Yazılı basında 24-30 Haziran 2019 haftasında nefret söylemi üreten üç haber seçildi. Yunanlar, Rumlar ve Suriyelilere yönelik nefret söylemi içeren bu örnekleri ve haklarında yazılmış analizleri aşağıda bulabilirsiniz.1

 


1.

Sözcü, 27 Haziran 2019
Yılmaz Özdil, Fatih başlıklı köşe yazısında, “Bir apartmana Suriyeli aile girdiyse, o apartmanın komple olması en fazla iki yıl sürüyor. Sistemik şekilde, apartman apartman, sokak sokak, mahalle mahalle kuşatılıyor, işgal ediliyor!” ve “(...)Suriyelilerin suç işleme özgürlüğü var. Ticaret yapıyorlarsa, vergi yok, denetim yok, ceza yok” ifadeleriyle Suriyelilere yönelik önyargıları güçlendiriyor ve Suriyeli kimliğine yönelik olumsuz algıyı pekiştiriyor.

2.

Milli Gazete, 24 Haziran 2019

Milli Gazete, “RUMLARDAN TÜRKLERE LİNÇ GİRİŞİMİ” başlıklı haberinde, Güney Kıbrıs'ta Kapalı Maraş’ın açılması için eylem yapıldığı sırada eylemde bulunan bir grup insanın Türklere linç girişiminde bulunduğu iddiasına yer veriyor.İddiada yaşananları “RUMLARDAN TÜRKLERE LİNÇ GİRİŞİMİ” başlığa taşıyan gazete Rum kimliğine dair olumsuz yargıları pekiştirirken, kimliğe yönelik düşmanlık algısını güçlendiriyor.


3.

Kayseri Olay Gazetesi, 24 Haziran 2019

Ahmet Zorlu, YENİDEN başlıklı köşe yazısında 1919 yılından başlayarak Türkiye’nin yaşadığı siyasi olaylardan değişimleri aktardıktan sonra 100 yıl sonrasını o yıllarla karşılaştırıyor. “Kıçı kırık Yunan bile bize efelenmeye başladı ise, bu ordunun bu hale getirilmesindendir efendiler, hala anlamıyor musunuz?” ifadeleriyle tüm Yunan kimliğine hakaret ederek mevcut düşmanlık algısını pekiştiriyor. 


1. Nefret söylemi odaklı sistematik medya izleme çalışması kapsamında, tüm ulusal gazeteler ve sayısı 500’ü bulan yerel gazete önceden belirlenen anahtar kelimeler üzerinden (ör. hain, dönme, mülteci, Hıristiyan, Yahudi, bölücü vs.) medya takip merkezi aracılığıyla taranıyor. Bu anahtar kelimeleri içeren haber ve köşe yazıları günlük olarak okunuyor (gazetelerin hafta sonu baskıları hariç) ve nefret söylemi içeren yazılar tespit ediliyor. Esas olarak ulusal, etnik ve dini kimlik temelli nefret söylemine odaklanılırken cinsiyetçi ve homofobik/transfobik söylemler de tarama kapsamına alınıyor.