Proje koordinatörü Nayat Karaköse, Arjantin ve Şili’deki hafıza mekânları ve müzeler üzerinden geçmişle yüzleşme deneyimlerini yerinde gözlemlemek, uzmanlarla bire bir görüşmeler yapmak, darbe ve diktatörlük rejimleri nedeniyle birçok insan hakları ihlalinin meydana geldiği Arjantin ve Şili’deki hafızalaştırma çalışmaları hakkında bilgi edinmek amacıyla Buenos Aires ve Santiago’da bulunan hafıza mekânlarını ve müzeleri ziyaret edip uzmanlarla görüşmeler yaptı. 5 Aralık’ta Buenos Aires’de başlayan çalışma ziyareti, Buenos Aires’de bulunan Parque de la Memoria, Espacio Memoria y Derechos Humanos ex Esma (Hafıza ve İnsan Hakları Sahası, Eski Askeri Havacılık Okulu), Olimpo, Orletti gibi gizli tutuklama ve işkence merkezleri olan ve sonradan hafıza mekânına dönüştürülen yerler ziyaret edilip uzmanlarla görüşmeler yapıldı. Geçmişte gizli tutuklama ve işkence merkezi olarak faaliyet gösteren Olimpo ve Orletti’de bu mekânların karanlık tarihi ve yaşanan hak ihlalleri konusunda bilgi alınıp mekânın hemen hemen aynen korunması üzerinden gerçekleştirilen hafızalaştırma çalışmaları ve öğrencilere yönelik eğitim programları hakkında deneyimlerden yararlanıldı. Plata de Rio’nun kıyısında kurulan ‘Parque de la Memoria’ (Hatırlama Parkı) ziyareti, kamusal alanda yer alan ve sanatla da beslenen hafızalaştırma çalışması açısından ilham verici oldu.
Annesi ile birlikte kaybedilen ve büyük bir ihtimalle nehre atılarak öldürülen 14 yaşındaki Pablo Miguez’e adanmış olan Rio de la Plata nehrinin ortasındaki heykel, parkın sahil şeridi boyunca yer alan ve darbe döneminde yaşanan hak ihlallerini anlatan, trafik tabelalarının bir benzeri olarak tasarlanan ‘bellek tabelaları’ ve sanatçı Nicolás Guagnini’nin zorla kaybedilen babasına ithaf ettiği ve 25 prismadan oluşan ve ziyaretçinin bakış açısına göre babasının portesinin görünüp kaybolduğu eser kamusal alanda, erişilebilir ve görünür kılınan hafızalaştırma çalışmaları açısından çarpıcı örnekler teşkil etmekte. Geçmişte askeri havacılık okulu olan ve darbe döneminde de gizli tutuklama ve işkence merkezi olarak kullanılan Espacio Memoria y Derechos Humanos ex Esma (Hafıza ve İnsan Hakları Sahası, Eski Askeri Havacılık Okulu) günümüzde bir hafıza ve umut mekânı olarak hayata geçmiş durumda. Geçmişte darbe döneminin ağır insan hakları ihlallerine, işkence ve cinayetlerine tanıklık eden kompleksin bir bölümü hafıza mekânı olarak işlev görürken ve de güçlü sergilemeler yapılırken, aynı alanda bulunan birçok bina günümüzde hakikat, adalet, bellek ve insan hakları alanında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarına tahsis edilmiş durumda. Birçok binada ve dış alanda etkili sergilemeleri ve birçok binanın STK’lar tarafından kullanıldığını görmek, geçmişin acı olaylarına mekân olmuş alanların geleceğin umudunu örebileceğini göstermesi açısından çok özel bir deneyimdi.
Memoria Abierta ve Abuelas de la Plaza da Mayo temsilcileri ile yapılan görüşmeler hakikat ve adalet talebi yolunda ilerleyen ve geçmişle yüzleşme alanında önemli çalışmalar yapan kurumların deneyimlerinden yararlanmak açısından ilham vericiydi. Arjantin’de Ermeni kurumlarının temsilcileri ve hakikat, adalet ve hafıza alanında çok önemli işlere imza atan a Luisa Hairabedyan Vakfı ekibi ile yapılan toplantılarda fikir alışverişinde bulunmanın yanı sıra, gelecekte kurabileceğimiz işbirlikleri konusunda da konuşma fırsatı bulduk.
