Yazılı basında 16 - 22 Mart 2020 tarihleri arasından, gündemle ilişkili şekilde nefret söylemi içeren haber ve köşe yazıları seçildi ve eleştirel söylem analizi yöntemiyle incelendi. .

1.   Sabhattin Yaşar'ın koronavirüs üzerine yazdığı "Kader söylese, iktidar-ı beşer konuşmaz" başlıklı köşe yazısında geçen ‘’Taharet nedir bilmeyen Batı’lı şimdilerde el yıkama kuyruğuna giriyor’’ denilerek Batılı olarak tanımlanan toplumlara karşı hijyen standartları üzerinden küçümseyici bir tavır takınılıyor.

2. Milat gazetesindeki Yunanistan güvenlik güçlerinin göçmenlere karşı uyguladığı şiddetin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşınmasına dair haberin başlığında şiddet uygulamaları için ‘’Yunan işkencesi’’ ifadesi kullanılarak Yunan kimliği şiddetle özdeşleştirilyor.

3. Yeni Asya gazetesindeki Osman Zengin imzalı, Çanakkale Savaşı’na dair köşe yazısında kullanılan ‘’Çünkü; dünyadaki bütün karışıklıkların müsebbibi olan; Yahudi, İngiliz ve Rus hainleri,gerek içeriden, gerek dışarıdan gayret ederek, Osmanlı’yı aciz duruma düşürmüş ve onun kalbi olan İstanbul’u yeniden almak üzere yola çıkmışlardır.’’ ve ‘’Hele bir de, şehidlik ve gavurların mezarlıklarını gezerken dikkatimizi çeken enteresan birşey var ki, şaşırıp kalmıştım. Fransız mezarlarının üstünde hep haç varken, bazılarında kırık haç ve dikkat edip okuyoruz. İsmi ‘’Ali’’. Meğer Fransız, İngiliz, İtalyan keferesi sömürdüğü Müslüman memleketlerden ‘’kafirle, düşmanla savaşmaya gidiyoruz’’ deyip kandırdığı ve bir kısmının savaş esnasında, Osmanlı cephesinden okunan ezanla akıllarının durup, keferenin şeytanlığını sonradan anlayarak, ya Osmanlı cephesine kaçan ya da kaçarken öldürülen Afrikalı Müslümanların mezarı imiş.’’ şeklindeki ifadelerle, Yahudi, İngiliz, Rus, Fransız ve İtalyan kimlikleri; ‘’hain’’, ‘’dünyadaki bütün karışıklıkların müsebbibi’’, ‘’gavur’’, ‘’kafir’’, ‘’şeytani’’ gibi ırkçı, aşağılayıcı, düşmanca ya da ötekileştirici sıfatlarla anılıp özdeşleştiriliyor.

4. Yazının başlığında Covid19 için ‘’Çin virüsü’’ ifadesi kullanılıyor ve giriş kısmında da Donald Trump’ın yaptığı bu tanımın haklılığından bahsediliyor. Pandeminin sorumluluğu Çinlilere atfediliyor, kimliğe yönelik önyargı ve ayrımcılık pekiştiriliyor.

5. Polisin üzerini arayıp 99 adet uyuşturucu hap yakaladığı bir kişiye dair yapılan haberde ‘’SURİYELİ ŞAHSIN ÜSTÜNDEN 99 ADET UYUŞTURUCU HAP ÇIKTI’’ şeklindeki başlıkta da görüldüğü üzere şahın Suriye kökenli olduğu özellikle, defalarca vurgulanıyor ve suç ile kimlik arasında bir bağ kurulmuş oluyor.

^{1. Nefret söylemi odaklı sistematik medya izleme çalışması kapsamında, tüm ulusal gazeteler ve sayısı 500’ü bulan yerel gazete önceden belirlenen anahtar kelimeler üzerinden (ör. hain, dönme, mülteci, Hıristiyan, Yahudi, bölücü vs.) medya takip merkezi aracılığıyla taranıyor. Bu anahtar kelimeleri içeren haber ve köşe yazıları günlük olarak okunuyor (gazetelerin hafta sonu baskıları hariç) ve nefret söylemi içeren yazılar tespit ediliyor. Esas olarak ulusal, etnik ve dini kimlik temelli nefret söylemine odaklanılırken cinsiyetçi ve homofobik/transfobik söylemler de tarama kapsamına alınıyor.}