2009 yılından beri devam eden Medyada Nefret Söyleminin İzlenmesi Projesini bir adım öteye taşımak ve kavramsal tartışma, eğitim, medya, hukuk ve siyaset alanlarında çalışmalar yürütmek amacıyla ASULİS Dil Diyalog Demokrasi Laboratuvarını kurduk.  Asulis  kapsamında, söylem çalışmaları alanında öncü, yenilikçi ve interdisipliner bir yapı olma amacıyla, ayrımcılıkla ve ayrımcı söylemlerle çeşitli bağlamlarda mücadele ediyor ve insan hakları, demokratikleşme, eşitlik ve çoğulculuğa hizmet eden bir alan kuruyoruz.

2009’dan bu yana ifade özgürlüğü ile nefret söylemi, suç ile söylem arasındaki ilişki ve nefret söylemiyle mücadele etme yöntemleri üzerine düşünüyor, çalışıyor ve üretiyoruz. 2019 yılında Avrupa Birliği'nin finansal desteğiyle yürütmeye başladığımız ‘Ayrımcılıkla Mücadele ve Bir Arada Yaşam için Sivil Toplumu Güçlendirme Projesi’ ayrımcılıkla mücadele eden sivil toplum aktörlerinin desteklemeyi ve güçlendirmeyi amaçlıyor. Bir arada yaşamı tehdit eden ayrımcı söylemlere ve nefret söylemine karşı çoğulcu ve kapsayıcı, hak odaklı yeni bir dilin üretimine katkıda bulunmak için, 1987’den bu yana ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü alanında önemli çalışmalar yürüten ARTICLE 19 adlı uluslararası insan hakları örgütünün ürettiği ‘Tüm Yönleri ile Nefret Söylemi’ kılavuzunu Türkçeye ve Türkiye bağlamına, Hrant Dink Vakfı’nın değerleri çerçevesinde uyarladık. 

Bu kılavuz, ifade özgürlüğü ve eşitlik haklarını korurken 'nefret söylemini' tanımlama, tespit etme ve nefret söylemi ile nasıl etkili bir şekilde mücadele edilebileceği konusunda bir kaynak oluşturmayı amaçlıyor. 

Bu nedenle, kılavuz iki temel soruyu ele alıyor:

1. Kısıtlanması gerekebilecek ‘nefret söylemi’ nasıl belirlenir ve ifade özgürlüğünün koruması altındaki ifadelerden nasıl ayırt edilir?
2. Devletler ve diğer aktörler, ‘nefret söylemi’ne karşı koymak için ne gibi pozitif politika tedbirleri alabilir?

Kılavuz,  iki temel bölüme ayrılarak yapılandırıldı:

İlk olarak, ‘nefret söylemi’nin uluslararası insan hakları hukuku kapsamında tek bir tanıma sahip olmayıp, daha ziyade geniş bir ifade yelpazesini kapsayan geniş bir kavram olduğunu ana hatlarıyla belirtiyoruz. Kılavuz, devletlerin uluslararası insan hakları hukuku kapsamındaki yükümlülükleri ışığında, farklı ‘nefret söylemi’ biçimlerinin ağırlıklarına göre belirlenmesi ve ayırt edilmesine yönelik bir tipoloji getiriyor. (I. Bölüm) 

İkinci olarak, devlet ve devlet dışı aktörlerin, bir yandan ifade özgürlüğü ve eşitliğe fırsat veren ve ‘nefret söylemi’nin altında yatan nedenlerin üzerine eğilen bir ortam yaratırken diğer yandan da buna karşı koyma fırsatlarını en üst düzeye çıkarmak için ne gibi bir siyaset geliştirebilecekleri konusunda rehberlik sunuyor. (II. Bölüm)

Kılavuzu incelemek için tıklayınız. 


Bu proje Avrupa Birliği tarafından desteklenmektedir.