Hrant Dink Vakfı’nın 2009 yılından başlayarak gelenekselleştireceği Uluslararası Hrant Dink Ödülü, 15 Eylül Salı 2009 akşamı, İstanbul Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda gerçekleştirilen bir törenle verildi.

Sunuculuğunu Banu Güven’in yaptığı törende açılış konuşmasını, ödül komitesi adına, komite başkanı Ali Bayramoğlu yaptı. Bayramoğlu Vakfın neden böyle bir ödül verdiğini anlattı ve “ayrımcılıktan, ırkçılıktan, şiddetten arınmış, daha özgür ve adil bir dünya için çalışan, bu idealler uğruna bireysel risk alan, ezber bozan, barışın dilini kullanan, bunları yaparken, insanlara mücadeleye devam etme yolunda ilham ve umut veren insanlara bu ödülü vereceğiz”  dedi.

Hrant Dink Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Rakel Dink ise konuşmasına “Çutağımla ben doğumgünü kutlayan çocuklardan olamadık, ilk mumunu 40 yaşında üflemişti” diye başladı ve Hrant Dink Vakfı’nın kuruluş sürecinden söz etti. Dink “Çutağım bugün 55 yaşına basacaktı, 32 ay önce yaşama hakkı gasp edildi” dedi ve sözlerine şöyle devam etti “Kardeşleri, yeğenleri, çocukları, torunları ve ben ailece karar verdik, 'vakıf açacağız' diye. Vakıf olarak, doğum günü niyetine, onun yaşamını, verdiği mücadeleyi kutlamak, benzer mücadeleler veren ve söylenmesi gerekenleri her şeye rağmen cesaretle söyleyebilen kimselere teşekkür etmek için 15 Eylüller'de bir ödül vermek istedik. Dünyanın her yerinde acıların, adaletsizliklerin yaşandığını ve başkalarının da bedeller ödediğini biliyoruz. Bu ödülle onların emeğine, döktükleri tere el vermek, omuz vermek istedik. Ödül alacak dostlarımızın sevinci bizim heyecanımıza heyecan kattı. Bugün ödülü alanlar Hrant'a, Hrant da onlara ödüldür.” Rakel Dink konuşmasını “İyi ki doğdun çutağım” diyerek sonlandırdı.

Rakel Dink’in konuşmasından sonra Ümit Kıvanç’ın hazırladığı filmler eşliğinde ödül kazananlar açıklandı. 2009 Uluslararası Hrant Dink Ödülü sahibi gazeteci Alper Görmüş konuşmasında ,“Ben 35 yaşına kadar korkusuz yaşadım, sonra bir kızım oldu ve 22 yıldan beri kızıma bir şey olur mu korkusuyla yaşıyorum. Ödülü aldığımı öğrendiğimden beri bir korku daha eklendi sırtıma. Bir gün ‘bu adam da Hrant Dink ödünülünü almamış mıydı?’ sorusunu haklı kılacak bir halt etme korkusu...” dedi. Görmüş sözlerini şöyle tamamladı: “Sevgili kardeşim Hrant Dink, seni en yakından tanıyan insanlar, senin doğum gününde bana bir hediye verdiler. Diyorlar ki, sana bu hediyeyi Hrant Dink'in ideallerini izlediğin, bu uğurda risk aldığın için veriyoruz... Kardeşim, bu hediyeyi senin de münasip bulduğunu duymayı, bilsen ne kadar çok isterdim...”

 

2009 Uluslararası Hrant Dink Ödülü’nün diğer sahibi Amira Hass ise “Keşke bu acı olay yaşanmasaydı da biz de bu ödülü almasaydık” diye başladığı konuşmasında “Sizlere teşekkür etmek benim için hiç de kolay değil. Kızgın ve öfkeliyim” dedi ve “İsrail'de Türkiye'deki gibi bir 301. madde yok, eleştiri ve röportaj yapma özgürlüğü var, ama ‘hiçe sayılmak’ gibi bir tehlike de var” diye konuştu. Hass sözlerine şöyle devam etti; “Daha geçen hafta bir Filistinli baba ve oğlun öldürülmesiyle ilgili bir makale yazdım. Bizim karşı karşıya kaldığımız tehlike baskı değil, hiçe sayılmak. Bunu bir ego sorunu olarak algılamayın. Biz, daha büyük bir felaketi önlemek için, İsrail insanının bizi okumasını istiyoruz.”

Ödül törenine Kardeş Türküler ve Arto Tunçboyacıyan şarkılarıyla, Zeynep Tanbay da dansıyla katıldı. Ödül heykelciğini heykel sanatçısı Erdağ Aksel, Hrant Dink’in 2005’te Osmanlı Ermenileri konferansındaki konuşması “Su Çatlağını Buldu”dan hareketle hazırladı. Ödül logosunu ve gecenin tasarımını ise Bülent Erkmen gerçekleştirdi. Gecenin sahne organizasyonu BGST tarafından yapıldı. MAS Matbaası ve Aktif İleti de geceye destek verdiler.

Uluslararası Hrant Dink Ödülü, Hrant Dink Vakfı öncülüğünde geniş bir gönüllü grubunun katılımıyla gerçekleştirildi. Hrant Dink Vakfı olarak bütün dostlarımıza teşekkür ediyoruz.