Santiago çalışma ziyareti
Çalışmanın bir diğer ayağı olan Şili’de ise Santiago’daki müzeler ve hafıza mekânlarını ve çeşitli anıtları ziyaret ederek 1973’te darbe ile başlayan ve 1990 yılına kadar Augusto Pinochet’in dikta rejimi ile yönetilen dönemde yaşanan ağır hak ihlalleri ve geçmişle yüzleşme deneyimleri konusunda kapsamlı bilgiye sahip olduk. Museo de la Solidaridad Salvador Allende Müzesi ile başlayan Santiago ziyaretimizde, Salvador Allende Müzesi'nde sanat ve hafızanın birleşmesinden doğan yaratıcı anlatım biçimini gözlemleme fırsatı bulduk ve müzede yer alan Veronica Troncoso’nun ‘Resisting in Tongues’ (Dillerde Direniş) enstalasyonu ile etkili bir anlatım yöntemi ile karşılaştık. Akademisyen ve hafıza alanında önemli çalışmaları olan Nancy Nicholls Lopeandía ile görüşüp, Şili’nin yakın dönem politik tarihi ve gerçekleştirilen hafıza çalışmaları ile ilgili ayrıntılı bilgi alındı.
Museo de la Memoria y los Derechos Humanos (Hafıza ve İnsan Hakları Müzesi) ile devam eden ziyarette, müzede darbe döneminde yaşanan hak ihlalleri, zorla kaybedilenler, işkence ve yargısız infaz gibi birçok hakikatle ilgili bilgi sahibi olduk. Darbe döneminde yaşamını yitirenler için güçlü bir anma mekânı da içeren ve fotoğraf, video, objeler ve birçok anlatı ile beslenen müzede ilham verici sergileme yöntemlerini keşfetme fırsatımız oldu. Şili’nin en önemli figürlerinden birisi olan ve dünyanın en önemli şairlerinden Peblo Neruda’nın Şili’deki ‘La Chascona’ olarak adlandırılan müze evini gezerek, hem Neruda’nın hayatının yaşadığı mekân olan evi üzerinden nasıl anlatıldığı konusunda gözlem yapma fırsatı bulduk hem de Pablo Neruda’nın üzerinden müzede yer alan belgesel ile Şili’nin politik tarihi hakkında da bilgilendik.
Müze-evler de önemli bir örnek teşkil ettiği için ve hafıza mekânımızın bir bölümü de bu konseptten çok uzak olmadığı için yazar veya sanatçı evlerini ziyaret etmek, yaşanmış mekânlar üzerinden nasıl anlatım ve aktarımlar yapılabileceği konusunda deneyimlerden yararlanmak, teknik ve lojistik açıdan ziyaretçilerin nasıl koordine edildiğini görmek çalışmamıza önemli bir katkı sağlamaktadır. Pablo Neruda’nın müze evini de ziyaret etmek bu açıdan ufuk açıcı oldu. Şili’deki bir diğer durağımız ise Şili’nin gizli tutuklama ve işkence merkezleri açısından en simgesel mekânlarından birisi olan Villa Grimaldi oldu. Günümüzde Barış Parkı olarak da adlandırılan Villa Grimaldi’de kalıntılar, sergilemeler ve inşa edilen anıtlar ile güçlü bir anlatım şekli yapılmakta. Diktatörlük döneminde yaklaşık 4.500 kişinin tutuklu olarak kaldığı ve 229’unun da zorla kaybedildiği Villa Grimaldi’de mekânın gücünden de beslenen hafızalaştırma çalışması ve bu çalışmanın sanatla beslenmesini de görmek geçmişle yüzleşme deneyimlerine iyi birer örnek teşkil etmekte.
Hafıza konusunda önemli çalışamları olan akademisyen Soledad Falabella eşliğinde gezilen Villa Grimaldi’de aynı zamanda mekânın bulunduğu yerleşim yerinde de bir hafıza turu gerçekleştirdik. Şili’deki son durağımız ise Santiago’nun ilk gizli tutuklama ve işkence merkezi olan Londres 38 oldu, neredeyse aynen muhafaza edilen ve izlerin günümüze aynen taşındığı Londres 38’de geçmişte yaşanan hak ihlalleri, mekânın misyonu ve yaşayan bir diyalog mekânına nasıl dönüştüğü konusunda bilgi alındı. 14 Aralık’ta sonlanan Arjantin ve Şili ziyaretimiz, Hrant Dink Hafıza Mekânı'nın gelecekteki aşamaları, hafızalaştırma çalışmaları konusunda atabileceğimiz adımlar ve birçok kurumla gerçekleştirebileceğimiz işbirlikleri konusunda fikir alışverişinde bulunmak açısından çok ufuk açıcı oldu.