutbesinde İslam'ın mutlak emir ve yasaklarını dile getiren Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş oldu” ifadelerinde LGBTİ bireyler, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliklerinden dolayı sıklıkla ‘sapkın’ olarak kodlanıyor. Böylece topluma ve sağlığa yönelik bir tehlike olarak işaretlenen LGBTİ bireylere yönelik mevcut ayrımcılık körükleniyor.

2.  Hilâl Kaplan, “AMAÇ AİLEYİ ORTADAN KALDIRMAK” başlıklı yazısında, “KUTSAL DEĞERLERE SALDIRAN, AİLE YAPISINI HEDEF ALAN EŞCİNSEL HAREKETİN İÇ YÜZÜ”, “SABAH, eşcinsel hareketin toplumun bütün kutsal değerlerine saldıran siyasi bir kimliğe nasıl büründüğünü, özellikle gençler ve aile kurumu açısından nasıl bir tehdit haline dönüştüğünü tüm yönleriyle ortaya koyuyor” ve “Kendilerine yönelen her eleştiriyi azılı bir saldırganlıkla bastıran ve toplumu ‘ya bizdensin, ya ondan’ ikiliğine hapseden eşcinsel hareket, bunu da İslâm düşmanlığı eşliğinde yapıyor. Bireyler ve kurumlar baskı altına alınıyor” ifadeleriyle LGBTİ kimlikler topluma yönelik bir ‘tehdit’ olarak işaretliyor ve LGBTİ aktivizminin ayrımcılığa karşı olan mücadelesini itibarsızlaştırıyor ve hedef gösteriyor.

3.  Yeni Akit Gazetesi’nin manşetten verdiği, “Sapkın dernekler KAPATILSIN!” başlıklı haberinde, “Türkiye'deki özgürlük ortamını sabote eden lgbti eşcinsel sapkınlara karşı Avrupa Birliği ülkeleri ve Rusya gibi devletlerde sert tedbirler alınmaya başlandı. Konu ile ilgili Akit'e konuşan uzmanlar, Türkiye'de de lgbti tehlikesine karşı sert önlemler almanın zamanının gelip geçtiğini belirtiyor” ifadesiyle LGBTİ bireyleri, topluma yönelik bir ‘tehlike’ olarak kodluyor ve hedef gösteriyor. “Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'm Ramazan'ın ilk cuması irad ettiği hutbe üzerinden Müslümanlara ve İslam'a ağızlarından salyalar akıtarak saldıran homoların yeryüzünün en aşağılık varlıkları olduğu bir kez daha tescillendi. Müslümanların en kutsal zaman dilimi olan Ramazan-ı Şerif ayından sözde onur yürüyüşü düzenleyen lgbti'li sapkınlar, Allah'ın emir ve yasaklarına da dil uzatmaya başladı. Hukukçular ve Aile Dernekleri, sapkınların merkez üssü konumundaki derneklerin ve diğer uzantılarının ivedilikle kapanması gerektiğini kaydetti” ifadeleriyle LGBTİ bireylere ‘sapkın’, ‘aşağılık varlıklar’ gibi ithamlarla hakaret ediliyor ve onlara yönelik nefreti körüklüyor. Haber böylece, LGBTİ’lere yönelik ayrımcılığın ve önyargıların normalleşmesine ve yaygınlaşmasına neden oluyor.

^{1. Nefret söylemi odaklı sistematik medya izleme çalışması kapsamında, tüm ulusal gazeteler ve sayısı 500’ü bulan yerel gazete önceden belirlenen anahtar kelimeler üzerinden (ör. hain, dönme, mülteci, Hıristiyan, Yahudi, bölücü vs.) medya takip merkezi aracılığıyla taranıyor. Bu anahtar kelimeleri içeren haber ve köşe yazıları günlük olarak okunuyor (gazetelerin hafta sonu baskıları hariç) ve nefret söylemi içeren yazılar tespit ediliyor. Esas olarak ulusal, etnik ve dini kimlik temelli nefret söylemine odaklanılırken cinsiyetçi ve homofobik/transfobik söylemler de tarama kapsamına alınıyor.}